SİZİN İÇİN UPUZUN BİR BÖLÜM YAZDIM... DİĞER BÖLÜMÜN KISALIĞINI BU ŞEKİLDE TELAFİ EDEBİLMİŞİMDİR UMARIM. HEMEN KISACIK KESECEĞİM AMA ÖNCE BU BÖLÜMÜ CumartesiPrensesi NE ARMAĞAN ETMEK İSTİYORUM. ONUN GÜZEL KOMBİNİNİ, BADEMİZE KIYAFET OLARAK GİYDİRDİK. NEYSE BEN DAHA FAZLA BÖLÜMLE ARANIZA GİRMİYORUM, SİZİ BAŞ BAŞA BIRAKIYORUM...
KEYİFLİ OKUMALAR...
Ya tam açacaksın yüreğini, ya da hiç yeltenmeyeceksin! Grisi yoktur aşkın; ya siyahi, ya beyazı seçeceksin.. -Şems-i Tebrizi
Genç adam karşısında ki güzeller güzeli kıza bakarken, konuya nereden girmesi gerektiğine bir türlü karar veremiyordu.
Tamam belki yine oyun oynamıştı ona karşı ama sonunda Bade onun olacaksa, herşeyi yapabilirdi Arat.
Bade adamın konuşmamasıyla epeyce sıkılmaya başladığı için parmaklarını ritmik bir şekilde masanın üzerine hareket ettiriyor, bir yandan da bacak bacak üzerine atmış ve ayağının tekini sallıyordu.
Arat tam bu sırada konuşmasını toparlamış konuşacakken yanlarına gelen garsonla ikisi de kafasını o tarafa çevirdi.
"Hoşgeldiniz efendim.. Ne arzu edersiniz ?"
Genç adam tekrardan konuşamadığı için, derin bir nefes alıp önünde duran menüye göz gezdirdi. Herkesin karşısında dimdik duran Arat, bu küçük hatuna hissettirmese de un ufak oluyordu içinde..
"Bonfile birde kırmızı şarap alalım.." diyerek menüyü kapatıp garsano geri verdi.
Garson siparişlerini yazıp ağır ağır kafasını salladıktan sonra tam gidecekken arkasında ki hanımefendinin sinirli sesini duydu; "ben kırmızı şarap içmem! Beyefendi lütfen beyaz şarap getiriniz bana." demişti Bade.
Arat yine yapmıştı yapacağını ona göre. Buraya nasıl fikri sorulmadan geldiyse, yiyeceği yemeğe de o şekilde karışıyordu karşısında ki bu zorba herif!
Garson karşısında birbirlerine sinirle bakan ikiliye göz gezdirip, bu korkunç duran adama bulaşmak istemediği için Arat'tan onay istercesine gözlerine baktı.
Arat ne yapsındı ki? Bade az da olsa onu anlayamazdı sanki. O hep öyle yetiştirilmiş, bir kadın için en iyisini seçecek olanın bir erkek olduğu konusunu savunan biraz da olsa sığ bir adamdı işte.
Aslında bugüne kadar etrafında ki kadınlar yapmıştı Aratı böyle. Çünkü; hep şımartılmıştı ve yanında olmak isteyen bütün kadınlar o ne derse ikiletmeden yapar, karşı çıkmadan onaylarlardı. Bade onun dünyasına adeta aykırı bir bomba gibi düşmüştü. Arat ne yapacağını, nasıl yapacağını bilmiyordu ama herkese eşim diye tanıştırıp, gurur duyabileceği tek kadın da onun için Bade'ydi.
Arat garsonun onay bekleyen gözlerine bakıp kafa salladı. Garson arkasını dönüp, oradan kaçarcasına gitmişti. Ortamda ki elektrik her neyse negatifmi yoksa pozitif mi olduğu belli bile değildi!
"Ha çok güzel! Birde izin alıyor!" diye söylenen Bade Arat'ın onu öptüğü için zaten yeterince gerilen sinirleri yüzünden birde burada oturmuş içeceği şarabın beyaz olmasına bile izin isteyen garsonu görür görmez, Arat'ı boğma isteği daha fazla içinde çoğalmaya başlamıştı.
Arat kafasındaki düşüncelere o kadar çok dalmıştı ki kızın konuşmasıyla dikkatini ona verdi;
"Ne çok güzel?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DUBAİ MASALI (ARA VERİLDİ)
RomansaBade tam kapıyı açarken kolundan yakaladığı gibi döndürüp onu kapıyla kendi arasına sıkıştırdı. Bade sinirden zannettiği düzensiz nefeslerini alıp verirken, Arat Bade'sine bu kadar yakın olmanın heyecanını yine yaşamaya başlamıştı işte. Bu hatun o...