Medya: Bu bölümden Çağıl.. -"Kapı açıldı ve şimdi karşımda Çağıl vardı. Anons edilince arkasını döndü. Her haliyle mükemmel olan bu adam bugün benim kalbime indirmek istiyor gibiydi. Saçları, gömleği, pantolonu, ceketi.. Herşeyi mükemmeldi. Bu herif mükemmeldi..."-
Afallamıştım. Şu ana kadar yaşadıklarıma zaten inanamıyorken, bir de Çağıl'ın sürpriz evlilik teklifi çıkmıştı başıma. Herşey o kadar hızlı gelişmişti ki, ben daha sevgili olduğumuza bile inanamıyordum. Şaşkınlıkla patlattığım gözlerimi kısarak Çağıl'a baktım. Heyecanlı ve gergin görünüyordu. Benden bir cevap bekliyor gibiydi. Güç de olsa cevap verebildim.
"Ça-Çağıl ben-"
"Hemen cevap vermek zorundasın bayan pasaklı. Çünkü ben, daha fazla sensiz bir saniyem bile geçsin istemiyorum."
"Ne? Sence de hemen cevap vermem haksızlık değil mi?"
"Bana da sensizlik haksızlık." dedi fısıldayarak.
"Çağıl susturuyorsun beni ama. Bir şey söyleyemiyorum biz konuşurken."
"Niye birtanem? Konuşabilirsin. Sen konuş ben seni sonsuza kadar dinlerim."
"Konuşamıyorum işte. Bazen.. Öyle şeyler söylüyorsun ki, susuyorum. Susmak zorunda kalıyorum." Yanağımı okşamaya başladı. Gözlerini kapatarak derin bir nefes aldı. Yoksa yılmış mıydı? Yanımda olan herkes bıkardı benden. Alışmıştım.
"Seni o kadar çok içimde tutmuşum ki... Artık dayanamıyorum Miray. Bütün benliğim sensin. Sahip olduğum bütün hisler.. Ama artık taşıyorsun içimden. Durduramıyorum. Durdurmak da istemiyorum. Sadece artık her an birlikte olalım istiyorum. Sen.. İstemiyor musun?"
Bu soru günlerdir beklediğim soruydu. Bugüne kadar hep Çağıl konuşmuştu. Artık sıra bendeydi. Hala yanağımda olan ellerini tuttum, ve gözlerinin içine baktım. En sevdiğim ve güvendiğim bu özel kahverengi gözler de kaybolmadan önce ona bir açıklama yapmam gerekiyordu. Yutkunup mırıldandım.
"Senden hoşlanıyorum. Daha bir kaç gündür tanışmamıza rağmen, bana kendini inandırdın. Güvendirdin. Ama evlilik.. Bambaşka bir şey Çağıl... Çok başka. Anlamıyorsun."
"Evlilik benim için seninle her an birlikte olmak, senin olmak demek Miray. Ve ben bunları biliyorum. Emin ol minik."
"Evlenirsek.. Mutlu olabilecek miyiz? Şu an sana hissettiklerimle seni, beni mutlu edebilecek miyim? Biz olabilecek miyiz?"
"Bir olacağız sevgilim. Sadece sen ve ben. Diğer tüm mahluklardan uzak. Mutlu ve aşık olacağız. Tutkularımız birleşecek. Ve o gün biz yanacağız. Bir yatakta göğsüm de uyutacağım seni. Huzurum sen, huzurun ben olacağım. Nefesini duyacağım. Kalbinin atışlarını hissedeceğim. Her sabah uykulu halini sırıtarak izleyeceğim. Minik öpücüklerle uyandıracağım seni. Kısacası minik kadınım, 'biz olacağız.'" Gözlerimin dolmasıyla görüşüm bulanıklaşırken, yanağımda süzülen gözyaşlarıma engel olamamıştım.
"Evleneceğim. Seninle evleneceğim 'dev narsist.'" Ne istediğimi biliyordum artık. Ben... Ona aşık olmuştum. En sonunda bunu becermişti. Ne yaparsa yapsın ona kızamıyordum. Kıyamıyordum bu herife. Ne olacaksa olsun, hiç bir şey umurumda değildi. Bu adamın yanında mutluydum. Ve sonsuza kadar mutlu olmak iyi bir fikirdi.
"Gel buraya" Alnıma minik bir öpücük kondurdu. Ardından yanaklarıma doğru kaydı dudakları. Boynuma geldiğinde ise duraksadı ve sımsıkı sardı beni. Kollarını sıktım ve gözlerimi kapadım. Kokusu.. Tarif edemeyeceğim şekilde güzeldi. 'Koklamaya doyamayacağım' türdendi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BELKİ SEVERSİN
Romance"Seni hiçbir zaman sevmedim. Sevemedim. Ama sen beni sevmeye her zaman devam ettin. Niye?" Gözlerim dolmuştu. Nefes almakta zorluk çekiyordum artık. Güç de olsa gözlerine bakabildim. Şimdi onun da gözleri dolmuştu. Suratı kasılmıştı...