✨🌟✨🌟Keyifli Okumalar 🌟✨🌟✨
Yusuf alamadığı ihalenin siniriyle dışarıyı izliyordu.Annesini ve babasını o daha üç yaşındayken kaybetmişti.Çok sevdiği- ilk ve belki de tek olacak - değer verdiği kadın olan ablası onu büyütmüştü.Tabi eniştesini de unutmamak lazım onun da Yusuf üzerinde hakkı çoktu.Ama Yusuf'un yüreğinde hep bir burukluk kalmıştı.Ee tabi anne baba yerini tutar mıydı?
Yusuf bugün olan ihaleyi almayı çok istiyordu. Eğer bu ihaleyi almış olsaydı o araziye çocuklar için bir kültür merkezi yapacaktı. İçerisinde oyun alanı özel isteklerine göre çeşitli kurslar kütüphane olmak üzere daha bir sürü şey..Ama.. diyordu Yusuf boğazı düğüm olup yutkunamiyordu.
Nasip değilse ne gelir elden diye boşuna dememişler. Artık başka bir arazi bulana kadar bekleyecekti Yusuf ve inşallah hemen bulunurdu bu arazi çünkü güzel şeyler bekletilmeyi çok sevmezdi.
✨⭐✨⭐✨⭐✨⭐✨
Yusuf şirketten çıktı,arabasına bindi ve yolunu eve doğru sürdü. Hava ilkbaharin başıydı ve dışarıda mis gibi bir hava vardı .Yusuf'a nazaran bugün hava daha mutluydu.
Yusuf eve geldiğinde zile bastı ve her zaman ki gibi Füsun ablasının kapıyı açmasını bekledi. Ama her zaman ki gün gibi değildi. Sanırım yemek yapmaya daldı duymuyor kapıyı diye düşündü. Çantasının dibinde anahtari olacaktı.Aslinda onu kapıda birinin karşılamasini seviyordu Yusuf ve bu yüzden kapıyı birisinin açmasını istiyordu.
Yusuf kapıdan içeriye girdiğinde burnuna mis gibi yemek kokuları gelmeye başladı. Füsun hanım mutfakta onu duymamıştı. Bir bardak su içmek için mutfağa doğru giden Yusuf ,Füsun hanımın telefon da biri ile konuştuğunu duydu.
Füsun Hanim "Yiğit oğlum istediğin araziyi almışsın çok mutlu oldum gerçi" dediği sırada Yusuf her şeyi yanlış anlamıştı. Oysa biraz daha dursaydı Yusuf orada cümlenin devamını duysaydı yine böyle sinirlenecek miydi ?Bence Hayır. Gerçi Yusuf'ta çok severdi Füsun ablasını bu ihaneti ona yakıştıramıyordu. Onun için de biraz sinirliydi.
Ne yapacaktı Yusuf. Şu an çok mantıklı düşünemiyordu. Ama çok sinirli ve öfkeliydi bunu biliyordu .
Herşey den habersiz Füsun Hanim masayı hazırlamak için salona geldi. "Aa Yusuf oğlum sen ne zaman geldin ?"
Yusuf"Neden bu kadar panik oldun Füsun abla yoksa duymamam gereken birşeyi mi duydum?"
Füsun hanım Yusuf'un ne dediğini anlamıyordu.Bir an ne diyeceğini şaşırdı zaten ona fırsat da vermeden Yusuf sözlerine devam etti.
"Sana o kadar güvenmiştim ki Füsun abla..Kalbim halen sana ihanet etmemiştir yapmaz diyor ama kulaklarım ve aklım kalbimden o kadar şaşıyor ki..Neden yaptın Füsun abla.Paraya mı ihtiyacın vardı ? Bana deseydin. Ama bunu bana yapmasaydin."Füsun hanim duydukları karşısında daha ne kadar şaşırabilirdi bilmiyordu."Söylediklerinden birşey
anlamıyorum ben Yusuf oğlum.""Telefonda konuştuğun kişi Yiğit Yenilmez değil mi?Hani Yenilmez Holding'in başkanı."
Füsun hanim halen hiçbir şey anlamıyordu nereden biliyordu Yusuf Yiğit'i şaşırıp kalmıştı. "Evet oğlum da ben birşey anlamıyorum."
'Merak etme sen Füsun abla ben her şeyi anladım sana da sırf saygımdan halen abla diyorum o saygımı koruyorken evinden çık git!"
Ama dediği sırada Füsun hanım sözlerini Yusuf keserek "Senin rol yapmalarını dinleyemem. Zaten bu zamana kadar güzel rol yapmışsın daha fazla rol yapmana gerek yok."
Füsun hanım oğlu yaşında ki kişiden bu sözleri duyacak ne yapmıştı bilmiyordu .Ama bildiği tek şey herşey bir gün açığa çıkardı. Bu olanlarda kendisinin hiçbir suçu yoktu .Ne yapmıştı onu bile bilmiyordu. "Peki ben ne yapmışım.?"diye Yusuf'a sorduğun da karşısında hiç ama hiç böyle görmediği Yusuf'u buldu.
"Birde masum numarasi yapmıyor musunuz. Gerçekten inanacağım. Söyleyeyim yaptıklarınızı yüzünüze o zaman .Yiğit Yenilmez'e benim arazi için ne kadar para vereceğimi söylediniz. "
Füsun Hanim herşeyi yanlış anladığını söyleyecekti ancak Yusuf kapıyı açarak "Daha fazla birşey duymak istemiyorum. Derhal evimden çıkın."Yusuf'un son cümlesinde sesi bayağı yüksek çıkmıştı..
Sevda annesine sürpriz yapmak için buraya kadar gelmişti ve ne ile karşılaştığına inanamıyordu.
Bu nezaket kuralların dan bir habersiz kaba insan kılıklı ama özü bir dağ ayısı olan Sırık annesine bağırıyordu. Hem de onun annesine. Onun annesi bir melekti. Herkesin iyiliğini düşünürdü. Kimse hakkında kötü birşey demez bilakis herkesin içinde iyiyi görmek lazım derdi. Kim bilir ne derdi varda böyle olmuş diye düşünürdü.
Karşısında ki kişi kimdi bilmiyordu ama ona hiçbir şey annesine bağırma hakkı tanımıyordu. Mesleğine saygısı yoksa da bari yaşına olsun diyordu içinden Sevda.
"Annecim iyi misin sen?"Diyerek annesinin boynuna sarıldı .
"İyiyim canım kızım sen ne zaman geldin?"
"Beni sonra konuşuruz anne .Benim öncelikle şu özü dağ da olan ama şuan evde bulunan bu dağ ayısına söyleyeceklerim var."
Yusuf neye uğradığını şaşırdı haklı iken resmen haksız konuma düşmüştü.
"Öncelikle sizi insanlarla düzgün konuşmaya davet ediyorum."dedi Yusuf
"Senin davet ettiğin hiçbir şeye gelmem ben."diyerek cevap verdi Sevda.
"Siz bilirsiniz..Derhal evimi terk edin yoksa güvenliğe haber vericem."
"Çok kıymetli evini de al" dediği sırada annesi Sevdaya sert bir bakış atarak gidelim işareti yaptı.
Sevda bir kıza göre oldukça güçlüydü. Daha önce tekvando geçmişi vardı. Yusuf ile kavgaya tutuşsalar kim kimi yener bunun cevabını bilmek biraz zordu ama. Söz kavgasına girseler Sevda 1-0 önde başlardı. :);)