Deniz ve Gece'nin Veda Sonesi

36 2 2
                                    

Cansu! Kayra yanındaysa öpsene benim yerime!

"Serseri gibi bu saatte sokaklarda dolaşıyorsun Gece derhal eve dön!" Deyip telefonu suratıma kapattı Özlem. Kaç saattir sokaklardaydım ben? Doğduğumdan beri! Akay yokuşunun Tunalıya sınır çizdiği ara sokaktan girince iki tane herifle karşı karşıya gelmiştim. "Özlem sözü dinlemezsen böyle olur!" Dedim kendime bana doğru yürürlerken.

"Oo yolunu kaybetmiş bi tane bebek varmış burada.." dedi gülerek esmer olan.

"Yolu bulmasına yardımcı olalım öyleyse.." diyen de uzun boyluydu. Yüzlerini seçemiyordum. Temkinli adımlarımı geriye doğru atarken onlar bana daha çok yaklaşmaya başlamıştı. Telefonu oynatmadan Özlem'i aramıştım.

"Bize katılır mısın güzelim?" Dedi uzun.

"Teşekkür ederim.." dedim kısık sesimle.

"Pek de kibarmış?.." diyen esmer daha büyük adım attığında arkadaşı kolundan tuttu anında yerden kaldırdığım kaldırım taşını kafasına çarpıp kalkmasına engel olmuştum. Kolumu kavrayan uzun diğer elini saçıma dolayınca bağırmaya başlamıştım.

"Bırak beni!"

Telefonumu cebime koyup yumruğumu gözüne çarptığımda Esmer ayağa kalktı. Diğer kolumu da tutan uzun beni esmerin önüne doğru götürdü. Elini boynuma atan esmer iğrenç kahkahasını atıp "Senin de hoşuna gidecek zorluk çıkarma bebeğim.." dediği anda dizimi yumurtalarına çarpmam bir olmuştu. O kıvranıyorken uzun artık bana daha sert davranıyordu hemen ardından esmerin dayandığı duvara çarpınca tüm sistemim alt üst olmuştu. Bu yüzden kolumu bıraktığı anda kaçamamıştım. Esmer tek eliyle beni diğer eliyle taşağını tutuyordu. Hala bağırıyordum. Uzun elini havaya kaldırdığı an Özlem sandığım kızıl saçlı bi hatun herifin dizlerinin arkasına topuğunu indirdi. Uzun beni bırakıp hatuna dönerken "bi taşta iki kuş!" Diyerek gülmeye başlamıştı. Ben hala esmerle boğuşuyordum. Kızıl herife küfür ederek tekmeler yağdırıyordu. En sonunda hatunun sol kolunu tutan uzun tutamadığı sağ kolun yüzüne çarpan yumruğuyla yere yığıldı. Esmer hala benimle uğraşıyorken kafamı kafasına geçirip yola doğru savurdum onu. Yere düştüğü anda saçını tutup betona sert ama yaşatacak şekilde kafasını geçirdim. Hatun uzuna tekmeler yağdırıyorken kolundan tutup "Hadi gidelim.." dedim. Başını sallayıp son tekmesini atan hatun herifin çelmesiyle yere düştü. Uzun biraz doğrulup kızı kafeslediği an uzaklaştım.

"Ne oldu? Kahramanlık yaptığın kız kaçtı gördün mü?" Dediğini duyduğumda hemen ardından tükürük sesi duydum.

Aradığımı bulmuştum. Yerde uzanan uzunun leş kafasına taşı çarptığım anda bayıldı. Hatunu yerden kaldırıp koşmaya başladım eve doğru. O da peşimden geliyordu.

"Alo eksibir ben Tunalıdayım. Beni alın!" Deyip kısa görüşmesini kesen hatuna döndüm.

"Kimsin sen?"

"Deniz benim adım.. Sen?.."

"Gece.. Teşekkür ederim Deniz.. Sen olmasaydın.."

"Ben de teşekkür ederim sen olmasaydın ben orada olacaktım." Diyerek sözümü kesti.

Evin önüne geldiğimizde onu içeri davet ettim. "Bizimkiler az sora gelir.." diyerek geri çevirdiğinde,

"Onlar gelene kadar kal. Hem hava soğuk.. Böyle bırakamam seni." Israrımı kabul etmiş ve o gece hem evime hem hayatımdan içeriye girmişti. Deniz gördüğüm en kalender kızlardan biriydi. Zaten hemcinslerime de benzemiyordu!

Ruhunda ejderha kanatları varmış gibiydi Deniz'in, hem özgür hem de çok asiydi. Kızıl saçları ince beline kadar uzanıyordu, saçlarının bittiği yerde de kırmızı ve siyah renklerinin hakim olduğu koca bir ejderha dövmesi vardı. Koca gözlerine ve kıvrımlı dudaklarına simsiyah makyajını yapıp dolaşırdı. "Az insan; az kargaşa!" demesine rağmen hayatına dünyanın en kalabalık insanı sokmuştu Deniz ve sakin bi günü olmamıştı o günden bu yana..

Veda SonesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin