17. "Pis boğaz"

196 19 7
                                    

Naber millet? Evet ben geldim! Beni nasıl mutlu ettiğinize inanamazsınız, özele yazdığınız o güzel sözler anlatılamaz ya iyiki varsınız! beni kendi aranızdan biri gibi sevmeniz müthiş, yine yine ve yine iyiki varsınız ne diyeyimki ben size iyiki varsınız! *-* 

Kısa bir duyuruda bulunayım benim kitabımda kesin net bir karakter yok kafamda oluşan Nübara dair iki kişi var, onların fotolarını paylaşıyorum zaten ama diğer karakterleri belirlemedim uygun olan fotolar paylaşacağım ama. Alın sizin için alta bir Doruk fotosu attım o zaman. Bu arada kitapın ismini kafamda belirledim galiba kapağıda tamamen bitirdiğimde paylaşacağım :)

 

Neyse, ve işte yeni bölümüde yazmış bulunmaktayım. İnşallah seversiniz. Hadi okuyun bakalım :) 

 Hadi okuyun bakalım :) 

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



Şu an dolabın önünde durmuş askılıkdakı elbiseleri dışarı fırlatıyordum. Fırlatıyordum çünki elbise seçemiyorudum. Neden giyinicek bir şeyim yok? Her neyse kot pantolunu üzerime geçirdikden sonra siyah dar tshirtüde giyindim. Nemli saçlarımı elimle düzleştirip açık bırakmakla yetindim. Beyazlı siyahlı converselerimide ayağıma geçirip dışarı çıktmi.tim sonunda. Saçlarım hafif rüzgarda uçuşurken güzel havayı içime soludum. Uzaktan bana el sallayan bir çift Alara ve Canla buluştu gözlerim aniden.

"Selam" dedi Alara yanaklarımdan öperek. Çok tatlımı bu kız ne? 

"Merhaba" dedim ikisinede hafiften gülümseyerek. 

"Ee istikamet nereye?" 

"Bence önce bir yemek yiyelim sonra hafiten dolaşalım hıım kızlar?" 

"Yemeksiz kalma sen Can" diye hafif sitemde bulundu bu kez Alara e "Nübar sen ne diyorsun?" -

"Fark etmez" dedim gözlerimi kısıp gülümseyerek. 

Az geçmeden şehrin merkezine gelip, küçük bir kafede oturup yemek yemeye başlamıştık. Uzun zamandır tam anlamıyla yemek adı verdiğim şey yememiştim açıkcası. Ve buranın yemekleri harikaydı. Yani türk yemekleri. Hesabıda ortak parayla ödeyi kalkmıştık. 

Taksim,Galata,Kız kulesi derken yorulmuştuk artık,havada karalmamış değildi zaten. Gün tam anlamıyla müthiş ötesi geçmişti. Canın yaptığı şaklabanlıklar aşırı komikti. Hele Alarayla didişmeleri falan anlatılmaz resmen. Metroda sebepsiz yere gülüşmelerimiz, sesli şekilde şarkı söylememiz galiba en bu ikisini çok seviyorum. 

"Önce Nübarı eve bırakalım" dedi Alara "ailesi merak eder". Duyduğum kelime beynimde üç beş defa yankı yaptı. Ama duraksamayıp "Tamam" dedim. Ne diye bilirdimki? 

Sokağın başına geldiğimizde ikisinede teşekkür etdim. 

"Bence bunu çok sık yapalım aşırı eğlendim." dedi Can. 

"Ördek" #WATTYS2019 (2016) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin