.............ÇÖL GÜZELİ......9 ..BÖLÜM................
arkadaşlar çölde geldi keyifli okumalar ..lütfen yorum düşüncelerinizi benden esirgemeyin hepinizi seviyorum Dilruba. saklıdaki etiketler üç gün sonra kalkacak . herkese teşekkürler
" güneş kucağındadır bilemezsin
bir çocuk gözlerine bakar arkan dönüktür
yüreğinde kuruludur orkestra duymazsın
koca bir sevdadır yaşamakta olduğun
anlamazsın uçar gider koşsan da tutamazsın Yıldızları süpürürsün farkında olmadan
Tüm gece boyunca Alberto'nun kollarında oluşum, beni hayatımda hiç yaşamadığım duygulara götürmüştü . Evet beni öpmüştü, hatta öpüşmüştük. Bana her dokunuşu, o kadar tutkulu ve ihtiraslıydı ki bir an tüm benliğimi ruhumu saran tatlı rüzgara bürümüştü. Odun dediğim adam, beni dün gece anlayıp, resmen romantik biri olmaya bile dönüşmüştü.
Şu an o kadar tatlı ve masum uyuyordu ki, kapalı olan gözlerinin ardındaki bana olan bakışını, hiç unutamayacağım kadar derinlere kazımıştı.
Bana oynadığı oyun, benimkilere on misli basar, hatta oscar ödülü bile kazandırırdı . Beni öyle bir çıkışı olmayan yola sokmuştu ki, bir an ne derse, ne isterse, onu yapacaktım ama buna izin vermemi Lia, en başından beri söylüyordu .
Alberto'nun bana sevgisiz değil de, aşkla, tutkuyla, şefkatle, duyduğu büyük sevgisiyle, beraber olmasını istiyordum. Onun yanındayken, çok huzurluydum ve kendimi hiç olmadığım kadar o güçlü kollarda güvenli hissediyordum . Yanımda yatan dağ ayısına, çam yarmasına, kütük kalasına, aşık mı oluyordum. Bu gerçeğe verebileceğim tek cevabım, sanırım ''Evet'' oluyordu.
Ya beni bırakıp İspanya'ya dönerse? Ya beni hiç sevmezse? Ya beni içimdeki duygularla yalnız bırakırsa?
Bir başka adamın karısı olmak değil de, ben Alberto'nun eşi olmak istiyordum . Tamam, fazla konuşup kafasını şişiriyorum, ama, ne yapalım gülü seven dikenine katlanır misali. Eğer Alberto benim dikenlerimi çıkartıp, yerine kalbini verirse, elbette o zaman bende, onu bir odun değil de, dünyanın en büyük aşığı ve romantik adamı olarak, Fas'a ilan ederdim .
Ya vazgeçtim etmezdim, şimdi iyi gözlüsü var, kötü gözlüsü var, hasetçisi, kıskancı var . Ne gerek var değil mi? Kocamı tepside börek sunar gibi elaleme sunmaya.
Alberto'dan börek olmazdı ama kesinlikle, elimin altındaki taş gibi şişkinliklerle, halis mulis T,ürkish baklavası olurdu .
Boynu iriydi, ama yüzü adeta top modeller gibi, keskin hatlıydı ve göz kirpikleri uzundu . Dayanamayıp elimin tersiyle, bir kuş tüyü gibi, elimi yüzünde gezdirmeye başladım . Çenesinden başına kadar çıkarken ellerim, gözleri arada bir açılacak gibi oluyor, sonra yeniden uykuya dalıyordu, Bana oyun oynadığı dün geceden sonra, şimdi onun uyuyup uyumadığını bile tahmin edemiyordum.
*************
Jade kocasına bakarken, aklına gelen, ya beni hamile bırakıp giderse, ya başka kadınlara bakarsa, ya benimle şimdi bile oyun oynuyorsa, fikriyle yanıp pişerken, canı sıkılmaya başlamıştı Hala adamın uyanmayışı, onun beyninde ürettiklerini tavan yapıyor, içindeki şüphe fitilini yavaş, yavaş yakmaya başlıyordu.
Kocasının nasıl uyandıracağını iyi bilen Jade, onun numara yapıp yapmadığını öğrenmek adına, kendini adamın yüzüne yaklaştırdı ve usulca dudaklarına öpücük bırakırken, belinden kavrayan iki elle, kocası tarafından çekime uğruyordu .
