Merhaba
Umarim güzel bir bölüm olmuştur. Hatalarım varsa affola (:
♡♡Keyifli okumalar ♡♡
"Bir dakika..Bir dakika.. Sevda sen ne yaptın? İnanamıyorum adamın üstüne bahçe hortumunu mu tuttun?"
"Hışştt" diyerek işaret parmağıyla dudaklarını kapatarak Sevda" Çok fazla bağırma kuzum annem duyacak şimdi "dediğinde Duru da olayın şoku ile ne yaptığını bilmediğinden Sevdanın sözü ile nerede olduğunu idrak etti.
Duru Sevdanın acilen bize gelmen lazım mesajı ile koşarak soluğu Sevdalar da almıştı. Daha sonra da Füsun annesinin yemeği hazırlamak için mutfağa gitmesi ile kendisini Sevdanın odasında olanları dinlerken bulmuştu. Duru da haklıydı her şey o kadar hızlı gelişmişti ki genç kız da sesli bir şekilde konuştuğunu bile fark edememişti.
"Tamam "diyerek fısıldayarak konuştuğunda bu sefer de Sevda arkadaşının kafasına hafif vurarak
"Kızım bağırma dedim diye de bu kadar sessiz konuşmak da olur mu?Sen benim duyabileceğim bir şekilde konuşmaya devam et.Önemli olan annemin duymamasi var ya işte o zaman ben biterim." diyerek bir yandan da nasıl böyle bir şeye cesaret edebildiğine şaşırıyordu Sevda. Sonuçta burada söz konusu olan annesi idi onun için her şeyi yapardı ki genç kız bu yaptığı devede kulak bile kalmazdı.
Onun için bu kadar cesur hareket etmişti.
"Anladım. Yalnız bence haketmiş kuzum sen kafana takma. Füsun anneme ve sana söylediklerine bak. Hem zaten bir daha nerede göreceksin o zengin zibidisini.Bir kokteyl de mi?Yok olmadı bak yoksa müzayede de felan mı?diyerek kahkaha atmıştı Duru.
Sevda sağ tarafına elinin altında duran yastığı arkadaşının özenle fön çekilmiş saçlarına doğru savurup "Dalga geçme be (!)"diyerek dudak büzmüştü.
"Hayır dalga değil kuzum. İşte bir daha karşılaşmanızın ne kadar imkansız olduğunu söylüyorum.Ayrıca zar zor yaptığım saçlarımı lütfen bozma. Zaten fırsatım bile olmuyor hastalardan. "
Duru üniversite de son sınıf hemşirelik okuyordu. Bu sene staj felan bayağı yoğun olduğu için tabiri caizse pestili çıkıyordu. Bu mesleği severek daha doğrusu annesi ile babasının da doktor olmasından dolayı biraz da seçmesi konusunda etken olmuştu.
Her ne kadar babası doktorluk okuması gerektiği konusunda kızına baskı yaptıysa da Duru hemşirelikte direterek bu bölümü yazmıştı. Aslında mesleğini çok seviyordu arada hayıflanmasi da staj zamanı olan yorgunlukların dan kaynaklanıyordu. Tabi bunlar mesleğini seven Duru için tatlı yorgunluktan başkası değildi.
"Kızlar sofra hazır. Hadi ellerinizi yıkayıp sofraya gelin. "diyen Füsun hanımın sesi ile kızlar hızlı bir şekilde yataktan kalkarak lavaboya geldiler.
Sevda annesisinin ,Duru da Füsun teyzesinin yemeklerini çok özlediginden tüm derdi tasayi unutup sofraya oturdular.
Sevda annesinin zeytinyağlı sarmasına bayılırdı. Füsun Hanım da kızının sevdiğini bildiği için hep sarar buzdolabına koyardi. Kızı geldiğinde ilk işi dolaptan zeytinyağlı sarmayı çıkartmak olurdu.
"Annom bunlor hariko olmos "diyerek ağzına aynı anda beş altı tane attığı sarmalarala bir yandan yiyor diğer yandan da övgülerini sıralıyordu Sevda.
"Sen önce ağzındakileri ye bir kızım. Ondan sonra söyle ne söyleyeceksen " diyen Duru kesinlikle haklıydı. Onun haklılığıni savunan Füsun hanım da devreye girdi.
"Afiyet olsun benim kavunum. Ama Duru kızım haklı ağzında bir şey varken konuşulmamasi gerektiğini kaç kere söyledim. Gelinlik kız oldun başkasının yanında da yaparsın olmaz ki canim böyle. "
