16. Hayat.

242 24 15
                                    

İyi okumalar :) 


Foto : Nübar 

Sabah saatin kaçı ve ben hala tıkınıyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sabah saatin kaçı ve ben hala tıkınıyordum. Bulduğum salatalık domates allah ne verdiyse ağzıma tıkıyordum resmen. Ve hemde geç kalıyordum galiba. Şu sandiviçide alayımda yolda yerim. Kapıyı çarpıp evden çıktım aceleyle. Elimdeki sandiviçi yiye yiye hızlı adımlar eşliğinde okula doğru yürüyordum. Okulun bahçesinde kimsecikler yoktu gördüğüm kadarıyla elimdeki son koca lokmayıda ağzıma tıktım. 

 "Ulan kafam kadardı o ekmek nasıl yuttun onu?" Allah rzası için o olmasın. Tabiikide o. Sol taraftan bana doğru gelip yanımda durdu. "Ağzın ekmek içinde kalmış resmen" Ağzımdaki lokmayı güçlükle yutmuştum sonunda. Elimi ağzıma götürüp silecekken. Elini dudaklarıma götürüb ağzımı sildi hafiften. Yaptığı haraketle duraksamıştım. "Pasaklısın şişkolok pasaklı" deyip okula doğru yürümeye başladı. Şişkolokmu? Ayı! Bende arkasından tabiikide. Sınıfın kapısına vardığımızda kapıyı çalmadan drekt içeri girmişti. Ayı işte başka ne bekliyeceksiniz?  

"Neden genç kaldın?" dedi burnundakı gözlüğün altından bana bakan öğretmen. Niye yalnız bana diyor ya? Buda öğrenci işte! 

"Arkadaş şişkolokda hocam zar zor taşıdık sınıfa" ya tutup yırtacam ha bunun ağzını ben. Bütün sınıfın gülmesiyle kafasını yukarı kaldırıp ayı gibi kahkaha attı resmen. Bende domates suratımla barışıp sırama doğru ilerledim. Öldürücü bakışlar attım tabiikide şu ayıya. 

"Hayırdır?" dedi Can bize bakıp sırıtarak. "İkiniz aynı anda sınıfa girmek falan" 

"Can koyacam şimdi bir kafa göreceksin, dön lan önüne!" 

Zil çalınca sınıftakıların çoğu dışarı çıkmıştı. Yerinden kalkıp bana doğru gelen Alaraya baktım. Ağzı kulaklarında kaşını gözünüde oynatarak "Nübar Dorukla sen ne iş?" hay allahım ya. 

"Sendemi Alara?" dedim aşırı mutsuz halimle. 

"Oy kuzum şaka yaptım asma o suratını ya" dedi kayıp yanıma oturarak. "tamam" anlamında başımı sallayıp derinden bir of çektim. 

"Bak yani ben kötü anlamda demedim, yani Doruk çok kızlarla felan takılmazda senle görünce yani şaşırmadım değil açıkcası" 

"Kim danışar o ayıyla?" dedim hafif sitem edercesine. 

"Ha şimdide arkamdanmı konuşuyorsun şişkolok?" dedi kapıdan içeri giren Doruk ayısı. 

"Ayı olduğunu kabul edirsen demek." 

"Lan sen ne ayaksın?" kırk ayak. Kusacam şimdi iç ses. 

"Öf tamam bi kavga etmeyin!" dedi Alara ayağa kalkarak.  

Tam zamanında geldin öğretmenim teşekkür ederim. Bütün dersler boyu Dorukla arada gözlerimiz rastlaşmıştı. Ama tabiikide hemen kaçırmıştım bakışlarımı. 

"Ördek" #WATTYS2019 (2016) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin