-12-

174 32 1
                                    

-Nerede kaldı bu kız?

-Gelmeyecek.

Gelmeyecek mi ? Nasıl gelmeyecek ya ? Ah Arzu ah alacağın olsun.Tabii ya anlamalıydım beni bukadar süsledi buraya getirdi , sonrada bi yalan uydurup kacti.Ben sana sormazmıyım bunun hesabını!

-Ben gidiyim ozaman.Zaten herşeyi topladık.

-Gitme. Yani daha erken.

-Kalmamı istiyorsun , yanlış mı duyuyorum?

-Senin kepçeler fazlasıyla iyi.

-Kepçe ? Benim kulaklarım hayatında görebileceğin en düzgün kulaklar.

Odasındaki boy aynasına bakıp ellerimle saçlarımı kulağımın arkasına ittim.Sonra gozlerımı büyülterek dudaklarımı araladım.
Atakan arkamda kaşlarını çatmış ne yaptıgımı anlamaya çalışırken onu daha fazla meraklandırmadan konuşmaya başladım.

-Vaov be! Sahiden harika kulaklarım var.

Arkamda alaycı bır ses tonuyla bana yaklaştı.

-Ne müthiş kulaklar.

Bana dahada yaklaştığını farkedince arkamı dönüp onu itmek için harekete geçtim.

Kollarımı havada yakalayıp kendi beline sardığında sanki tüm irademi kaybetmiştim.Ona karşı koyamadıgımı düşünmek bile istemiyordum.Ama şuan tamda öyle yapıyordum.Ellerimi belinde bırakarak elleriyle yüzümu avuçladı.Gözlerim gözleriyle çoktan buluşmuştu bile.Ondan ayıramıyordum gözlerimi , ellerimi.

Titrek ses tonumla konuşmaya başladım."Ne yapıy......"

Dudaklarını dudaklarima bastirdiginda sözlerim yarim kalmıştı.Gözlerimi kapatıp sadece dudaklarının benimkileriyle uyumunu hissettim.Yaklaşık 2 dakika boyunca nefessiz kalmistim.Onu ittirmemin bir işe yaramadığını görünce kendimi geri atmaya çalıştım.Ben geri çekilmeye çalıştıkça o dahada sıkı kavriyordu belimi.

En sonunda dayanamayıp dizimle sert bir şekilde en son vurulacak yere vurdum.Yuksek sesli bir inlemenin ardindan dudaklarını benimkilerden çekti.

-İyi misin ? Ay yani şimdi buda soru mu Güneş ya?

-Kendi kendinede konuşuyor. Zır deli zır.

-Allah allah.Az geldi herhalde,bi tekme daha mi istiyor canın?

-Aman aman tamam demedim bişey.

Daha deminki aşırı yaklaşımımızın konu edinilmesinden rahatsız olacagimi bildiği halde hic beklemeden o muşmula ağzını açtı.

-Dudakların , dudaklarımin dokunduğu en güzel dudaklar.

Ney ney ney? Anlamış gibi yapıp kendimi salak yerine koydurtmadim.

-Ah , tabi seninkiler de.

Tebessüm ederek söylediğim sözler karşısında şaşırmış bir ifadeyle bana bakınca saçmaladığımı farkettim.

-Yani seninkiler de derken şeyden bahsediyordum.

-Neyden?

Evet güneş hanim neyden? Cevapla şimdi.Hay dilimi yılan soksun anlamamis gibi yapsan neolurduki akilsiz güneş!

-Ben gitsem mi ya ? Tabi aynen gidiyim ben çünkü Arzuda beni bekliyordur.Güneş gelsinde onu Aramanın evinde tek bıraktığım için beni bi güzel pataklasın diyordur.Tabi kesin öyle diyordur o , bende onu hic bekletmiyim.Aynen dimi evet.Sonra biz yine görüşürüz..Ne görüşürüzü ya? Ne diyorum ben Alllahim.Yani görüşürüz derk..

-Tamam , tamam!Sus beynimi siktin kızım.

-Düzgün konuş.

-Uykum geldi hadi git.Yoksa..

-İnan hiç merak etmiyorum yoksasini.Hoşçakal.

Topuklu ayakkabılarımı ve çantamı elime alıp kapıya yoneldigimde ona çok iyi davrandigimi hissettim.Hoşçakal dememeliydim.Dönüp alayci bir bakisla ona güldüm.

-Yada kalma.

...

Asansörden indiğimde kapiyı açıp merdivenlere oturdum.Şuan elimde olan 15 cmlik topuklu ayakkabıları giymek için.Keske yanımda başka ayakkabı getirseydim.

-Ah arzu ah alacağın olsun.Ama bekle sen ben bırakmam bunu senin yanina.

Kendi kendime söylenirken yukarıdan bir ses duydum.

-Güneş.

Eve bakıp sesin geldiği yöndeki pencereye çevirdim gozlerimi. Atakan...

-Hoşcakal.Yada kalma.

Çok sesli bir kahkaha attığında kaşlarımi çatıp henuz giymedigim diğer topuklu ayakkabimi elime alıp onun olduğu pencereye firlattim.İki katta onlara ait olduğu için rahat davrandım.Keşke davranmasaydım.Ayakkabı bi yandaki pencereye geldi ve deldi geçti resmen orayı.

-Oha be kızım.

Atakan şaşkınlıkla bir bana bir pencereye bakıyordu.Sahiden tam denk getirmiştim ha!Neredeyse bununla övünecektim.

-Geri at ayakkabımi , hemen!

-Yoo.

Cevap vermeme fırsat vermeden pencereyi kapatıp iceri girdi.

-Seni ... seni...Pis maymun budala hayvan! SİPASTİK!

Ayağımdaki diğer topuklu ayakkabıya şükür ederek yerdeki çantamı elime aldım.Boyle gitmekten başka çarem yoktu.Arzuda açmıyordu telefonu.Taksi bulurum ümidiyle yolda hastaneden kaçmış deliler gibi yürümeye başladım.Her iki adımda bir ayağımı burkuyordum,bu canımı fazlasıyla yakıyordu.

-Güneş.

Arkamı döndüğümde Atakani gördüm.Elinde turkuaz renkte büyük ihtimalle orjinal nike'lar vardı.

-Giyin hadi şunları.

Bana doğru yaklaşıp ayagima eğildiğinde topukluyu çıkartıp elindeki spor ayakkabıları giydirmeye başladı.

-Ne şimdi bu?

Cevap vermeyip diğer boşta olan ayagimla temasa geçti.İşini hallettikten sonra ayağa kalkıp ellerini temizledi.

Korna sesiyle irkildik ikimizde.Kafami yana çevirdigimde arzunun arabadan el sallayisini gördüm.Bekle sen bekle görüşeceğiz bakışlarımı atıp önüme döndüğümde Atakanin arkasini dönmüş yürüdüğünü gördüm.Üstelemeyip yerde duran topuklu ayakkabıyı aldım ve arabaya bindim.

-Nasıl geçti?

Birde soruyor !

-Eve gidelim en ince ayrıntısına kadar anlatacağım ben sana sen hic merak etme.

-Ovv anlaşılan pek iyi geçmemiş.

Sorusuna cevap vermeyip kafami koltuğa yasladım.Ayakkabılarıma bakıp neden onun gibi bir öküzün beni düşündüğünü merak ettim.Dıştan bir of çekip ellerimle saçlarımı geriye verdim.Gözlerimi kapatıp Arzunun açtığı rahatlatici şarkıya verdim kendimi.

SERSERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin