Kırmızı Filler

81 3 28
                                    



-ne?..


hayır bağırmamıştı. Ses tonundaherhangi bir kızgınlık ya da sitem yoktu. Yalnızca şaşırmıştı."anne, filler keşke kırmızı olsaydı" demiştim dörtyaşındayken. Neredeyse aynı ses tonu ve aynı yüz ifadesiylekarşılamıştı önerimi. Şimdi...


-evet anne. Ben homoseksüelim. Yanisevdiğim ve gurur duyduğum şekilde söylemem gerekirse ibneyim.


Bazı insanların bazı tabirlere nedentakıldıklarını hiç anlayamamışımdır. Zenci yerine siyahidemelisin. Am yerine vajina, yarak yerine penis, meme yerine göğüs-ki aynı yer bile değil!-, ibne yerine eşcinsel ya dahomoseksüel... tamam da ne önemi var? Götümüzden – ah popo, enazından kalça demelisin dediklerini duyar gibiyim duyarlı(!)okuyucuların- uydurduğumuz kelimelerin götümüzden uydurduğumuzanlamlarda kullanılması değil miydi önemli olan? Yani zencidediğimde kafanda musluk canlanıyor da siyahi dediğimde mi insantasavvur ediyorsun? Ya da ben salt zenci dediğim için mi oinsanları ötekileştirmiş oluyorum?...


-ne zamandan beri?


Ne demek şimdi bu? Yani ne önemi varki? Bir yıl, on üç yıl ya da yalnızca dört buçuk dakikadırhissediyorum farz-ı misal, ne önemi var? Insan şaşkınlıkanlarında verdiği cevaplardan bir şiir yazsa kübist tablolarıaratmaz gibi geliyor bana. Ve şaşkınlığa karşılık elimizdekalan birkaç tutam mantıkla verilen yanıtlar da cabası:


-sevme hissini duyumsadığımdan beri.


Ah o gözlerdeki "boş bakmamaktaısrarlıyım" bakışları. Hemen ardından gelen boyun eğme-ki gerçek anlamın mecazla seviştiği zamandır bu-. Karşındakiacizliğe sarılma hissi. Anaerkilliğin geçici, barışçılçağrısı...


-ne yapacaksın şimdi?


Ne yapacaksın?.. bu sefer beklemediğimyerden geldi soru. Bu sefer yalnızlık göründü apaçık. Soğuklukgirmeye başladı araya ağır ağır, acıta acıta. Ben atlantiktimşimdi. Kollarıma almış, güneş batmayan topraklardan kapitalizmesürüklüyordum annemi. Annem şanlı titanik'ti. Fakat... gece ikicivarları buzdağı çıkarmıştım önüne. Annemin burnu iyi kokualmadı ilk defa. Annemin gözleri iyi seçmedi uzakları son kez.Çarptı buzdağımın kenarına. Alabora olmadı belki amakompartımanları suyumla doldu. Kalbi dört odacıklıydı annemin.Fakat beş odacık birden su dolmuştu, batacaktı. Matematikselolarak kesindi. Filikaları da yetersizdi annemin. Kendiyle birliktebilmem kaç bini de boğacaktı. Atlantik soktu yine koynunatitanik'i. Annemi ben soktum yine koynuma. Zorlama sarılmaterapilerimizin gizemini çözemeyecekti yıllarca bilim adamları.Sonuç olarak titanik batmıştı; ilk göz ağrısı atlantiğinderin ve soğuk sularının en derin ve en soğuk bölümündesaklıydı...


-bilmem. Firar etmemi filan istermisin?


Toplum firar etmemi ister mi diyemedim.Sinirimden ağlayabilirdim. Anne şefkati tanımlarını hak etmeyenbir birey olarak toplumun merhametine sığınamazdım. Ağladımsonunda. Saatler sürüyordu ağlamam. Saatlerce ağlıyordum, birdamla dökülmüyordu göz bebeklerimden. Hipermetrop gözlerim bileyalnız bırakıyordu beni. Acınacak halde değilim yalnızca mutluolmak için ağlıyorum. Acılarımın ipleri eline almasındankorktuğum için ağlıyorum.

-ağlama! Ağlama sakın! Dünyanınsonu değil ya. Hem ne firarı, ne saçmalıyorsun sen? Sakınduymayayım bir daha böyle aptalca şeyler senden.


Ah o kelimelerin can yakan eşsizvurguları! Yanımda olduğunu anlatmaya çabalayan annem, benidünyasının sonu olmamakla bağdaştırıyor. Kuruntu mudur bilmemama annem benim dünyamdaki son arzuma yenik düşüyor...


...


gece,ıssızlığıyla serbest çağrışım yarışına girmiş; ben tümbunları düşünür ve biz tüm bunları konuşurken. Karanlıkgüneşe açtığı savaşı kaybetmeye başlamış; güneştencesetlerini toplamak için izin alıyordu. Saat sabahın kızılşafağı... annem tüm dertlerini unutmaya çabalamış veunutamadığını farkedemeden uyuyakalmıştı. Ben hala ağlıyordum,hala bir damla gözyaşım yoktu. Soğuktan üşümeyi özlediğimanıları toparlamaya çalıştım kafamda, olmadı. Kişiliğim,karakterim, hislerim astral seyahate çıkmışlardı. Kendi kendimekalmıştım. Ben. Kendiliğimle başbaşa. Aslında... ben veibneliğim. Öptüm yanaklarından ibneliğimi. Öptüm ve bekaretinialdım ilk kez. Tam o sırada ay, son kez göz kırptı penceremdenodama...




Şaman AyiniHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin