/66/BENİMLE EVLENİR MİSİN ŞİİRİM?/ PART 2/Bölüm parçası: Dikensiz Gül
8 ARALIK 🍂🍂
" Allah'ım! Ya birde ayakları düz mü değil mi diye baktın mı gerçekten?"
Karşısında kahkahasını zar zor dizginleyerek konuşan Berfu'nun kendisiyle alay etmesine bozulsa da belli etmeyen Esila onu gözleriyle onayladı. Görümcesinin diline düşeceğini bilse anlatmazdı fakat bu gece de aynı korkuyu yaşar mıyım düşüncesiyle rüyasını ve uyanık iken gördüğü karartıları Zeynep Hanıma anlatma ihtiyacı hissetmişti. Tabi görümcesinden bıkkınlıkla yeğenini izleyen Zeynep Hanıma sıra gelmiyordu.
" Bunu bir Meryem yengem yaşıyor sanıyordum. Ya üç hamileliğinde de Kenan abimden korkup benimle uyumuştu."
" Bende sıra bana ne zaman gelecek diye bekliyordum!"
Meryem çay bardağını sertçe tabağına koyarken Berfu yengesinin hamilelik dönemlerini hatırladığında içinde tuttuğu kahkahayı dayanamayarak patlattı. Kenan ağabeyi o kadar şey yaşamıştı ki çardakta sabahladığı günleri unutmak mümkün değildi.
" Bak bu sana bir ders olsun Esila. Bir daha gelip şuna bir şeyler anlatma yoksa ömürbillah çenesinden kurtulamazsın!"
Yengesinin Esila'ya verdiği iğneleyici tavsiyeyi umursamayan Berfu " Bak bir gece korkusundan banyoda yıkanamamış, leğeni kovayı odasına taşımış. " dediğin de Meryem gökyüzüne bakarak sabır çekti ve susmasını söyledi ama ne çare. Berfu aklına kazınan ve her hatırladığında katıla katıla güldüğü anları anlatmadan susmaya niyetli değildi.
" Birde o gecenin akşamı saçlarına kına yakmıştı ama görmen lazım kan kırmızı rengi. Neyse işte yengem yıkanmaya başladığında abim su sesine uyanmış. Şaşırmış tabi tövbe ede ede yanına yaklaşmış. Ya garibim leğendeki suyun kırmızı renkte olduğunu görünce korkuyla odasından fırlamıştı. O sıralar yengem o kadar çok rüyalarından bahsediyordu ki abim de etkilenmiş, karım yanımda mı değil mi diye hiç bakmamış. Kıyamam ya... Annemle yanına gittiğimizde gözleri yerinden çıkacak sanmıştım."
" Ayy o gece bebeğimi nasıl düşürmedim bilmiyorum. Zaten korkuyordum, birde tövbe ede ede yanıma yaklaştığında tabi o an ne dediğini anlamamıştım tası göğsüme bastırıp sure okumaya başladım. Bu da bağıra çağıra çıktı odadan. Annemle Berfu gelene kadar neredeyse ruhumu teslim edecektim."
O anları anlatırken gülümseyen Meryem " Bir kız çocuğumuzda olsaydı keşke..." dedi ve bunu sesli şekilde dile getirdiğini Berfu'nun " Ayy yine aynı şeyleri yaşamak istemiyorum. Olursa da yengem doğurana kadar sende kalayım hala!" demesiyle anladı.
" İyi ki korkup, birkaç gece yanında kaldım Berfu!"
" Birkaç gece mi? Yenge üçüncü ayından doğum yapana kadar her hamileliğinde benimle kaldın. Hayır bir ara artık babalık iç güdüsüyle dolup hayaller kurmaya başlamıştım. Resmen tramvam oldu senin hamileliklerin!"
" Berfu kızım tamam. Kafam kaldırmıyor artık." diyen Zeynep Hanım yeğeninin susmasıyla yüzünü, gözleri Meryem ve Berfu arasında mekik dokuyan Esila'ya çevirdi. Bir an önce içini rahatlatacak şeyler söylemek istiyordu çünkü eğer kafasına takarsa hamileliğini kolay geçiremezdi. Bu tür rüyalardan kötü derecede etkilenen ve kendine zarar veren bir tanıdığı vardı ve o aklına geldiğinde yüreği burkularak konuşmaya başladı.
" Her şeyden önce rüyalarını öyle herkesin yanında dile getirme kızım. Çünkü sen anlatıkça kafanın içine daha çok yerleşir. Sonra biri başka diğeri başka başka şeyler söyler. Bunlar düşüncelerinde yer edindikçe rüyalarında daha kötüsünü görürsün. Baş ucuna bir dua kitabı koy, her gece uyumadan önce sureler oku. Allah'ın izni ile hiçbir şeycik olmaz."