Ömer aldığı kararın doğru olduğuna inanarak valizini hazırlamaya başladı.
Hazırladığında saat 08.00'dı.Uçak 09.00'da olduğuna göre şimdi çıkıp uçağa yetişmeliydi.Uçağa binip İstanbul'da inecek ve Nazlı 'dan özür dileyecekti.O affetmeyecekti ama o affedene kadar her şeyi yapmaya hazırdı.
Düşünce yığınıyla havaalanına geldi ve hayatını değiştirecek o uçağa bindi...
*********************************************************
Nazlı ile Burak günden güne daha yakınlaşıyorlar,aldıkları nikah günü daha da yakınlaşıyordu.Nazlı her gün ömerin gelmesini bekleyerek geçiriyor ama ömerin hilalden kopup da onun için geleceğini düşünemiyordu. *********************************************************
Burak'ın ailesi Nazlı'yı gelip istemişler.Nazlının üvey annesi Naciye hanım da daha iyi nasip olmayacağını düşünerek vermişti.Babası nazlıya sorduğunda"siz nasıl uygun görürseniz öyle olsun" demişti.Bu duruma bakılarak nişan o anda yapılmış Nazlı yarı yarıya Burak'ın olmuştu.
Nazlı hiçbir zaman Burak'ı sevmeyeceğini biliyordu ama bu gidişle yaşlı birine verilmektense Burak'a gitmeyi yeğledi.Nikaha da saten 5 gün vardı.ömer gelse şu ana kadar gelirdi diyerek ömerden de umudunu kesti.
Günler günleri kovaladı.Bütün hazırlıklar yapılmış.Çok sade bir düğün hazırlanmıştı.Burak düğününün sevinciyle ağzını hiç kapatamazken,nazlı ise ağzını hiç açamıyordu.Çünkü gülse ömeri aldatacakmış gibi geliyordu.İşte o soru gelip çattı.
Nikah memuru:Siz Nazlı topal Burak Ünlüsoy'u hiçbir baskı ve etki altında kalmadan eşiniz olarak kabul ediyor musunuz?
Nazlı:e...evet.
Diyebildi sadece.
Sıra Burak'a gelmişti.
Nikah memuru:siz Burak ünlüsoy Nazlı topalı hiçbir baskı ve etki altında kalmadan eşiniz olarak kabul ediyor musunuz?
Burak:evettttt...
Diye bağırdı.
Nazlı ve burak imzalarını attıktan sonra
Nikah memuru:Gelini öpebilirsiniz dedi.
Burak da bunu bekliyor gibi Nazlı 'nın dudaklarına yapıştı.Nazlı ne kadar çırpınsa da gelinlikten dolayı engel olamıyordu.Burak en sonunda bıraktığında herkes şaşkınlıkla onlara bakıyordu.
Burak:Niye öyle baktınız ki karım sonuçta...
Nazlı hiçbir şey konuşamıyordu.
Nikah memuru:Damat bey biraz aceleci davrandı.gelin hanım bu da sizin nikah cüzdanınız.
Nazlı yalandan nikah cüzdanını elinde salladı.Takı merasimi oldu.Pastalar yenildi.Bütün her şey olurken Nazlı put gibi oturuyordu.Daha bunun gerdek gecesi vardı.off....sevmediği bir adam...Diğer tarafta torun bekleyen anne- baba...Nazlı ne yapacağını şaşırmıştı.
Necibe'yi çağirmasına rağmen gelmemişti.Büyük ihtimalle küsmüştü.Doğrusu kim eski yengesinin düğününe gelirdi ki?..
Bir anda lavoboların olduğu yerde ömerin silüetini görür gibi oldu ama bu kadar zaman sonra gelmeyeceğini düşünerek için için ağlamaya başladı.
Burak:aşkım hadi gidiyoruz.Daha bizim arkadaşlar kutlama filan istiyor.Tabi sen istemezsen yapmayız o ayrı bir şey...
Nazlı :Hayır.tabi ki isterim.Yaparız ya bugün dinlenelim.yarın olmadı diğer gün...
Burak kafasını sallayarak Nazlıyı kucağına bastı ve aldı arabaya attı.Defne. Nazlı ikinci defa arkasında babasını bırakıyordu.Çok üzgündü ama başka şansı da yoktu...
Arkadaşlar votelemeden geçmeyin
-seviliyorsunuz
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Görücü Usulü Aşk
RomanceEzelden yazılmış bir hayat bu.Her hayat gibi evveli...Oysa ahiri bana özgü.Her satırı bana vakfedilmiş.Al bu hayat senin denilmiş,yaşa yaşayabilirsen,ben yürümüşüm bana sunulan hayatın satırlarına...Çocukluğumda takılmış gözlerim siyah-beyaz filmler...