○ Bölüm 4 ○

101 51 12
                                    


Hayatta her zaman iyi şeyler beklemez bizi.
Sen farkında olmasan da sürüklenir gidersin.
Tutunacağın son dalıda en sevdiğin kişi kırar atar. Sana da sadece izlemek kalır.

Boş koridorda ilerlerken düşünceler acıtmıyordu beynimi, aldığım darbe acıtıyordu.

Boğazımın acısı yavaşça dinerken abimin odasına attım kendimi.

Nazlı başta boş gözlerle bana baktı. Bir süre sonra ise bir şeylerin yolunda gitmediğinin farkına vardı.

"Ne oldu sana? Çınar ile karşılaşmadın mı?" Masadan kalkıp yanıma geldi.

Çok güzel karşılaştım canım Çınarcık ile..

"Abim Koray mıdır nedir o hastanın yanında Serkay da orda." sesim çatallı çıkmıştı.

"Sen iyi değilsin. Ağlamış gibisin. Çınar bir şey yapmadı değil mi?"

Daha neler bakışımı ona atıp elimi boynumdan çektim. Çekmemle birlikte Nazlı'dan bir çığlık duydum. Yanımda panikle ayağa kalkışını izledim.

Eliyle kafamı geri itti ve tepkisini sert bir dille belirtti. "Kim yaptı sana bunu?"

Derin bir iç çektim. Önce anlatmakta tereddüt etsemde her türlü hastanenin dedikoducu karılarından duyacaktı.

"Koray adlı hasta saldırdı.." elim tekrardan boynuma gitti.

"Uyuyordu ama o.. " anlamsız anlamsız boynumda gezdirdi gözlerini.

"Ben odaya girdiğimde de uyuyordu."
Gözlerimi devirip ayağa kalktım.
"Müthiş uyuyordu, sessiz.. ölü gibi"

Ayna da ki yansımama baktım. Boynumda parmak izleri kalmıştı. Kırmızı..
Yavaşça parmaklarımı üstünde gezdirdim.
Gözümde canlanan elleri Abimin büyük bir gürültüyle içeri girmesiyle dağıldı.

"Ayliiin!!" Kızgınlıktan gözlerinden ateş fışkırıyordu. Bense bir o kadar sakindim.

"Efendim" ayna da ki görüntümü geride bırakıp döndüm.

"Sen niye işin olmayan şeylere karışıyorsun? Ne işin vardı o oda da? Adam seni öldürseydi.." sözünü kesip konuşmaya başladım.

Sakinlik iç güdülerim de bir yere kadardı. Bir yerden sonra karşılık verme isteği doğuyordu. "Afedersiniz Çınar Hocam ama beni gırtlaklayan hastaydı. Ben gel beni öldür diye ayaklarına kapanmadım. Illa biri azar işitecekse bu o olmalı diye düşünüyorum. " yüksek sesle çıkış yapmıştım ve farkına vardığımda cümlem bitmişti.

Bir süre yüzüme baktı. Sonra yavaşça sandalyesine oturdu. Cevap veremedi.
Belki de benimle uğraşmak istemediginden sesini çıkarmıyordur. Hiç belli olmaz.

Serkay sessizliği böldü. "Aylin gel biz aşağı inip hastalarımıza bakalım."

Gerçekten böyle bir ortamda söylenmesi gereken şey bu muydu?
Serkay'a döndüğüm de esas amacının bu olmadığını belli eden yüz ifadesine sahipti.

"Bence de." diyerek kimseden tepki beklemeden çıktım odadan.

Hemen peşimden gelen Serkay panik içinde bana döndü.

"Abin bir tek sana kızmadı. Koray'a da bir güzel azar çekti. Ama senin o esna da o odadan kaçmaman gerekirdi. Bekleyip Koray'ı sakinleştirmeliydin."

Oldukça sakin bir şekilde döndüm ona. Bu koridorda daha fazla ilerlemek istemiyordum.
"Sakin kafa ile düşününce evet öyle olması gerekirdi. Ama adam beni öldürüyordu. Teleştan ne yapacağımı bilemedim. Neyse bir daha olursa denerim" diyerek tebessüm ettim.

"Sen daha ilk haftadan kafayı yedin galiba. Abin bir daha o odaya seni sokar mı sanıyorsun?" hastaların hepsi aynı anda çığlık atınca ikimizde o yöne döndük. Ama bir şey olmamıştı tabi. Arada yapıyorlardı böyle şeyler sırf dikkat çekmek için. Ve kimse başaramadıklarını söyleyemezdi.

"Pardon? Bu konuda abimden izin alan yok ki. Ben o hasta ile konuşmak istiyorum."

Söylediğim şey de komik birşey bulamamıştım ama Serkay epey güldü.

"Koray'da şu Aylin gelse de iki muhabbet etsek diye yolunu gözlüyordu sanki. O hasta konuşmuyor. Sana özel bir şey değil bu. Kimse ile konuşmuyor, deli işte" omzunu silkip ilerlemeye devam etti.

Deli işte mi?

O adamın kafasında ne döndüğünü kimse bilemez. Ben onun gözlerinde kendimi gördüm. Boş bakan gözlerinde aynı zamanda yalvarış içindeydi sanki. Kurtar beni bu zindandan dercesine. Beni boğuyordu belki ama aslında o kendi içinde ki sevmediği kişiyi gırtlaklıyordu.
Bunu hissettiğime yemin edebilirim.

O yüzden şimdi bana kimse o odaya giremezsin diyemez. Bu kişi abim dahi olsa.

Abim burda ki en disiplinli doktor olabilir. Ama bu benim deli cesaretime engel olamaz.

Ruhum deli olmayabilir
Henüz..
Fakat cesaretimin deliliği hastanedekilerle yarışır.

Fakat cesaretimin deliliği hastanedekilerle yarışır

Ups! Gambar ini tidak mengikuti Pedoman Konten kami. Untuk melanjutkan publikasi, hapuslah gambar ini atau unggah gambar lain.
YARIM AKLIMTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang