ÇÖL GÜZELİ .............10 BÖLÜM................
Arkadaşlar çöl geldi . Akşam misafir olacak o yüzden şimdi atıyorum düşünceleri ve yorum ları begenileri benden esirgemeyin Saklının etiketlerini gece kaldıracagım çok işim var . Lütfen tek destekçim sizsiniz yanımda oldugunuzu hissettirin arkadaşlar
.......................10 .Bölüm ........................
Kendimi havalarda, yerden beş yüz bin metrelik yükseklikte, uçuyor sanıyordum . Alberto'nun kanatları, ayaklarımı yerden kesmiş gibi, adeta benim için uçak seferlerini düzenlemişti. Kolları uçağın kanatları olurken, öpüşleri benim seferlerimi başka yörengelere çeviriyordu .Tam yükseklere çıkmış, kuşlar gibi süzülürken, gözümün önüne gelen küçük siyahlıkla, aniden düşüşe geçtim. Hızlı düşüşümden, beyin kanaması yada kol bacak kırılma olayı olmayacaktı ama gördüğüm gözler, beni yerin dibine sokacak cinstendi.
Yere bodozlamaya sebep olan kişinin, kapıdan çıkışını görüyordum. Sevgili kocamın etkisi altındaki bedenim ve bana dokunup kendine hapseden varlığıyla, onu kendimden uzaklaştırdıkça o, inadına daha baskın davranarak, belimden tenine çekiştiriyordu .
''İmdat'' diyebilecek durumdaki dudaklarımın nahoşluğuyla, ona karşılık vermediğim halde o, hala öpüşünü devam ettiriyordu .
Anwarh Khan, hayatı boyunca böyle bir sahneye, uzaktan yada yakından şahit olmamış, ömrü boyunca da en yakınındaki insanların mahremiyetine, bu şekilde dalmamıştı. Öz kızıyla, damadının aşklı öpüşlerine bakamayan yaşlı adam, açtığı kapıyı yavaşça kapatırken, çok sert çektiğinin farkına varamamıştı.Hızla kendini dışarı attıysa da, arkasından, ona gözlerini diken Jade'nin yüzü, utanç içinde kalıyordu.
Babasını şalvarından tanımıştı ve kocasını kendinde ayırırken, yüzü kızarmış, domatesten farkı yoktu.''Allah'ım biz ne yaptık, hiç uslu duramazsın değil mi?
Alberto, karısının kollarından ayrılırken, onları gören kayın pederinden haberi yoktu. Genç adam karısına anlamamış gözlerle bakmaya devam ediyor ve yüzündeki alaylı ifadeyle
'' Karımı öpmem gayet normal, ne yani kardeş kardeş mi sokulacağız birbirimize? Dedi.''Babam, of babam, bizi gördü. Ben, şimdi onun yüzüne, nasıl bakacağım, hep senin yüzünden! Seni pis sapık!
Alberto, küçük dilini yutacak kadar kahkaha koparırken, kollarından aşağı yere inen, karısının beline dolandı.
''Bizim hiç bir suçumuz yok. Ne yani içi geçmiş kavun gibi, bir birimize hiç sokulmayacak mıyız? Diye sordu ve dudaklarını bir kez daha öpmek isterken Jade, eliyle siper etti.
''Kavun mu? Allah aşkına, sen beni kavunamı benzetiyorsun?
Alberto dudağının kenarındaki ince gülümsemeyle ''Sana meyveli turta iyi yakışırdı. Ama şu dilindeki sivrilikle, ancak böğürtlen ya da kuşburnu olursun ''Dedi ve kızın burnuna küçük öpücük kondurdu ve devam etmeye başladı.'' Burnunda hiç fena değilmiş sevgilim, tam kuşlarınkine benziyor. Allahtan küçük, ama pinokyo gibi, yalan söylersen uzayabilir! Dedi.
''Ben asla yalan konuşmam, hem sen kendine baksana Allah seni tipinle sınıyor!
''Benim tipim, yeryüzün de bulunamayan cinsten sevgili karıcığım, ama seni bilemeyeceğim!
''Ne yani ben çirkin miyim, güzel değil miyim?
Alberto lafını söylerken, ileri gittiğini biliyordu. İşte şimdi kızı tam avucunun içine almıştı ve karşısında ona üzgün bir o kadarda sinirle bakan karısına, can alıcı olarak güldü '' Sen çok güzelsin sevgilim, yırtıcı bir kaplan gibi, sözlerinle bana saldırıyorsun! Sen, sen olduğun için, farklısın Jade !''Dedi.
*********