İşte size Yeni bölüm :D
İyi okumalar! :)
Yorum ve Vote unutmayalım artık.
Bana deli diyebilirsiniz, isterseniz psikopat deyin ama şunu bildiğiniz sürece sorun yok; O Louis William Tomlinson.
‘’Hey’’ dedi. Lou saçları beline kadar gelen sıska genç kıza. ‘’Sana nasıl yardımcı olabilirim?’’ Kız, eliyle saçlarını arkasına doğru attı, elini beline yerleştirerek Lou’ye doğru eğildi. Aralarında geçen konuşmayı duyamıyordum Tanrım!
‘’Hay aksi.’’
Yaslandığım deterjan bölümü yerle bir olunca tüm gözler benim üstümdeydi.
‘’Selam’’ dedim az önceki sakarlığımdan muhaf tutulmak istercesine ellerimi karışmış saçlarıma geçirdim.
‘’Sorun yok ben hallederim.’’ Kafasını ‘’Sorun yok’’ anlamında sallasa da gözleri ‘’Seni öldüreceğim.’’ Der gibiydi. Kıza ‘’Hemen geliyorum’’ Diyerek döktüğüm –Patlattığım- şeyleri toplamaya başladı.
‘’Yardım etmeliyim çok üzgünüm.’’
‘’Hayır, bırak gerçekten. Neden bir insan raflara yaslanır ki?’’
Sanki benim için birkaç kurtulma sözü yazılmıştır umuduyla gözlerimi tavana doğru kaldırdım, ne yazık ki aradığım cevap orada değildi.
‘’Yaslanmıyordum, ayağım kaydı. Yerler çok kaygan; Neden bir insan ‘Kaygan’ tabelası asmaz ki?’’ Onu taklit ederek gülümsedim.
‘’İnanamıyorum sana dostum! Hem ortalığı dağıttın hem de üste çıkıyorsun.’’
Sana ben nasıl üste çıktığımı gösterirdim de manzara hiç hoş olmazdı.
‘’Az önce cinsel seçimim yüzünden benimle ilgili bir şaka mı yaptın?’’
‘’Tanrım, tam bir deli ile uğraşıyorum. Senin cinsel seçimini nereden bilebilirim hem zaten beni neden ilgilendirsin, artık şu mağazadan gider misin?’’
Eğildiğim yerden kalkarak, arkamı döndüm. Hızlı adımlarla mağazadan ayrıldım. İstenmediğim yerde duracak değilim.
-Demek istediğim sadece bu seferlik.-
*
‘’Tatlım, seninle bir şey konuşmalıyız.’’
Annemin odaya izinsiz girişine aldırmadan başımı salladım. Dönen koltuğumda bir tur atıp yatağa kendimi attım.
‘’Üniversiteye gitmen için ek dersler alman lazım Harry, o yüzden özel ders almanın iyi olabileceğini düşündüm. Sen ne dersin?’’
‘’Evet. Olur benim için sorun değil.’’
En azından ilgi alanım çoğalırdı. Louis’den başka bir şeye kafamı verirsem onu unutabileceğimi düşünmüyorum ama en azından kısa bir süreliğine aklımdan çıkabilir.
*
Tozlu raflardan gelen kokuları ya da ağır temizlik malzemesi kokusuna bayıldığımdan değil ama son zamanlarda öğle yemeklerimi yediğim yer burasıydı. Manzara harikaydı; ben depoda oturup yemek yerken camdan onu seyrediyordum. Bazen yerleri silerken ki poposunun hareketlerini bazen de insanlara bakışlarını sanki bana bakıyormuşçasına benimsiyordum. Elimde ki tostu, tozlu ıslak masaya koydum. Sandalyeden sessizce kalkarak duvara yöneldim; sanırım burada eskiden duvar yoktu ve masrafa girmemek için oraya işe yaramaz dolabı çekmişler. Ben de dolabı çekip, açık kalan yerden onu seyrediyordum. Bunun için yere oturmam gerekiyor saatlerce orada unutabiliyorum kendimi bazen. Eve tozlu pantolonlarla gittiğimden azar işitmiyor değildim. Camı biraz daha araladım sesini duymak iyi hissettiriyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
We are a secret, can't be exposed.(Larry Stylinson-1D Atty 2013 En iyi BoyxBoy)
FanfictionAşk nedir ? İki kişinin birbirini sevmesi midir sadece? Diye vurguluyordu Harry. Hayır ona göre Aşk iki kişinin birbirini kabullenmesiydi ne olursa olsun nasıl olursa olsun. Ve onlayken her şeyi unuta bilmeliydi. Denizi kıskandıran mavi gözlerine ba...