Çöl güzeli 11 bölüm

3.1K 124 5
                                    

ÇÖL GÜZELİ ................11 BÖLÜM..................

Arkadaşlar tam 18 sayfalık bölümle karşınızdayım . Bu kadar uzun bölüme yorumsuz begenisiz geçerseniz dermişim tatlı tatlı tehditlere başlarmışım . Ama ne olur bak çok uzun bölüm oldu bir haftanın acısı çıktı sayılır begenileri ve yorumları bekliyorum. Biraz sıcak oldu bölüm ben fazla hot yazmak istemiyorum o yüzden üzerinden duygularla süsleyerek yazdım. Prensip meselesi sonra vicdan azabından korkarım. Benim yazılarımı okuyanlar beni anlasın diye bu açıklamada bulundum. Her neyse herkese teşekkürler . Sevgilerimle .


..........................11 bölüm..............................


Jade duyduklarıyla resmen yıkılmıştı. Sevdiği adamın sözlerinin, bu kadar canını yakacağını, kalbini içten sızlatacağını, gözlerinden yaşların boşalacağını ummamıştı. Kocasının ardından dizlerinin üstünde yavaşça eğilerek, yüzünü kapatıyor aynı anda hıçkırıklara boğuluyordu .

Söylediği hiçbir sözü hak etmemişti, hiç birini kendisine yakıştıramıyordu. Sevmediği bir adamdan kaçmış, istemediği kollardan sıyrılarak Alberto'ya sığınmıştı .
O lanet olası, bunları bile bile, nasıl bu şekil konuşmaya cüret ederdi ki? Ne hakla, ne cesaretle?

Adetlerini bilmese de en azından yaşadığı müddet içinde, öğrenmiş olmalıydı. Sinirleri yıpranan genç kız, kendini aşağılanmış gibi hissediyordu. Abbad'ın adını ağzına alarak, hakaret savurmuştu . Sırf o adamın adını ağzına aldığı için Jade onu af etmeyecekti. Pişman olsa da gelip dizlerinin dibine kapanıp yalvarsa dahi, yüzüne bile bakmayacaktı .

Duyduğu öfkeyle, yüzünden ellerini çekti ve ardından yere yığılmış bedeniyle usulca ayağa kalkarak, yatağın örtüsünü hışımla yere savurdu.
Kendini hızlıca yatağa attığında ise, başının altına aldığı yastığa yüzünü koyarak, hıçkırıklarını bastırmaya çalışıyordu.
Öte yandan içinden bir umut, belki kocası söylediklerinden pişman olurda, kendini teselli etmek için gelir diye, sulu gözlerini kapıdan ayırmadan, bakmaya devam etti .

Çektiği ismiğin sürmesiyle, gözlerine kan oturan Jade'nin ağlamanın verdiği sızıyla, yavaşça kirpikleri kapanıyordu. Bir müddet daha iç çekerek ağladı ve gelmeyen Alberto'yla beraber yavaşça uykuya geçti.

Alberto, odadan çıktığı gibi, içinden atamadığı kıskançlığın nefretiyle, salonda oturan Gabrio'yu alarak evden çıkmıştı . Arkadaşının konuşmasını istemediği gibi, kendini sokağa atmıştı. Bir anlık kıskançlığın esiri olmuştu . Bir anlık şuurunu kaybetmiş, kıza olmadık sözler savurmuştu. Hepsi Abbad denen o şerefsiz adam yüzünden olmuştu. Karısının gözlerinden akan yaşa bakmadan, onu anlayıp dinlemeden, kapıyı vurup çıkmıştı.

Pişman mıydı? Elbette vicdanı sızlıyordu. Kırdığı için, onu üzüp hakaretler ederek, canını yaktığı için. Peki geri dönmeye yüzü var mıydı? Yoktu, ama dışarı çıkıp biraz nefes almak için kafasındakileri boşalmak adına, Jade'yle ne durumda olduğunu düşünmek üzere, sokağa atılmıştı.

Fas sokaklarının ışıkları altında, sessizce ilerleyen ikili, sadece adımlarını attıkları yolda, kalabalığın içine girdiler. Yanlarından başları sarıklı ve feraceler içinde geçen, peçeli kadınlara bakarak, bir müddet daha yürümeye devam ettiler.

Ayaklarına ağrılar giren Gabrio'' Daha ne kadar yürüyeceğiz? Tanrı aşkına neler oluyor? ''Diye sorusuyla bir adım geride durdu. Alberto arkadaşına başını çevirdiğinde, yüzündeki pişmanlıktan, minklerini zor oynatmıştı.

''Jade'yi kırdım!'' Diyen Alberto derin bir nefes koy verdi sonra ''Kendimi affedene kadar yürüyeceğim!'' Diye sözünü sonlandırdı.

''İyi o zaman, ben otelime dönüyorum! Seninle burada sabaha kadar yürüyemem. Baksana, gece geç saatlere ilerliyor, hem sende dön, karın seni merak edecek!

Çöl GüzeliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin