ÇÖL GÜZELİ .
1 BÖLÜM .
Tür romantik komedi ................
Karşımdaki resmim bana ben ona bakıyordum . Ne kadarda mutsuz ve heyecansız çıkmıştım .Yüzüm elma sirkesi gibi ekşitilmiş şekilde dururken, badem rengi gözlerimde bir o kadar korku filmlerinden çıkmış gibiydi . O an fotomu çeken kadına, bir güzel küfretmek istedim ama buna ne dinim, nede kişiliğim müsaade ederdi , Altında ki yazı benim ismimi doğruluyordu. Jade Khan '' peki soy ismim biraz sonra Khan yerine Ehsam mı olacaktı ? Yani ben Abbad Ehsam 'ın eşimi olacaktım ?
Bu gerçek tüm benliğimi ezip geçerken, kendimin de bir nikah salonunda olma gerçeğimi duyduğum alkışlarla yüzüme bir kez daha vuruluyordu . Az önce bir evet sesimi duymuştum .Benim koca adayım Abbad evet mi demişti? Ah neden hayır denmezdi ki hep evetlerle girilirdi dünya evine, bu dört harfle mi ?
Peki ben şimdi ne yapacaktım ? Hangi şıkkı seçecektim ? Etrafta toplanan sahte dostlarımız, petrol kralı kadar zengin Şeyh babam, başta olmak üzere onun ikinci karısı, ve benim üvey ablam, anlayacağınız herkes benim ağzımdan çıkacak tek cümleye bakıyordu. Az önce nikah memuru benden asılmamı mı istemişti ? Birileri beni iple idama götürüyordu!
''Jade Khan son kez soruyorum Abbad Ehsamı kocalığa kabul ediyor muşunuz ?
Ben bu soruyla ağzım kilitli, boğazım susuzluktan kururken, nefes almayı bile unutmuştum . Louis Vuitton, marka ayakkabımın bile ayağımı sıktığını sandım .Beni herkes sıkıyordu .Bana meraklı gözlerle bakan insanlar, yanımda kütük gibi duran ve benim dudaklarımdan çıkacak tek cümleye odaklanmış, esmer tenli uzun boylu, kalıp vücutlu anlayacağınız tam tipsiz biri beni şimdiden, karısı olarak görüyordu .O bakışlarda ne bir aşk vardı, nede sevgi..
Ben bu adamla nasıl evlenmeyi kabul etmiştim ? Nasıl bu adamı bir ömür boyu yanımda istemiştim ? Bu delilikle verilmiş karardan başka ne olabilirdi ki ?
Çok geç aklım başıma gelmişti, pek şimdi ben ne yapacaktım? .Babamın kasılmış yüzünü, oturduğum masadan bile görüyordum ve ben daha fazla dayanamayıp, salona girmeden evvel diz kapağımın üstüne bezle sardığım silahı, elimle çektim ve ayağa bir hışımla kalkıp, öncelikle nikah memuru olmak üzere, herkesin üzerine doğruttum .
Herkes çığlık çığlığa bir birlerinin arkasına saklanırken, ben babama silahı çektim . Ah tabikide babamı öldürmek için silahı ona çevirmemiştim. Sadece birkaç kelimem vardı . Yanımdaki koca adayım bile masanın köşesine korkaklığından sinerken, ben direkt yutkunarak konuştum .
''Özür dilerim ! Ama ben bu ruhsuz , kalpsiz , anlayışsız , üstüne üstün birde kaba bir çöp yığınıyla evlenemem . Allah bilir bundan iki yıl sonra, üstüme bir kadın daha alır .Babacığım kusura bakma seni rezil ettim . Ama ben kalbimin sesini dinleyeceğim . Ben sevdiğim bir adamla evleneceğim'' dedim gururla başımı dik tuttum karşısında.
Babamın bakışları beni ezip geçerken , ben dediklerimin şokundaydım . Ne ben mi kalbimin peşinden koşuyordum . Peki koşabileceğim biri var mıydı ? Kendim bizzat söyleyeyim . Tabikide yoktu .Bulabileceğim bile muammayken. ben babama direkt biri varmış gibi söylemiştim .Bunu tek nedeni daha dün akşam izlediğim bir aşk filmi yüzündendi .August Rush adında Kalbini dinleyi izlediğimde gerçek aşkın varlığına inanmıştım.
Belkide benim seveceğim adam, beni bekliyordu ve ben şimdi nikah masasında, beni sadece karısı olarak gören, bir adamla evlenecek kadar ruhsuz olamazdım .Ne hayal dünyam var ama ya öldüyse , ya hayatta değilse, ya benden evvel evlenmiş hatta çocuğu varsa, ah neyse boşuna umut kırmaya ne gerek var, ben yinede kalbimin sesini dinleyecektim.