ANNE!

АNNE-KIZ GÜNÜ - BÖLÜM 10

MERHABA ARKADAŞLAR! UMARIM BÖLÜMÜ SEVERSİNİZ ! YORUMLARDA DÜŞÜNCELERİNİZİ BENİMLE PAYLAŞMANIZ BENİ GERÇEKTEN ÇOK MUTLU EDİYOR!

HEPİNİZE İYİ OKUMALAR DİLİYORUM!

Yaren ile birlikte, keyifli bir banyo yaptıktan sonra, odamdaki makyaj masamın önüne oturmuş ve bana tarağı uzatarak saçlarını taramamı istemişti. Bu tatlı isteği geri çevirmem, elbette ki işten bile değildi. Bu yüzden arkasına geçerek saçlarını gzelce taramaya başladım.

"Anneciğim, arkadaşlarım seni çok merak ediyorlar. Acaba yarın beni kreşe sen götürür müsün?" diye sordu tatlı sesliyle, Yaren.

"Tabii ki götürürüm, güzel kızım benim. Sen o küçük, tatlı ağzınla benden bir şey istersin de, ben yapmaz mıyım?" dedim ve ıslak saçlarının üstüne ardı ardına öpücükler kondurdum. Bu onu çok mutlu etmiş olacak ki, mutlulukla ellerini çırpmaya başladı.

"O zaman, geceden saçlarımı örmelisin ki sabah uyandığımda saçlarım kıvırcık kıvırcık olsun." dedi ve bir tutam saçı parmağına dolamıştı. Bunu da gülerek kabul ettiğimde, banyodan getirdiğim saç kurutma makinasını fişe takarak çalıştırdım. Hava sıcaktı, fakat, tedbir almakta fayda vardı.

Saç kurutma işlemi bittiğinde, Yaren tabureden kalkarak kot panotlonunun cebine sıkıştırdığı iki tane lastik tokayı bana uzattı ve tekrar tabureye oturdu. Ben saçlarını örerken o da bana, ben yokken yaptıklarını anlatıyordu.

"Bir gün okula gittiğimde, kreşteki öğretmenimiz velilerimizi çağırmamızı istemişti. Sonra arkadaşlarım bana kimin geleceğini sordular ve babamın geleceğini söylediğimde çok gülmüşlerdi. Senin beni sevmediğini söylemişlerdi, çok üzülmüştüm." dedi ve dudaklarını büktü. Yaşadığı bu olay, beni çok etkilemişti. Küçük yaşta, böyle bir şeyin altından gayet iyi kalkmıştı, bu tatlı, minik kız. Annesinin geleceği günü sabırla beklemesini bilmiş ve arkadaşlarının sözlerine üzülmesine rağmen annesinin geleceği güne olan inancını hiç yitirmemişti.

Gözümden süzülen tek damla yaşı aynadan göre Yaren, kaşlarını büzerek bana baktı.

"Anneciğim, sen üzülme, yarın okula geldiğinde beni çok kıskanacaklar. Senin gibi dünyalar güzeli bir anneye sahip olduğum için çok şanslıyım." dedi ve bana kocaman gülümsedi.

"Minik prensesime bak, asıl ben senin gibi bir kıza sahip olduğum için çok şanslıyım." dedim ve iki taraftan ördüğüm saçlarını lastik toka yardımıyla bağladım.

Sonunda odamdan çıktığımızda saat 9 olmuştu bile. İkimiz de uyumalı ve güzelce dinlenmeliydik. Ama önce, kızıma süt ısıtmalıydım. Kızıma... Daha şimdiden onu o kadar benimsemiştim ki, her an ona 'kızım' diye seslenmek istiyorum. Bana 'anneciğim' diyişi beni benden alıyordu.

Mutfağa girdiğimizde, kollarını kaldırarak onu bar taburesine oturtmamı istedi. İsteğini yerine getirerek onu bar taburesine oturttum ve arkamı dönerek dolaptan sütü çıkardım. Ardından cezveye koyduğum sütü ocağa yerleştirdim ve ısınmasını beklemeye başladım.

Yaklaşık iki dakika sonra, sütü serçe parmağımla kontrol ettiğimde, ısınmış olduğunu anladım ve ocağı kapatarak, cezvedeki sütü kedili bir kupaya döktüm. Ardından Yaren'e döndüğümde ise, çenesini avuçlarına dayamış, dalgın bir şekilde beni izliyordu. Yüzümdeki kocaman gülümsemeyle kupayı ona uzattığımda, yüzünü buruşturdu.

"Anneciğim, ben süt sevmem." dedi Yaren, ona uzattığım kupayı bana geri uzatmıştı.

"Ama, sen sütünü içmezsen, nasıl büyüyeceksin? Hem süt o kadar lezzetli olmuş ki." dedim ve sütten küçücük bir yudum aldım. Ardından beğendiğime dair mırıltılar çıkardığımda, Yaren merakla bana bakıyordu.