............ÇÖL GÜZELİ...............12 BÖLÜM...........................
."Sen o kadar bir şey söylemeden gidersin ki, üstüne milyonlarca şey söylenir" (İncir Reçeli)
..................12 BÖLÜM............................................
Saçlarının kestane rengi, yüzünü öyle bir büyülüyordu ki, sanki denizle kumun ayrımı gibi bütünleştiriyor, dudaklarının rengi bir tomurcuk gibi açılıyordu. Jade hayatımın tam ortası olmuş, kalbimin sahibi, ruhumun esir olduğu tek varlıktı. Teninin tutkusu, küçük ellerinin sihri, görkemli gözlerinin çoşkusu, her şeyiyle beni saran çölün ortasında açılmış, ender narin güzeldi!!!
Tüm dileğim, bütün dualarım, bir ömür boyunca, bu şekil omzumda uyusun, nefesi tenime çarpıp beni titretsin, o muhteşem esanslı kokularıyla beynimi uyuştursun ve kalbimi küçük çocuklar gibi, heyecan içinde bırakmasıydı. O küçük çenesiyle, benle kavgasını sürdürsün, ama sonun da alacağım küçük derin bir öpücükle, son buldurmasıydı.
Hayran kaldığım dansını bir tek benim için sergilesin, başkalarına saklı kalsın, o küçük ellerini bir ben tutuyum, başkaları onun sıcaklığını bilmesin. Güzel ismik sürmesiyle çekilmiş gözlerine, bir ben dalıp kalayım, kimse oradaki büyüyü görüp, büyülenmesin.
Yaşlana kadar kırış, kırış olsa da yüzümüz, yine omzunda kalsın ve bu evde ailemin bana mirası olan hatıra dolu bu evde, hayatımızı perçeştirelim. Jade'yi seviyordum evet bunu kendime zor itiraf etsem de, şimdi sevdiğimi söyleyebiliyordum, hatta onu kendimden dahi kıskanıyordum!
Alberto tüm gece karısının kollarındayken, içinden o kadar şeyler geçmişti ki, sadece sevdiği karısından ayrılmamayı diliyordu. O gün o lanet işler ortaya çıktığında, aldatılmadığını, başı oyunlu olan bu evlilikte, gerçekten onu sevdiğine inandırmak istiyordu.
Hayatından giden annesi ve babası gibi Jade'yi kaybetmek istemiyor du; ne olursa olsun, sonunda sevgisini ispatlamalıydı. Allah'tan başka daha ne isteyebilirdi ki! Saf ve temiz duyguların sahibi, sihirle büyülenmiş muhteşem hazinesi, yanında baş ucundaydı. Tek amacı kalbinin meleğini incitmeden, kırmadan, üzmeden her şeyin üstesinden gelebilmekti.
Heyecanla sevdiği kızın saçlarına yüzünü gömerek, elleriyle belini biraz daha kavrıyordu. Onla kaybolmak ister gibi, gözlerini huzurla kapattı ve uyumuş karısının uykusuna eşlik etmek için, kirpiklerini mutlulukla kapatıyordu.
********
Jade, iki elini pencerenin pervazına dayamış, ince beyaz dantelli geceliğin içinde, havanın serin ferah esintisini, huzurla içine derin, derin çekiyordu. Açık pencereden başını, yatakta uyuyan kocasına döndürdüğünde ise gülümsedi. Çarşafın içine gömülü olan bebeksi yüzü, o kadar masum ve keskin hatlıydı ki, bir an ne kadar da yakışıklı diye iç geçirdi. Odanın her yönüne konan mumlar, tüm gece boyunca akıttıkları ballarıyla sönmüştüler. Kırmızılı beyazlı güllerin kokusuyla, sarhoş olan genç kız, önünde duran ağaç oymalı gar dolaba bakışlarını çevirdi.
Duvarlar çiçek motifli kâğıtlarla yapıştırılmış, hiç boya kullanılmamıştı. Tavana gözünü sabitlediğin de ise, geniş kubbe gibi oyuklarla oyulmuş, el işi oymaları gördü. Evin resmen her karesi, ince detaylarla süslenmiş, zevkli mimarın elinden çıkmış gibiydi.
Adımlarını yavaşça atarak, sevdiği adamın yanına uzanan Jade, yatağın üstünde duran kırmızı gülü aldığı gibi, Alberto'nun burnuna tutarak, küçük hareketlerle oynatmaya başladı. Yanı sıra onun kıvrılan ve buruşan minikleriyle eğleniyor, biraz daha aşağıya kaydırarak boynunda gezdiriyordu.
