Süpriiiiz! Bölümü bitirir bitirmez koyayım dedim :D @alyamina çok beklemeyeceğini söylemiştim :D Siz okudukça içime bir yazma isteği geldi. İlham perimde yanımda, bu aralar yazıp duruyorum :D Umarım beğenirsiniz yorumlarınızı bekliyorum, iyi okumalar :) xx
Leydi Elisabeth
Saraydaki bütün kızlar saraya dönen yakışıklı genç sir Christian hakkında dedikodu yapıyorlardı. Saraya geldiğinden beri bütün genç kızların odak noktası olmuştu. Sir Christian artık aramızdaki eğlence kaynaklarından biriydi. Bahçeye çıktığımızda ya da sarayın koridorlarında karşılaştığımızda konu hep o oluyordu. Genç sir, sarayda sevilen ve sayılan biriydi. Kralın şövalyelikle onurlandırdığı genç bir askerdi. Buraya da kralın isteği üzerine baloyu hazırlıklarına yardım etmesi için çağırılmıştı. Bütün saray halkı onun burada olmasından memnundu. Oldukça yakışıklı ve bekar olması da onu sarayın bir numaralı koca adayı yapıyordu. Onun hakkında bir çok şey öğrenmiştim. Umutsuz genç bir aşıktı.
Yine prensesin yanında, minderde oturup gömlek dikiyorken kapılar açıldı. Lordlar bizi ziyarete gelmişti. Hergün buraya gelir ve bir kaç saat bizimle vakit geçirirlerdi. Kızlara göre bu bir tür koca bulma saatiydi. Onların geleceği zamana yakın hepsinin daha bir güzel göründüğünü fark etmiştim. Hepsi yakışıklı lordların ilgisini çekebilmek için yarış halindeydiler. En zengin koca, en yakışıklı koca, en sadık koca...
Lordlar içeriye girdiklerinde reverans yapıp teker teker prensesin elini öptüler. Sonra da kızlarla sohbete daldılar. Kızlar kıkırdıyor yalandan kızarıyor ve göz ucuyla bu yakışıklı beyefendileri süzüyorlardı. Onlara kur yapıyor ve başırılarıyla ilgili komplimanlarını sıralıyorlardı. Bir yandan müzik çalıyor ve pastalar yeniyordu. Prenses ise bu durumdan soyutlanmış oturduğu yerde gömlek dikiyordu.
Kapı tekrar açıldı ve içeri sir Christian girdi. Prensesin önünde zarif bir reverans yapıp elini öptü. Prenses onu her zamanki sıcak gülümsemesiyle karşıladı. "Size veda etmek için gelmiştim majesteleri. Bugün saraydan ayrılıyorum. Buradaki görevim bitti. Sizi yeniden görmek için sabırsızlanıyor olacağım. Hoşçakalın majesteleri." "Umarım yine karşılaşırız sir Christian, iyi yolculuklar." Tekrar prensesin elini öpüp odadan çıktı. Bütün kızların dikkati o geldiğinden beri buradaydı. Yine bir dedikodu malzemesi.
Aklıma gelen bir fikirle yerimden kalktım. Prensesten izin isteyip odadan çıktım. Sir Christian saraydan çıkmadan önce ona yetişmek için hızlı adımlarla merdivenlerden indim. Son anda onu yakalayıp ablam Alexandra'a bir mektup vermesi için onu ikna ettim. O da kabul edip yaşadığımz kasabaya doğru yola çıktı. Onu uğurladıktan sonra prenses ve diğer nedimelerle birlikte akşam yemeğine ve sonrasındaki eğlenceye katıldım.
Kral tahtında oturmak yerine genç kızlarla dans ediyordu. Bütün genç kızlar onu etkileyebilmek ve onunla evlenebilmek için kendilerini önüne atıyordu. Dans esnasında görünür biçimde bir savaş vardı. Kral kızlarla beraber kahkaha atıyor ve dans ediyordu. Kral mutluysa biz de mutluyduk. Herkes kralı eğlendirmek için canla başla çalışıyordu. Kral daha gençti. Arzuları ve tutkularının esiriydi. Eğlenceye düşkün bir adamdı. Bu yüzden her gece yemekten sonra bu salonda eğlenceler düzenlenir ve şarap içilirdi.
Müzisyenler yine eğlenceli ve coşkulu bir parça çalıyordu. Prenses oturduğu yerden dans edenleri izliyor ve şarabını yudumluyordu. Prens ortalarda görünmüyordu. Akşamın ilerleyen saatlerinde içeriye girdi ve prensesle sohbet ettikten sonra dans edenlerin arasına karıştı. Onu göremekte zorlanırken birden yanıma geldi ve elini bana uzattı. "Benimle dans eder miydiniz leydim?" Nazikçe yumuşacık görünen bu eli tuttum ve ayağa kalktım. "Elbette."
Beni diğer saraylıların da dans ettiği alana doğru götürdü. Birbirimizin önünde eğilip dansa başladık. Eğlenceli müzik kulaklarıma dolarken çok mutluydum. Müziğin sesine benim şen kahkahalarım da eşlik ediyordu. Yumuşacık ellerine her dokunduğumda kalbimin ritmi artıyordu. Gülüşündeki sıcaklık terlememe ve kızarmama sebep oluyordu. Dans bittiğindeyse bu kısacık rüya da bitmişti birbirimize tekrar selam verip yerlerimize geçtik. Onunla tekrar dans etmenin hayaliyle sandalyeye oturdum.
Saat geç olduğunda prenses yerinden kalktı ve krala ve prense iyi geceler diledikten sonra biz nedimelerle birlikte salondan çıktı. Onun arkasından prensesin odalarına gittik. Kızlar ve ben yatmadan önce prensese iyi geceler dilemek için sıraya girmiştik. Sıra bana geldiğinde benim burada kalmamı istemişti. Başımla onalaylayıp kenra ayrıldım. Kızlar odadan çıkarken prenses beni yanına çağırdı. Ayaklarının dibindeki mindere çöktüm ve konuşmasını bekledim. Ne diyeceğini çok merak etmiştim. Bilmeden kötü bir şey mi yapmıştım?
![](https://img.wattpad.com/cover/6764620-288-k701856.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Castle Of Glass
RomanceNedir aşk denen lanet? Dünyanın var oluşundan bu yana süre gelen bu vahşet nedir? Gülün dikeni, şarabın sarhoşluğu mudur aşk? Acının panzehiri olmakla birlikte acının ta kendisi olmak da nedir? Birbirinden siyah ve beyaz kadar uzak olup bütünleşebil...