Yine mi bu çocuk!
Batu hayla O nu fark etmemiş olacak kii gülerek beni izliyordu. Rüzgar a baktığımda.. Ahhh o da gülerek benimle aynı arabaya bakıyor. Benim o na baktığımı fark etmiş olacak kii oda bana baktı ve gülumsedi.
Burdan kavga çıkmadan,yani Rüzgar dayak yemeden çıkmamız gerekiyor. Bu çocukla ugrasmak istemem. Hemm ... Daha bizi tanımıyor. İlk görüşte aşık olduğum siyah, mat , Porsche un yanına gittim.
Ever bu arabayı istiyorummm... Görevli yanıma gelince " Hoşgeldiniz Vuslat Hanım. Sizi burada görmek çok güzel. Kaza gecirmissiniz yeni duyduk. Geçmiş olsun Efendim." Ahh babam ve Holding sayesinde beni tanımayan yoktu. Veee ben bunu seviyordum.
Tekrar Rüzgar a baktım. O da ben ve benim kırık koluma bakıyordu. Kasları çatılmış. Hayır yani ona ne!!
"Ahh önemli bişi değil. Ben bu arabayı alıyorum. Holding e gönderin siz. Orada da Size ödemeyi yapacaklar." Zaten iki gun sonra alçım çıkacak. Ve arabamaa kavusacagim. Diyip Batu nun koluna yapıştığım gibi çıkışa yürümeye başladık. Arabaya Binince "O itin burda ne işi var? Ve sana niye öyle bakıyor? " Off Batu'mm offf...
"Ayy nerden bileyim Batu. Sıkıldım ben bara gidelim." Buda yeni aklıma geldi. Aslında fena değil. "Tamam Güzelim. Gidelim. Gidelim.." Ve bara doğru ilerledik.
Geldiğimiz Moon Bar Batu ile bizim tanıdığımız ve çok da samimi olduğumuz Yağız ın bar ı. Yağız bizden 1 yaş büyük.
İçeri girdiğimiz de herzamanki yerimiz e kırmızı deri koltuklara oturduk. Barmen de bize herzamankinden getirdi. O sırada da Sia çalıyordu. Ben de Batu nun omzuna kafamı koyup biraz gözlerimi kapattım. O sırada yanağımda sulu birsey hissedince gözlerimi açtım. Karşımda Yağız ı görünce gulumseyip üstüne atladım. Yağız da gülerek beni kucağına aldı. "Yağııızz!! Özledim senii. " Bunu bağırarak söylemiştim. Yağız da ben kucagindayken koltuklara oturdu. Tabii bende. Kucağı sevmiştim. İnmeye niyetim yok.
"Ee prenses sen nerelerdesin. Özledik bee!" Diyip tekrar öptü beni. "Yağız ı gör. Pabucumuz dama atıldı. Dimii." Batu böyle söyleyince Batu nun kucağına oturdum. Batu da zefer sırıtışı ile Yağız a bakıyordu. "Olur mu Batuş. Siz benim herseyimsiniz. Ben sadece sizin yanınızda eski Vuslat oluyorum." Batu da beni öptü.
Yağız a baktığımda kasları çatılmış. Koluma bakıyordu. "Noldu Vuslat!" Sinirli olduğu için sesi sert çıkmıştı. "Şey ya araba yarısında kaza yaptım. Kolum kırıldı. İki güne çıkacak zaten. Bişi yok."****
Yağız ayrıntısına kadar herşeyi öğrendiğinde siniri dahada arttı. Beni sıkıştıran kişiye küfür ediyordu.
Bizim biraz ilerimizde ki koltukta Rüzgar ı gördüm. Ne işi var bunun burada!! Yanında da bir kız. .... Amaaan banane! Rüzgar parmağı ile lavaboları işaret edince. Diyeceği şeyi merk edip. Bizimkiler e lavaboya gideceğimi söyleyip gittim.
Kapının önünde durmuş beni bekliyordu. "Ne işin var senin burada? Ahh yoksa beni mi takip ediyorsun?" Diye ukala bir tavırla sordum. "Koluna ne oldu?" Aa bu bana hesap mı soruyor? Sen kimsin bea! "Sa-na-ne" diye bağırıp arkamı döndüm. Bana hesap sorması sinirlerimi bozmuştu. Kolumdan tutup çıkışa doğru sürükledi beni. Bu kim lan!! Ona bu hakkı kim veriyor. Bende ona dönüp gözüne bir yumruk attım. "Sen kimsin bea!! Sana bu hakkı kim veriyor!! Sen kim oluyorsun da beni sürüklüyorsun!! Ben Vuslat ım kiminle oynadığına dikkat et yeni çocuk!!" Diyip ters yönde yürümeye başladım.
"Ben... Ben özür dilerim. Vuslat çok özür dilerim. Kolunu öyle görünce için yandı. Şeyyy..." Aptal. Son bir kez arkamı dönerek ona baktım. Duvara çökmüş. Ellerini başının yanlarına almış. Yere bakıyordu. APTAL!!****
2 gün sonra...Off yine bir okul sabahı. Siyah gömleğimi , siyah pantolonu mu giydikten sonra makyaj masama ilerleyip göz kalemi sürdüm. Vee hazırım. Alçım çıkmıştı. Ve gayet iyiydim. Yeni aşağı inip babama selam vererek garaj a ilerledim. Aşık olduğum arabama binip gaza kökledim. 10 dk sonra okuldaydım. Garaj arabamı park ettikten sonra indim. O sırada benim arabamın aynısı olan bir Porsche daha benim yanıma park etti. Ahh bu o APTAL. Hicbirsey demeden hatta yüzüne bile bakmadan yürüdüm.
Arkamdan adımı seslenmesini dahi takmadan...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyah'tan Beyaz'a
ChickLitRüzgar ve Vuslat 'ın hikayesi bu. Karanlık bir kız ve beyaz bir çocuk. Ne kadar zıt olsalarda birbirlerini tamamlayan birer mıknatıs ın hikayesi bu... ~KESİT~ "Sahilde yürümeyi seviyorsun demek. Ortak noktamızı buldum." Tanıdık sesi duyunca ona dönd...