Hold On To What You Believe - 12.Bölüm

23 2 3
                                    

*12.Bölüm (2.Sezon 2.Bölüm)*

Uykusuz ve ağlayarak geçirdiğim bir gecenin ardından Drake beni odadan çıkarmaya gelmişti. "Artık gidebilirsin."
"Jamie nerede?" diye sordum. Hiçbir şey umrumda değildi. Sadece Jamie'yi görmek istiyordum.
"Gitti." diye yanıtladı beni.
"Sen ne saçmalıyorsun?" diye bağırdım.
"Söylediğim gibi, Jamie gitti." diye tekrarladı. "Bir daha dönmemek üzere."

Ona elbette inanmıyordum. Drake'in bir lafıyla yelkenlerimi suya indirmeyecektim. Jamie beni bırakıp hiçbir yere gitmezdi. Drake'in planının ne olduğunu kavramaya çalışırken bana çıkış kapısını gösterdi ve "Özgürsün. Gidebilirsin." dedi. Ona güvenmiyordum. Beni amaçsızca bir geceliğine kapatıp ertesi sabah serbest bırakmasında bir anlam bulamıyordum. Kafamdaki onca soru işaretine rağmen orada daha fazla duramazdım. Jamie'yi bulmalıydım.

Tam kapıdan çıkacakken beni durdurup "Bir şeyi unuttun." dedi ve telefonumu uzattı. Bu kadar sakin ve normal davranmasını hala anlayamıyordum.
"Neyin peşindesin?" diye sordum gözlerinin içine bakıp. "İntikam almaya çalıştığını sanıyordum."
"İntikamımı aldım bile. Artık gidebilirsin." diye yanıtladı. Tedirgindim. Neyi kastettiğini bilmiyordum. "Jamie'yi senden aldım." diye açıklık getirdi. 'Hayır' diye geçirdim içimden. Jamie beni bırakıp hiçbir yere gitmezdi. Daha fazla zaman kaybetmeden dışarı çıktım.

Tanıdık bir yerdeydim. Yıllardır yaşadığım mahalledeki boş bir evdi burası. Jamie'nin kaldığı otele doğru bütün hızımla koşarken telefonum kulağımda, tekrar ve tekrar Jamie'yi arıyordum ancak açmıyordu. Vardığımda son gelişimdeki kalabalıktan eser yoktu. Resepsiyona doğru koşarken endişemi farkeden insanlar beni izliyorlardı. Anlaşılan bir çoğu Jamie'nin yanındaki kız olduğumu hatırlamışlardı ve benim hakkımda konuşuyorlardı. Resepsiyondaki adama "Jamie burada mı?" diye sordum. "Jamie Campbell Bower. Bu otelde kalıyordu."
"Size bunun hakkında bilgi veremem." diye yanıtladı adam. Muhtemelen beni Jamie'nin çılgın hayranlarından birisi sanmıştı.
"Beni hatırlamadın mı?" dedim. "O gün gelmiştim. Jamie ile birlikte. Ben kız arkadaşıyım. Lütfen. Bu çok önemli."
"Evet hatırladım." dedi. "Üzgünüm ama otelden çıkışlarını birkaç gün önce yaptılar."
"Evet biliyorum ama belki geri gelmiştir diye düşünmdüm." dedim.
"Maalesef."
Adama teşekkür edip otelden çıktım.

Beni bekliyor olmasını umarak eve geldim ancak yoktu. Aklıma yapacak hiçbir şey gelmiyordu. Sesini duysam, iyi olduğunu, bir yere gitmediğini bilsem içim rahatlayacaktı. Ulaşamıyordum. Hiçbir fikir yürütemiyordum. Bensiz nereye gidebilirdi ki?

Hem sorularıma cevap alıp Jamie'yi bulmak amacıyla hem de öfkemi kusmak için Helen'ın evine gittim ancak kapı duvardı. Kimse yoktu. Telefonumu açmayacağını bildiğimden zahmet bile etmedim. Sırada Scott'ın evi vardı. Son çağremdi. Yapacak başka bir şeyim kalmamıştı. O da yoktu. Herkes gitmişti. Delirecektim. Kimseyle konuşamıyor, bağıramıyor, ağlayamıyordum. Gidebileceğim her yere gidip baktıktan sonra Drake'i en son gördüğüm boş eve geri döndüm. Cevap istiyordum. Üzerine gidip Drake'i konuşturabileceğimi ummuştum. Zerre kadar korkmuyordum. Hiçbir şeyi umursamıyordum ancak Drake de gitmişti. Ev boştu. Onu nerede bulacağima dair hiçbir fikrim yoktu.

Aklıma gelen her şeyi yapmıştım ve elim boştu. Jamie'yi yeniden kaybettiğimi düşününce vücudum buz kesiyor, bayılacak gibi oluyordum. Onu bulmak zorundaydım...

Hold On To What You BelieveHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin