■♡■Keyifli Okumalar■♡■
Yusuf sinirli bir şekilde kendisini suçlayan kıza bakarak konuşmaya başladı.
"Ben anlatayım burada ne olduğunu küçük hanım. Anneniz benim üzerinde durduğum projeyi çalmış ve öteki ortağa vererek onun kazanmasını sağlamış. "
Sevda kafasının üstünden kaynar su dökülmüş gibi ne yapması gerektiğini bilemedi. Ne diyor der gibi bir süre şaşkın bir şekilde karşısında ki adama baktı. Küstah olmasinin yanı sıra aynı zamanda yalancının da önde gideniydi,besbelli bu adam.
Onun annesi ona başkasının eşyasını izinsiz almanın çok büyük günah olduğunu,bunun diğer insanları ne kadar üzeceğini anlatan melek gibi bir kalbe sahipti.
Şimdi Sevda bu adama nasıl inansındı?
Gerçi ortada inanılacak bir durum da yoktu ki onun annesi bu adamın dediklerini kesinlikle yapmazdı .
Ama karşısındaki adama da haddini bildirmeden buradan gidemezdi.
O kimdi ki annesine iftira atıyordu.
"Siz ne söylediğinizin farkında mısınız?Ağzınızdan çıkan sözü kulağınız duyuyor mu? Benim annem mi? "dedi daha sonra sahte bir gülümseme ile Yusufa bakarak "bu söylediklerinizi yaptı.? Buna annemi iki saat tanıyan birisi bile inanmaz. Kaldı ki siz bu kadar zamandır yanınızda çalışan kişinin nasıl biri olduğunu anlayamamışsınız. Çok yazık.."
Yusuf karşısındaki sinirden koyulaşan kahve gözlere daha fazla bakamadı.Neden olduğunu bilmiyordu genç adam sanki bu gözlere daha fazla bakarsa kendisini suçlayacaktı. "Sözlerinize dikkat edin küçük hanım. Burada mağdur olan benim, annenizi polise şikayet etmediğim için bana teşekkür edeceğinize bir de bana aptal mı diyorsunuz.? "
Ne diyordu bu adam Allah aşkına.
Ağzından çıkanı kesinlikle kulakları duymuyordu. Yok yani duysa idi kesinlikle böyle bir şey söylemezdi .
Genç kız annesinin suçsuz olduğunu söylüyordu bu adam neden inanmakta bu kadar diretiyordu .Sanki annesinin böyle bir şeyi yaptığını gözü ile görmüştü.Gerçi gözü ile görse bile genç kız inanmazdı. Tekrar gözlerini kapatıp tekrar tekrar bakardı. Bazen gözlerimiz bile bize oyunlar oynamıyor muydu?Nasıl inanacağız ki daha gözümüz ile gördüğümüze bile inanamıyorsak. Kaldı ki bu adam kimden duyduğu belli olmayan asılsız bir suçu olmuş gibi burada anlatıyordu.
"Ben size aptal demiyorum beyefendi. Bilakis siz kim olduğunuzu bana söylüyorsunuz.."diyerek sözlerine devam edeceği sırada Sevda, annesi Füsun hanım araya girerek sert bir ses tonu ile Sevdanin ileriye gittiğini belli etmek için Sevda ya hafif sert bir ses ile bağırmıştı. Daha sonra da Sevdanın ona ters bir şekilde bakması ile açıklama yapmak için ağzını açtı.
"Sevda ileriye gitme kızım. "
"Ama anne ben mi ileriye gidiyorum.Allah aşkına bu karşımdaki adam ileriye gidiyor. Senin kulakların duymuyor mu?Bu adam sana iftira atıyor. Ben nasıl sakin olayım anne. Hem ben doğruları söyledim." diyerek Yusufa zaten sinirli bir şekilde bakıyorken şimdi genç adamı boğmak ister gibi bakmaya başladı Sevda.
Bir de bu kalas yüzünden iyi mi annesinden azar işitmişti.
Genç kız haksızlığa asla tahammül edemezdi.Gerçi kim haksızlığa tahammül edecekte genç kız etsin? Her ne kadar çenesi bazen kötü olaylara yol açsa da ağzını açar gözünü yumardı Sevda sinirlendiğinde.. Onu bazen annesi bile sakinleştiremezdi.