Normal bir güne normal bir şekilde başlamak istersiniz değil mi? Harika. Çünkü eğer Mona adında biriyle aynı evi paylaşıyorsanız bu biraz imkansız kaçıyor. Yine kulağımın dibinde attığı çığlıkla yerimden sıçramıştım. Beyaz örtüyle üstünü kapamaya çalışıyor bir yandan da pörtlettiği gözlerle beni süzüyordu. Dirseklerimden yardım alarak ona doğru doğruldum.
‘’Sanırım açıklama yapmam gerekiyor’’ Alaylı konuşmam kafasını daha çok karıştırdığı belliydi. Örtüyü elleriyle daha da sıkarak yataktan kalktı ve banyoya doğru ilerledi. ‘’Harika.’’
‘’Biliyor musun hiç anlatmana gerek kalmadı hatırlamam uzun sürmüş olabilir ama hatırlıyorum ve ben sanırım çok sarhoştum doğrusu sanırım değil baya sarhoştum Harreh özür dilerim. Bunu asla yapmayacağımı biliyorsun yani sana asılmıyorum zaten kaç senedir yapsam yapardım değil mi her neyse-. Sen beni dinliyor musun ki?’’
Mutfakta dirseklerimi tezgaha dayamış gözlerimi kaynayan hatta artık o evreyi geçmiş buharlaşan sıcak suya bakıyordum. Tek düşündüğüm mavi gözlerdi. Onlarla tekrar karşılaşmak için elimden geleni yapardım. Ufak hayal dünyamdan kolumun cimciklenmesiyle uyandım.
‘’Harold. Kahve yapıcak mısın yoksa buhar olup uçmasını mı seyredeceğiz?’’
‘’Ben de cadaloz Monya nerede kalmıştı diyordum’’ Bunu dememle suratıma terliği yemem bir olmuştu.
Umutsuz vaka modundan çıkıp ne kadar kahvaltı etmeyi denesem de beceremiyordum.
‘’Bana hiç dün gece ne haltlar yediğini anlatmadın kıvırcık?’’ İmalı imalı bakışlar atıyordu bunun anlamını biliyordum kesinlikle birini ayartıp ayartmadığımı soruyordu. Çatalımla zeytinleri biraz daha karıştırıp bir tanesine denk getirdim.
‘’ Aslında çok yaklaşmıştım.’’ Peyniri ağzına atarken dediğim sayesinde ağzı açık bana bakıyordu.
‘’Ciddi olamazsın!! Harrehhh İnanamıyorum. Senin adına çok sevindim bebeğim’’ Sevinçle bunları söylerken sandalyeden kalkıp üzerime atladı. Bakışlarımız birbirini bulduğunda dün gece gördüğüm Mona yı tekrar hissetmiştim orada. Hala kucağımda oturuyordu normalde bu alışık olduğumuz bir şeydi bizim aramızda ama şuan durum daha farklı gibiydi. Ani hareketle üstümden kalktı ve odasına doğru çıktı. Gerçekten bu aralar bu kızda bir şeyler vardı. Heralde şu kadın günlerinden birini yaşıyordu.
Çoktan öğlen olmuştu. Televizyonda gezmediğim kanal kalmamıştı. Kapı çaldı Mona içerden cız sesiyle bağırmaya başladı.
‘’Harold kapı çalıyor duymuyor musun kalk aç şunu’’
Normalde ona dalaşırdım ama gerçekten iyi modda değildim. Kapıyı açtığımda karşımda 32 diş sırıtan Michael ile karşılaştım elimle içeri geç işareti yaptım. 2li koltuklardan birine zıplayarak oturdu. Sanırım neşesi yerinde tek kişi oydu. Tabi bu neşesi Mona çığlıklar içinde ona bakarken bozulmuştu. Koltukta ayaklarıyla çömelir pozisyona geçmişti karşı atak için hazırlanan mona eline geçirdiği ne varsa ona fırlatıyordu. Hadi ama.
‘’Ciddiyim Mona hala onlar için mi bu kadar kızgınsın?’’
Mona istifini bozmadan eline ne bulursa atmaya devam ediyordu ki yüzme yarışında kazandığım ödülü elinde gördüm. Yerimden sıçrayıp ikisinin arasına geçtim. Elinden ödülümü kaptım. Ve yüksek sesle konuşmaya başladım.
‘’Hey size diyorum durun artık Tanrı Aşkına Mona. Ona sinema biletlerini vermişsem ne olmuş?, çocuk Alice sinemaya götürmek istiyordu zaten sen de gitmeyecektin.’’
ŞİMDİ OKUDUĞUN
We are a secret, can't be exposed.(Larry Stylinson-1D Atty 2013 En iyi BoyxBoy)
ФанфикAşk nedir ? İki kişinin birbirini sevmesi midir sadece? Diye vurguluyordu Harry. Hayır ona göre Aşk iki kişinin birbirini kabullenmesiydi ne olursa olsun nasıl olursa olsun. Ve onlayken her şeyi unuta bilmeliydi. Denizi kıskandıran mavi gözlerine ba...