YAREN- Bölüm 1

18.1K 558 58
                                    

Bu sabah yanımda tıpkı bir melek gibi uyuyan kızımın başına her zamanki aşk dolu öpücüğümü bıraktım. Annesini kaybettiği günden beri, benimle uyumayı alışkanlık etmişti kendine. O bilmiyordu. Annesi hayatta olduğu halde ölüydü bizim için. Beşikteki kızını alkol uğruna feda ettiği gün, büyük aşkımız bitmişti.

Bunu elbette, Yaren'den sakladım. Onu annesinin iş seyhatinde olduğuna, zor da olsa inandırmıştım. Fakat, er yada geç bu iş seyhati bitecek ve o benden annesini isteyecekti. Bir çare bulmalıydım. Çare derken, kastettiğim Hande denen alkolik kadına yalvarmak değildi. Birini bulmalıydım, başka birini. Onu, öz çocuğu gibi sevecek birini bulmalıydım. Bu konuyu daha sonra Volkan'a açacaktım, fakat şimdi prensesime kahvaltı hazırlamalıydım.

En sevdiği çilekli pastadan yaptım yine, bu ay ikinci kez. Ama bunu ona şimdi gösterirsem, kahvaltı etmeyi istemez, pastayı yemek için benimle tartışırdı. Evet, küçücük kız, istediğini elde etmek için benimle tartışmaktan çekinmezdi. Ama benim suratımı asmama dayanamaz, benim bu gibi küçük şeylerden çok daha değerli olduğumu söyleyerek, gönlümü alırdı. Bana ne kadar bağlı olduğunu ise söylememe hiç gerek yoktu, sanırım.

Hiç unutmam, bir gün liseden beri en yakın arkadaşım olan ve her derdimi dinleyip çözüm üreten arkadaşım Asu'yu eve davet ettim. Arkadaşım demişim, pardon, öz kardeşim gibi sevdiğim biri desek, daha doğru olur. Neyse, biz sofraya oturduk, ben yemekleri servis etmek için ayağa kalktım. Bizim küçük cimcime de başlamasın mı daha önce hiç görmediği annesini anlatmaya? Asu herşeyi bildiği için hiç bozuntuya vermedi tabii. Yaren de bunu görünce ısrarla tabağımın yanına bir tabak daha koydurmuştu. Benim tabağımın yanındaki boş yere. Minik kızım gece boyu annesinin gelmesini beklediyse de, tabiki gelmedi. Sonra Asu lavaboyu kullanmak için izin istedi. İçeriden bana telefon etti ve telefonu Yaren'e vermemi söyledi. Yaren'e ise 'Kızım, beni bekleme ben biraz geç geleceğim. Ama geldiğimde senin yanaklarını şapur şupur öpeceğim, tamam mı, kızım? Seni seviyorum.' dedi. Yaren'i görseniz gözyaşlarınıza engel olmakta çok zorlanırdınız. Annesinin geleceğini duymak bir yana, annesinin onu sevdiğini söylemesi kızımı çok mutlu etmişti çünkü bu Asu'nun Yaren için yaptığı ilk iyilikti. Bu yüzden Asu benim için çok özel biri.

Ben size bu anıyı anlatırken çoktan kahvaltıyı hazırlamış, yukarı çıkıp kızımı uyandırmaya gidiyordum. Fakat, bir sürpriz ile karşılaştım ve kızımı zaten hazır bir şekilde yatağa oturmuş, yerini nasıl bulduğunu bilmediğim o albümü incelerken bulmuştum. Annesinin fotoğraflarıyla dolu o albümü inceliyordu.

İçeri girip onu korkutmamak için yavaşça yanına oturdum ve elinden albümü aldım. Bakışlarını bana çevirdi ve dudaklarını araladı fakat ben ne soracağını tabii ki biliyordum.

"Hayır, kızım. Fotoğraftaki kadın, annen değil. Ama ben sana en yakın zamanda onu getireceğim." dedim ve başının tepesine bir öpücük kondurmak için yaklaştım. Fakat o buna izin vermedi ve kendini geriye çekti.

"Baba," dedi ve çocuksu öfkesiyle bana baktı."Ben annemi bu akşam yemekte görmek istiyorum. Eğer bu akşam gelmezse, kreşteki arkadaşlarıma annemin öldüğünü söyleyeceğim."

Bu söylediğiyle birlikte sahte bir öfkeyle ona baktım.

"Arkadaşlarına yalan söylemek kötü birşeydir, kızım. Bunu seninle konuşmamış mıydık?" dedim ve elimi yanağına koydum.

"O zaman sen neden Volkan amcaya 'Hande bizim için öldü.' dedin?Sen neden Volkan amcaya yalan söyledin, baba? Yoksa.. Yoksa annem gerçekten öldü ve benden mi saklıyorsun?" dediğinde böyle bir hatayı nasıl yaptığımı düşündüm. Fakat bozuntuya vermemem gerekiyordu. Bir şekilde bunun yanlış olduğunu açıklamalıydım.

ANNE!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin