♡♡♡KEYİFLİ OKUMALAR ♡♡♡
Sevda İstanbula gelmişti. Zaten okulunun da yakın olmasından dolayı sık sık gelirdi. Ama bu sefer temelli dönmüştü. Derslerinin iyi olmasından dolayı öğrenci değiştirme programı ile İstanbulda özel bir üniversitede burslu bir şekilde son senesini okuyacaktı.Bu okulu tercih etmesinin bir diğer sebebi de bu yıl yapacak olduğu stajıydı. Sevda bu okulun büyük şirketler ile anlaşmalı olduğunu biliyordu.Tabi ki en büyük neden annesiydi onu çok özlemişti. İstanbul'u çok özlemişti.
Bu şehirde farklı birşey vardı. Bu şehir ondan babasını almıştı. Ama bu şehirden de vazgeçemiyordu .Demir nasıl mıknatıs ile temas ettiğinde çekimine girmekten vazgeçemiyorduysa Sevda da İstanbul'dan vazgeçemiyordu.
Kendisi Bursaya üniversiteyi okumak için gitmişti. Annesi burada kalmak istemişti ve bir iş bulmuştu. 3 senedir annesi onun okulunu rahat okuması için çalışıyordu. Genç kızın tek istediği stajının iyi geçip iyi bir şirkette işe başlayarak annesinin emekliliğinin tadını çıkarmasıydı.Annesi başka yerde yaşayamacağını söylediği için genç kız da mecbur bu ayrılığı çekmişti.
Her ne kadar annesi başka yerde yaşayamam dediyse de sonradan pişman olduğunu biliyordu Sevda Telefonda sesini her ne kadar düz tutmaya çalışsa da annesi sürekli onun yokluğuna üzülüyordu. Nihayet bu sıkıntılı günler bitiyordu. Artık annesinin dizinin dibinden ayrılmayacakti.
Annesine sürpriz yapmak istiyordu. Daha doğrusu onu gördüğünde vereceği tepkiyi merak ediyordu. Annesi Sevdaya hem anne hem de baba olmuştu. Genç kız bu durumdan şikayetçi değildi ama diyordu sol kenarı baba demek nasıl bir duygu hep merak ediyordu.
Sahil tarafına geldiğinde eve yaklaştığını anladı Sevda ve biraz yürümek için sahilde en yakın durakta otobüsten indi.Deniz havasını çok severdi. Denize ne şiirler ne şarkılar yazılmıştı.Hepsi az gibi geliyordu Sevdaya. Bu boğaz manzarası çok daha güzellikleri hak ediyordu.
Yürüdükçe balık tutan insanları, köpeklerini yürüyüşe çıkaran insanları,el ele tutuşmuş genç sevgilileri ,okuldan çıkmış lise öğrencilerini, yürümekten yorulmuş olacak ki oturan yaşlı amcayı..görerek yoluna devam etti Sevda.
Sevda denizi çok severdi. Daha doğrusu maviyi çok severdi.Bu nedenle mavi olan gökyüzü ,mavi olan deniz Sevda için yaşama sebebiydi.Hatta annesi küçükken elbiselerini pembe alırdı. Genç kız mavi elbiseleri göstererek onlar da inat edip o rengi aldırırdi annesine,kadincagiz da el mahkum kızının inadını kocasından aldığını bildiğinden o zamandan beri onun tercihlerine saygı gösterirdi.
Islık sesi duyduğunda telefonunun zil sesi olduğunu anladı Sevda elini pantolonunun cebine daldırdı.Biraz zahmetli ama beş saniyelik bir zaman da telefonu çıkarak ekranda ki yazı ile gülümsedi.
*Durutellam*
Telefonuna arkadaşını yani Duruyu böyle kayıt etmişti. Sevdanın on altı senesiydi. Daha birinci sınıftalardı.Sınıfta herkes annesi gittiği için ağlıyordu. Sevda diğer çocuklara göz devirerek bakıyordu. Ağlayacak ne vardı sanki iki üç saat sonra annesi gelip alacaktı.Tam o sırada yanına beyaz tenli sarı saçları üstten at kuyruğu yapılmış bir şekilde tıpkı barbie bebeklerine benzeyen kız "Sen de mi ağlamıyorsun diye sormuştu.?"
Tabi her ne kadar dış görünüş olarak zıt olsalarda görüşleri bakımından aynı kafa yapısına sahiplerdi. Zaten bu da onları ayırmayan arkadaşlıklarının en büyük sebebiydi.
Sevda da şimdi ki gibi hazır cevaplılığini konuşturup..
"Tabi ki akıllım sanki annemiz bizi buraya bırakıp gitmiyor ya iki üç saat sonra gelecek niye ağlayıp annemi üzeyim ki"Hem babam gibi beni bırakıp gitmedi ki diye içinden tamamladı cümleyi Sevda.
Duru da kendisi gibi düşünen bu kızı çok sevmişti ve onlar o gün aynı sıraya oturarak üniversiteye kadar ayrılmadılar.
Üniversite de Duru burada okurken Sevda Bursa da okumuştu.Ama üç yılda sürekli telefonla ya da yüz yüze görüşmeyi kesmediler.Buraya geleceğinden haberi olduğu için Sevdayı aramıştı.
"Sevda nerdesin kızım.Neden aramadın gelmedin mi?"
"Durum bir sakin ol..Geldim sahildeyim annemin yanına gidiyorum. Biliyorsun sürpriz yapacağım ona.."
"Biliyorum da eve gitsene Sevdam ya neden uğraşıyorsun yollarda.."
"Olsun annemin daha gelmesine var.Benim geleceğimi de bilmiyor hem erken gelmez belki."
"Tamam o zaman akşama sizdeyim. Kız gecesi yapalım hasret giderelim. "
"Tamam akşam biz de kal hatta özledim senle uyumayı kuzum. "
"Tamam gelirim yavrum akşama sendeyim. "Diyerek sesini hafif kalınlaştırdı Duru.
"Iyyk yapma böyle seyler kızım o sesine hiç yakışmıyor "diyerek sahte bir sitemle söylemişti Sevda.
"Kuzum sen de şakaya gelmiyorsun iki takılıyorduk. Söyle bakayım bana, ne yaptın benim iki ay önce gördüğüm Sevdaya" diye gülerek sormuştu Duru.
"Öldürdüm hatta toprağa gömdüm.Ne yapicam Durutellam ayni kişiyim ben"
"Belli oluyor formundan hiçbir şey kaybetmemişsin Durutellam nedir kızım ya söyleme bir daha demedim mi ben sana öyle şeyler. "
"Ahaha hiç söyler miyim bir daha söylemem tabi yoksa senin hain planlarına mâruz kalmak istemem." Diyerek hafif korkmuş havası vermeye çalıştı Sevda sesine her ne kadar sonunda gülerek bunu bozsa da iyi gidiyordu.
Lisenin ilk yıllarıydı Duru ile Sevda kantinde sırada beklerken çocuğun birisi sırada önlerine geçmişti. Hatta üstüne üstün Durunun en sevdiği çikolata olan nütellanın sonuncusunu almıştı. Bunun üzerine Duru çocuğun yanına gidip ilk başta kibar bir şekilde bizim önümüze geçtin ses etmedim ama benim en sevdiğim çikolatayı aldın. Elindekini derhal bana veriyorsun diyerek çocuğa sinirli bir şekilde bakmıştı.
Çocuk bunun üzerine sesli bir kahkaha attığında sinirlenen Duru çocuğun kolunu beline verdi.Çocuk bilmiyordu ki Duru ortaokuldan beri tekvando sporu yapıyordu. Bu hareket Duru için çok kolaydı. O günden beri Sevda telefonuna Duruyu bu şekilde kayıt etmişti.
"Kapatıyorum diyerek hafif tavırli bir sesle söylemişti Duru. "
Hiç sevmezdi.Bu sözü ama Sevda söyleyince aslında artık o kadar da takmıyordu.
"Akşam gel bak mutlaka" diyerek telefonu kapattı Sevda.
Hangi evdi diye düşünmeye başladı Sevda bu villaya pek gelmezdi. Hatta geldiği gün sayısı bir veya ikidir.O da annesinin unuttuğu şeyleri vermek için gelmişti. Sanırım beyaz olandı diyerek adımlarını oraya doğru attı genç kız.
Güvenliğin yanına gelince kendisinin tanımadığı adamı adamın tanıması biraz şaşırttı doğrusu Sevdayı.
Neyse en azından fazla uğraştırmadı diye düşünerek kapının önüne geldiğinde kapının açık olduğu fark etti tam içeriye adım atacağı sırada bir bağırma sesi duydu. Annesi ve yanında dıştan insan gözüken ama içinde insanlık olmayan adam dan başka kimse olmadığı için Sevda annesine bağıran kişinin bu adam olduğunu anladı.
Çok sinirliydi Sevda.Tam şimdi burada bu adamı dövmeyi o kadar çok istedi ki..Tam o sırada kulağına hocasının sesi geldi tekvando savunma sporu..Hiçbir spor şiddeti öğretmediği gibi tekvando da tabi ki şiddeti öğretmiyordu.
Eğer annesini bu Bay Sırık üzdü ise Sevdanın yöntemleri ile ona dünyayı dar etmesini bilirdi. Sonuçta kimse onun annesini üzemezdi. Bu dünyada tek annesi vardı ona da birşey olursa ne yapardı genç kız..
Beğendiysek yıldızı doldurmayi unutmayalım😇
