Yara İzi (B.B.)

73 2 3
                                    

Tutku iri gözlerini dikip karşıma geçmişti ve bana saçmalıyormuşum gibi bakıyordu. Gelmişti, karşıma çıkacak cesareti bulabilmişti inanabiliyor musunuz? Ben inanamıyordum ve inanmamakta haklıydım. Rüyamda rüya gördüğümü görüyordum. Çok saçma değil mi?!

Hastanenin leş kokusunun burnuma dolmasıyla uyandığım an karşımda Özlem'i gördüm.

"Günaydın.." diyerek gözlerimi ovuşturduktan sora Özlem "Günaydın..." deyip yanıma yaklaştı.

"Gerçekten uyandım değil mi?" dedim ciddiyetle. Özlem temkinli bi şekilde bakıp;

"Ne saçmalıyorsun Barbaros?" diye içime su serpti.

"Boşversene.." cevabını verdikten sora sonunda Gece'ye neler olduğunu sormuştu. Ayak ucumda duran suya uzanıp "Merdivenden düştü." dedikten sora şişeyi kafama diktim.

"Merdivenden düştü?.." inanmamıştı söylediğime kalkan şarap kırmızısı kaşlarından anlamıştım.

"Gece terasta uyuyakalmışım ben prova odasına indirirken ayağını burktu sora koşarak yukarı çıkmaya çalışırken düştü." cevabını verip hışımla ayağa kalktım. Gece'nin kaldığı odanın kapı aralığından ona baktım. Uyuyordu.

"Durumu iyiymiş... Sadece bi süre yürürken canı yanacak.." dedi Özlem yanımda dururken.

"Pekala, bir şeye ihtiyacınız olursa arayın. Benim mekana geçmem gerek.." son olarak tekrar baktığım Gece'yi ve "Görüşürüz!" diye seslenen Özlem'i ardımda bırakmıştım.

Hastahaneden çıkıp gideceğim yönü bulmaya çalıştım. Sabahın köründe hastahane kapısında içinde her yerinde toplaşan insanlar beni ürkütüyordu. Annemin cenazesini getiriyordu aklıma! Köşede arkadaşıyla oynayan çocuğa yaklaştım. Soluğu birbirine karışmış olan Özlem seslendi arkamdan;

"Barbaros!"

Döndüğümde yanıma iyice yaklaşmıştı; "Gece'nin bi süre evinde kalması mümkün mü?"

"Gece'nin bunu kabul edeceğini hiç san..."

"Başka şansı yok, benim halletmem gereken bi iş var ve Perihan teyze memleketine gitti... Lütfen Barbaros.." dediğinde elinde çalan telefonu tekrar susturdu Özlem. Derin bi soluk verip peşinden gittim. Beni odasına gönderirken doktorun odasına ilerler gibi görünüp merdivenlerin olduğu köşeyi döndü. Telefonla konuştuğuna adım gibi emindim hissettirmeden gizlenip kulağımı ona astım. Dün gece olanlardan sora kafamda oluşan sorulara yanıt bulmam gerekiyordu. Sessizce "Anladım Güneş abi, merak etme evde olmayacak." derken Güneş denilen herife Gece hakkında hesap verdiğine emindim neler oluyordu hakikaten merak etmeye başlamıştım.

"Ne zaman dönecekleri hakkında bi fikrin var mı?" dedikten sora kafasını stres içinde kaşıdı.

"Ben Nuh albayın evinde olurum. Tekrar konuşuruz."

Çok önemli işi Nuh albaylaysa neden Gece'yi bana emanet ediyordu? Neler oluyordu şimdi?! Özlem olduğu yerden çıktığı anda karşısında beni bulmuştu. Ve işte düşünmesine imkan vermeden merak ettiğim soruyu sordum;

"Gece neden bende kalıyor?"

"Benim işim var o yüzden... Eğer müsait değilsen bi çaresine bakarım Barbaros."

"Telefon konuşmanı duydum Kızıl!" derken koşturarak Gece'nin yanına gitmesine eşlik ediyordum.

"Duyduğun her şeyi unutup, olayı irdelememen senin için daha iyi Barbaros. Teşekkür ederim, kalacak başka bir yer bulurum."

"Tamam tamam! Sustum! Bende kalsın! Tek bir cevap, Güneş kim?"

Derin bi soluk verip Gece'nin odasına girmişti, sorumu duyan Gece yatakta doğrulup ayakkabılarını giyerken verdi cevabı; "Abim."

Veda SonesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin