Cebimi yokladığım da şırınga ve dozun varlığını hissettim.
Koray'ın odasına gitmek için tekrar koridora geldim. Az önce çileden çıkan hasta hala hareketsiz bir şekilde yatıyordu.
Kalbim bu görüntüye dayanamıyordu. İçimden bir ses sürekli 'O, yalnız onu anlayan kimse yok. Mutsuz.. hasta.. yardıma muhtaç ve sen hala mal gibi onu kapıdan izlemekle yetiniyorsun!' diyordu.
Tamam. Buna daha fazla katlanamayacaktım. Etrafı kolaçan edip odaya girdim.
"Merhaba" sessiz ortam da fısıltıyla konuşmuş olmama rağmen çığlık atmışım gibi bir durum oluştu.
Yatağa oturdum ve onunla göz teması kurdum. "Umarım iyisindir. Sabah ki durumu gördüm. Şuan kendindesin biliyorum." bir müddet daha gözlerine baktım.
"Çabuk geçer bu senin elinde olan bir şey. Sakin olsaydın tüm bunlar olmazdı. Kriz geçireceğini anladığın zaman bunu düşünebilirsin. Bu duruma bir daha düşmek istemiyorsan düşünmek zorundasın hatta. Her şey senin elinde." Deniz mavisi tonunda ki gözleri kocaman olmuştu. Yatağın üstünde duran elimi yavaşça tuttu.
Elime kayan gözlerimi geri ona çevirdiğim de ağlıyordu. İstemsizce dolan gözlerimi ona farkettirmek istemediğim için kalktım ayağa. "Neyse sakin olduğun bir dönem de tekrar görüşürüz." Tebessüm edip çıktım odadan.
Evet şimdi vicdanım daha rahattı.
Ben konuşamayan insanlarla daha mı iyi anlaşıyordum?
Ah bi şu Koray konuşsa. Zihninin derinliklerinde öyle gizli şeyler var ki. Bakışları öyle anlamlı ki insan ister istemez onun için çırpındığını farkediyor. Soğuk yüzü aydınlansın. Küçük bir tebessümü dünyaya çok görmesin. Gelip geçici bu dünyada daha fazla acı çekmesin.
Ama gel gör ki bunu beyfendiye anlatmak bir o kadar zor.
Aslında yaz tatlinde girmiş olduğum depresyon da buna benzer bir şeydi.
Kimsenin beni anlamadığını düşünmek, kendimi yalnız hissetmem ve kabuslarım.
Abim sayesinde bunların çoğundan kurtulmuş olabilirim. Geriye kabuslarım kaldı. Adam gibi bir rüya görmeyeli güzel bir uyku çekmeyeli o kadar uzun zaman oldu ki.
Hala depresyon ilacı kullanıyor olmam vardı bir de. Ama bu benim için sorun teşkil etmiyordu. Hayattan zevk alacaksam her türlü şeyi yapabilirim. Sanırım Koray'ı yakından izlememde bundan kaynaklanıyor. Onun mutlu olduğunu görmek istiyorum.
Açıkçası bir de sesini merak ediyorum.
Şimdi düşüncelerimden sıyrılıp onu görme vaktiydi.
Biraz daha ilerleyip Koray'ın kapısına tıkladım.Tepki mi? Zor görürsün canım ya.
Kapıyı yavaşça açtım. Pencereden dışarı bakıyordu. Ayaktaydı, dizleri yorgunluğunu belli edercesine hafif büküktü.
Geldiğimi duymuş olmasına rağmen dönmedi.
Yanına fazla yaklaşmak istemiyordum. Özel alan ihlali hoşuna gitmeyebilir.
Aslında şimdi düşündüm de bodrum katta yanındayken ona dokunmama izin vermişti. Bunu istemese fırsat dahi vermezdi. Koray bu sonuçta. Aramızda kalın bir çizgi var.
Bir kaç adım ötesine geldim. Hala dönüp bana göz ucuyla bile bakmamıştı.
Ciddi bir sesle "Koray" dedim.
Yavaşça bana döndüğünde gözleri vampir filmlerinden fırlamışcasına kırmızıydı.
Ağlamış.. hemde bu iki göz yaşıyla biten bir şey olmamış.
KAMU SEDANG MEMBACA
YARIM AKLIM
Novela JuvenilGüneşi görmek için yıldızlardan mahrum bırakmayacağım seni.. Ay ışığının tadı damağında kalacak Öylesine seveceksin ki her şeyden vazgeçecek kadar.. delicesine Bana gelince.. ben seni zaten koşulsuz seveceğim Tıpkı yer çekimi gibi öylesine karşı k...