Hold On To What You Believe - 10. Bölüm (Sezon Finali)

37 2 2
                                    

*10.Bölüm - Sezon Finali*

İkisinin de hareketlerine anlam veremiyordum. Oldukça keyiflilerdi. Birkaç dakika önce birisi kapıya dayanmış tehditler savuruyordu, diğeri ise hıçkıra hıçkıra ağlayarak beni arıyordu. En azından Helen'ın bize söylediği buydu. Her ne peşindelerse hoşuma gitmiyordu. Jamie daha fazla dayanamayıp ses tonunu yükseltti: "Uçağı kaçırmamıza neden olacak kadar önemli şey neydi?"

Helen'a bakıyordu ve bir açıklama istiyordu. Ben de öyle. Jamie benden çok daha sakindi. Ağzımı açsam hiç hoş şeyler söylemeyecektim. Helen kibirli ifadesiyle benim gözlerimin içine baktı ve "Sen buradan giderken söylediğim her şeyde ciddiydim. Gitmeni istemiyordum. Bu yüzden Scott gelip benden yardım istediğinde geri çevirmedim. İlk defa ortak bir amacımız vardı. Seni burada tutmak ve Jamie'den ayırmak. Ne olursa olsun sen benim arkadaşımdın ve mutluluğuna engel olacağımı bildiğim için içim rahat değildi. Ancak şu an içim çok rahat çünkü onca yıllık dostunu, beni, seni terkedip giden rockstar bozuntusu Jamie'ye ne kadar çabuk satabileceğini gördüm. Onunla gitmek uğruna beni ne kadar çabuk sildiğini gördüm. Bu yüzden Scott'la işbirliği yaptığım ve hala yapmakta olduğum için pişman değilim."

Jamie hışımla kapıya doğru ilerlerken "Bu kadarı yeter. Haddini aşıyorsun." dedi Helen'a. "Başka bir bilet alıp ilk uçakla Londra'ya gidiyoruz." derken benden onay gelmesini bekliyordu ve onaylayacaktım da. Ancak önce neler olduğunu ögrenmek istiyordum.
"Siz ne saçmalıyorsunuz? Ne işbirliğinden bahsediyorsun?" diye sordum Helen'a. O sırada Scott kaostan beslenirmişcesine keyifli bir şekilde bizi izliyordu.
"Sabah Scott'ın sana geleceğinden haberim vardı. Biz planladık." dedi Helen. "Scott bana gelip Londra'ya gideceğini söyledi ve engel olmak için minik bir oyun oynamaya karar verdik. Amacımız Scott'ın seni rahatsız edeceğinden korkup ilk çare benim yanıma gelmendi ve sen de öyle yaptın."
Jamie, Helen'ın sözünü kesip "Scott, senin yanına mı geldi?" diye sordu bana. Sessizliğimle onu onaylamıştım. "Neden bana söylemedin?" diye sordu bu sefer.
"Gider ayak ortalığın karışmasını istemedim." diye yanıtladım. Scott oturduğu köşeden alaycı bir kahkaha atınca Jamie kendini tutamayıp Scott'ın üstüne doğru yürüdü. Onu tutup durdurmaya çalışsam da Scott'ın yüzüne sert bir yumruk indirmesine engel olamamıştım. Scott, burnundan akan kana rağmen yüzündeki alaycı gülümsemeden ayrılamıyordu. Devamlı olarak gülmesi Jamie'nin daha çok sinirini bozmuştu ancak Scott'ın dolduruşuna gelip kendini kaybetmemesi gerektiğini biliyordu.

Helen "İzin verirseniz hikayeye devam ediyorum." diye dikkatleri üstüne çektikten sonra anlatmaya devam etti: "Sen beni Jamie'yle konuşurken yakalamasaydın her şey yolunda gidecekti ve işimiz kolaylaşacaktı ama sorun değil. Biz istediğimizi aldık."
"Ne demeye çalışıyorsun?" diye sordum. "Neyi aldınız?"
Sinsi bir kahkaha atıp "Bundan sonra sana veya sevgiline ne olacağı umrumda bile değil. Bunu bir nevi dostunu satmanın bedeli olarak kabul edebilirsin." dedi. Jamie elimi sıkıca kavrayıp beni çekiştirmeye başladı. "Yeter artık. Gidiyoruz buradan."
Biz kapıya doğru ilerlerken Scott'ın da Helen'ın da kılı kıpırdamıyordu. Bu rahat ve umursamaz tavırları içimde kötü bir his uyandırıyordu. Bizi durdurmak için hiçbir hamle yapmamaları normal değildi.

Jamie kapının kulpunu tutmuş kilidi açarken Scott oturduğu yerden yavaşça kalkıp rahat tavrını koruyarak "Aşkına sonsuza dek veda et." dedi. Ne demeye çalıştığını anlamaya çalışırken Jamie'ye iyice sokulmuştum. Hiç hoş şeyler olmuyordu. Jamie'yi bir an için bile bırakırsam bir daha kavuşamayacakmışım gibi hissediyordum. Jamie kapıyı açtığı zaman kafamdaki tüm soruların cevabını almıştım. Tırnaklarımı Jamie'nin derisine adeta saplamıştım. Gözümden bir damla yaş akıp Jamie'nin omzuna damladı. Jamie beni sakinleştirmek için daha sıkı sardı ve güvende tutmak istermiş gibi geriye itti. Elindeki silahla kapının önünde dikilen Drake'e "Ondan uzak dur." dedim. Endişeden sesim yüksek çıkmıştı. Aynı Jamie'nin beni güvende tutmak istemesi gibi ben de onu güvende tutmak için her şeyi yapardım. Benim yüzümden onun başına bir şey gelse kendimi asla affetmezdim.

Yıllar sonra ilk defa gördüğüm Drake'in gözlerinde kin ve nefret vardı. Öfkeliydi. İntikam istiyordu. Kaslı yapısı, uzun boyu ve başka iki arkadaşı ile kapının eşiğinde dikilmiş ses çıkarmadan bana bakıyordu. Gözlerine bakınca aklından geçenleri okuyabiliyordum. Gözünü tamamen karartmıştı. İntikam almak için her şeyi yapacaktı.

"Lütfen ondan uzak dur. Her şeyi yaparım yeter ki ona-..." Scott'ın ağzımı sımsıkı kavrayan eli cümlemi bitirmeme engel olmuştu. Sımsıkı tutuyordu. Ne kadar debelensem de elinden kurtulamıyordum. Jamie beni Scott'ın elinden almak için hamle yaptığında sarı saçlarıyla örtülü kafasına inen darbe ondan çok benim canımı acıtmıştı. Gözlerimden yaşlar akarken yerde hareketsiz yatan Jamie'nin uyanması için dua ediyordum. Ona bir şey olmaması için dua ediyordum.

Scott kulağıma doğru eğilip fısıldadı: "Sana veda etmeni söylemiştim."...

DEVAM EDECEK...

Hold On To What You BelieveHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin