En sevdiğim BTS şarkısı medyada!
Keyifli Okumalar!
###
Jung Kook, sırt çantasına doldurduğu eşyalarla yurttan ayrıldı. İstikâmetini eski mahalleye çevirdiğinde ister istemez heyecanlanmıştı. Sonunda mektubunu yollayacaktı. Yolun karşısında gördüğü dükkanla bir iki saniye duraksadı. 'Tabii ya! Zarfı unuttum' dedi kendi kendine. Hızla yolun karşısına geçip, dükkana girdi. Raflar arasında dolaşırken gördüğü zarf destelerinden birini alıp kasaya geçti. Parasını ödedikten sonra kendini tekrar dışarı attı. Beklediği otobüs geldiğinde hemen bindi ve boş koltuklardan birine oturdu. Çantasına özenle koyduğu mektubu ve biraz önce almış olduğu zarflardan birini çıkardı. Mektubu son kez kontrol edip zarfa yerleştirdi. "Şimdi tamam işte!" diyerek mektubu çantasına geri koydu.
İneceği durak geldiğinde çantasını omzuna takıp hızlı adımlarla otobüsten indi. Bu sefer kitabevini es geçip doğru posta ofisine gitti. Yaşlı kadın gelen gence yine gülümsedi. "Hoş geldin genç adam. Bu sefer mektup yollamaya geldin. Yanlış mıyım?" dedi. Jung Kook, "Evet efendim. Sanırım mektup arkadaşımla tanışmak üzereyim." diyerek kutuya yöneldi. Çantasından çıkardığı zarfı kutuya bırakıp kilitledi. Yaşlı kadını selamlayıp posta ofisinden ayrıldı. Günün geri kalanını alışveriş yaparak harcadıktan sonra yurda geri döndü.
~~~
Jung Kook, daha fazla sabredemeden gizlice yurttan çıktı. 'Sadece bir saat olmasam kimse fark etmez.' diye düşünerek posta ofisinin yolunu tuttu. Cevabı daha hızlı yazabilmek için yanına kağıt ve zarf almayı unutmadı. Hızlı gidip gelebilmek için taksi kullanmak iyi fikirdi. Yaklaşık 20 dakikada posta ofisine gelmişi. Artık bir rutin haline gelen selamlama işini geçtikten sonra posta kutusuna yöneldi. Anahtarı çevirirken, cevap gelmemiş olacağı aklına geldi. Cevap gelmemiş olsa bile o yazmaya devam edecekti. Tıpkı PK1711'in aylarca cevap beklemesi gibi o da bekleyecekti. Kapak yavaşça açılırken görüş açısına giren beyazlık endişesini tebessüme bırakmıştı. Zarfı alıp posta kutularının yanında bulunan masaya geçti. Mektubu açıp okumaya başladı.
PK1711;
Tam umudumu kaybettiğim anda nereden çıktın sen? Sanırım mucizelere inanmalıyım.
Mektup arkadaşın olmayı kabul ediyorum PK1711. Uhm, önce tanışmalıyız sanırım, öyle değil mi? Ben Ji Hye. 18 yaşında ve lise öğrencisiyim. Aslında oldukça içime kapalı, bu yüzden de yalnız biriyim. Sanırım şimdilik bu kadarı yeterli.
En kısa zamanda cevabını bekliyorum PK1711.
Sevgiler.
Jung Kook, mektubu okumayı bitirdiğinde çantasından kağıdı ve zarfı çıkardı. Gelen mektubu görüş açısına uygun şekilde koyduktan sonra cevap yazmaya başladı.
Sevgili Ji Hye;
Öncelikle mektup arkadaşım olmayı kabul ettiğin için teşekkür ederim. İsmim Kook. Şansa bak ki yaşlarımız yakın. 19 yaşındayım. Bu nedenle saygı ifadesi kullanmana gerek yok. Cevaplarım gecikebilir ama merak etme elimden geldiğince hızlı olacağım. Neler yapıyorsun, nelerden hoşlanırsın? Kısacası kendinden bahseder misin?
Görüşmek üzere.
Sevgiler.
Jung Kook, hızla yazdığı mektubu kutuya bıraktı. Gelen mektubu da çantasına atıp yurda geri döndü. Gelen ikinci mektubu da diğerinin yanına bırakıp, yaptığı kaçamak için bir yalan düşünmeye başladı.
###
Yazdıkça yazıyorum bir hâller oldu bana. Bundan sonra sadece mektuplarla mı devam etsem bilemedim. Ama duygular da önemli tabii. Neyse umarım beğenmişsinizdir.
Bu arada kızın adı neden Ji Hye diye soranlar için; Ji Hye Bilge demek. BilgesuTrkeli Suyu da ekleyecektim ama malum su mul olunca pek hoş olmadı.
Hadi ben kaçtım! Adiyos Amigos!
Aşk ile kalın~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PK1711 || Jeon Jung Kook ✔
Fanfiction"PK1711 Kullanılabilir durumda genç adam." "Pekâlâ onu alıyorum." Geçmişle geleceği birleştiren bir hikâye... Bir çöplük hikâyesi. to: @BilgesuTrkeli Uyarlamadır.