daha ilk dersdeydik okulun bitmesini bekleyemezdim.ama okulu da asamazdım iki haftadır gitmiyordum.ben de marco'nun peşinden gittim."hey marco,bekle"
"noldu"
"ne konuşucaz"
"görürsün,şimdi görüşürüz"
"ama şey bekle,MARCO"
"ne var,okul çıkışını bekle işte"
"offf tamam görüşürüz"hiçbir şey demeden gitti.ders zilli çaldığında yine oflayarak sınıfa gittim.hoca çoktan gelmişti.ders başladıktan sonra marco geldi.ve en arka sıraya geçti.arkamı dönüp ona baktım.o da bana baktı.benim arka tarafıma bakmaya başladığında hocanın geldiğini anlamıştım.
"mary dersi dinlemiceksen çık dışarı"
"ama ben"
"çık şimdi"oflayarak dışarı çıktım.sonra sınıftan marco çıktı
"yürü bizim eve"
"okul ne olucak ayrıca hoca kaçtığımı sanıcak."
"dikişlerini aldırmaya götürdüğümü söyledim."
"en kısa zaman da gidiceğiz ama"
"tamam hadi yürü"
okuldan çıktık ve taksiye bindik.evine varana kadar hiç konuşmadık.marco ücreti öderken bende dışarı çıktım.
"hadi eve"dediğini yaptım.onun odasına çıktık.
"anlat baklaım.anna sana ne dedi"
"beni bu yüzden mi çağırmıştın?"
"soruma soruyla cevap verme"
"senin bir sürü cinayet işlediğini,tanışmamızın tesadüf olmayışını,lucy'e yaptıkların,beni kullanışın"
"başka bir şey söylemedi mi?"
"hayır"
"yalan söyleme,bende işe yaramaz"
"bütün insanları hatta hayvanları nesne olarak görüyormuşsun.ve nesneler senin için eskiyince de..."
"hey,ağlama sana zarar vermek isteseydim önceden verirdim.
"neden cinayet işliyorsun?"
"bunu sana söyleyemem"
"lütfen,aramızda kalır"
"hayır,neden sana güveniyim?"
"ben gitsem iyi olur"
"gitmiyorsun,konuşacaklarımız var"
"umrumda değil,seninle daha fazla konuşmucağım"
"belki konuşmadan halledebiliriz"
bana yaklaştı,ben onun gözünde bu muydum.çaresiz bir oyuncak,hiç kullanılmadığı için eskimeyen.hayır bu oyuncak hiç eskimiyecekti,beni kullanmasına izin vermiyecektim.ağlamak istiyordum.sanki ağlayınca geçicek gibi.ne kadar aptal gözükeceğim umrumda değildi.ağlamaya başladım.yaşananlar geçmiyordu ama rahatlatıyordu.
"ne oldu niye ağlıyorsun?"
"yapma şunu"
"neyi"
"bana sahipmiş gibi davranma"
"davranmama gerek yok öyleyim"
"ben gidiyorum"kapıya doğru gittiğimde,bileğimden hızlıca çekip dudaklarını benimkine hapsetti.
marco'dan
sözümden dönmüştüm ağırdan almıyacaktım.bunu istiyordum.bana bu kadar yakınlaşıp ölmeyen tek kişiydi.diğerleri bana yaklaşmaya korkarken,o bana doğru koşuyordu.onu istiyordum.istediğimi almadan gitmicektim.ama onu bırakmıcaktım.hangi rolü oynacağımız umrumda değildi o hep benim olucaktı .omuzlarımdan ittirmeyi bırakıp o da karşılık vermeye başladı.onu sandalyeye oturturken elim bacağındaki yaraya değdi.ona baktığımda alt dudağını ısırıyordu.canı çok acımış olmalıydı.dikişlerin hemen aldırmalıydı.yoksa hep canı acıyacaktı.
"hadi gel hastaneye gidip şu dikşlerden kurtulalım"
"ama ben daha hazır değilim."
"neye hazır değilsin,ilk kez mi bir yerini yardın?"
"evet,ve çok korkuyorum"
"benim yanımdayken canını kelimeler dışında hiçbir şey acıtamaz"
yüzü solmuştu
"tamam gidelim o zaman"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
MASKE
Novela JuvenilYüzünden düşmeyen maskesini benim için çıkaracak.Çıkarmak zorunda..Bana gösterdiği yüzü gerçek mi? yokasa sahte mi?