Bölüm ☘57☘ Neredesin Huzurum?

105K 4.7K 395
                                    

/57/NEREDESİN HUZURUM/

Bölüm parçası: Timuçin Esen - Bunca Gamı Bunca Derdi ( Dinlemenizi çok isterim.)

23 EKİM 🍂🍂

' Ben seninle büyüdüm... Bu yüzden gidemeyişim... Üzerime atılan ölü toprağının altında debelenmekten yoruldum. Birde kendimi sana sevdirmeye çalışmaktan... Vazgeçtim baba... Gitmiyorum senden merak etme! Sadece içimdeki küçük kız çocuğunu senden uzak tutmam gerek...  Çünkü omuzlarımdaki yük bana yetiyor...'

" Hadi kuzum bir iki lokmada olsa ye. Aç acına gelmişsin. Böyle olmaz hadi kızım."

Gözlerini hareket halinde olan araçlardan ayıran Esila, karşısında oturan Berfu ve teyzesine canının bir şey istemediğini söyleyeceği sırada Berfu masanının üzerindeki eline tedirgince dokunarak "İçin almıyor belki ama yemen lazım Esila. Bebeğin için..." dedi. Genç kızın mırıldanarak sarfettiği sözler düşüncelerine büyük bir gürültüyle düşünce başını salladı. Haklıydı. İçi almıyordu ama bebeği için yemek zorundaydı.

Teyzesinin iki şeker atıp karıştırdığı çaydan birkaç yudum aldıktan sonra tabağındaki kahvaltılıkları es  geçip simitten bir parça kopardı. Ağzını oynatmaya hâli bile gelmiyor olsa da ağır ağır simidi çiğnedi.

Teyzesinin ısrarı üzerine yüzünü buruşturarak  birkaç dilim  peynir yiyen genç kadın midesi bulanmaya başlayınca kopardığı simit parçasını tabağına geri koydu. Beş dakika boyunca yalnızca birkaç lokma yiyebilmişti ve zorlarsa istifra edeceğinden emindi.

" Kuzum biraz daha.."

" Daha fazla yiyemeyeceğim teyze ısrar etme ne olursun."

" Tamam kuzum."

Esila'nın sararan yüzüne, kızaran gözlerine baktıkça yüreği dağlanan Hatice Hanım bu yaşananlar olmasa Esila ve Erkam'ı bebek müjdesi için  yemeğe çağıracaktı ancak şimdi kıyamadığı kuzusuna birkaç lokmayı zorla yedirmişti. Onun döktüğü her damlada içi titriyordu ve hastaneye gelipte babasına sarılarak ağlıyor  olduğunu gördüğünde vicdanındaki ağırlığın neden olduğu acısı çoğaldı. Öz babasına sarılıp üvey babası için ağlıyordu ya o anı gören hiç kimsenin yüreğinin parçalanmayan bir zerresi kaldığını düşünmüyordu.

" Esila abime kızgınsın farkındayım ama bir konuşsan onunla. O da istemedi saklamayı fakat-"

Esila'nın tepkisinden çekindiği için konuşmasının devamını getirmekte zorlanan Berfu, çaresizce Hatice Hanıma baktı. Yengesine hak veriyordu ancak ağabeyinin perişan hâlini görmeye  de dayanamıyordu. Saatlerdir yanına yaklaştırmadığı kocasının yüzünü hayal eden Esila'nın yüzünde buruk bir tebessüm yer aldı. Ne kızgınlığı kalmıştı artık ne kırgınlığı çünkü ona her kızmak istediğinde vicdanı kendi sakladığı sırrı köz misali alıp kalbinin ortasına bırakıyor, duygu ve düşüncelerini alaşağı ediyordu.

" Kızmıyorum ona Berfu. Kızmaya hakkım mı var? Adam benim ondan  sakladığım şeyi duysa yüzüme bakmaz. O benden bunları saklamış çok mu?"

Dışardan görenin delirdiğini düşüneceği şekilde yol kenarına bakarak gülen genç kadın itiraz etmek için ağzını aralayan teyzesine ' Yapma.' dercesine bakıp, başını sağa sola salladı. Gidip neden sakladın diye hesap sorabilirdi ama yapmayacaktı. Çünkü içinde ezilen bir parça vardı; 'Sus' diyen 'Boşver zaten baban seni sevmiyor, o adam için neyin hesabını soracaksın?' diyen. O sese  kulak vermeyi seçen genç kadın gülümsemesini sonlandırıp dolan gözlerini sağ tarafında ki kaldırım taşlarına çevirerek konuştu.

AĞLA SEVDAM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin