Sınıfımı bulmak için Sude ve Berkan'ın yanından ayrılıp müdürün odasını bulmak için yola koyuldum.
Allah'tan Sude bir yandan beni Berkan'ın yanına götürürken bir yandan da okulu tanıtmıştı. O kısa tanıtımında müdürün odasının nerede olduğunu da söylemişti.
Kısa bir süre sonra odayı bulmuştum. Kapıyı tıklatıp içeri girdim.
Müdür kadındı ve güzeldi.
Sınıfımın 11-C yani az önce ayrıldığım sınıf olduğunu öğrendiğimde hem göbek atmak hem de sövmek istedim. Göbek atmak istememin nedeni orada olursam görevi daha rahat yerine getirebilirdim. Tokat atmak istememin nedeni ise boşuna sınıftan ayrılmış olmamdı.
Sınıfa koşar adım çıktıktan sonra yanı boş olan birini aradım.
Sude Berkan ile oturuyordu.
Yanı boş olan iki kişi vardı. Biri taştı diğeri ise o da taştı ama bir matematik testi çözüyordu.
Matematiği sevmediğim için tabii ki sadece taş olanın yanına doğru gittim.
Konuşmaya başlayacaktım ki çocuk birden ayağa kalkıp bana bağırmaya başladı.
"Sen yeni gelen öğrenci olmalısın. Ece Polat. Birinciliğimi elimden alan zeki (!) kız! Burdan kaybol! Yüzünü görmek istemiyorum!"
Bir anda gelen bu lafla ne diyeceğimi şaşırdım. Normalde altta kalmazdım. Bağırıp çirkefleşmekte üstüme yoktu ama hiç tanımadığım bi kişinin derecesini bu kadar önemseyip bana bu şekilde bağırması bende şok etkisi yaratmıştı.
Beni öldürecek gibi bakarak üstüme yürümeye başladı. Geriye doğru giderken ortamı yumuşatmak için gülerek "Sakin ol. Derece senin olsun. Hem ben böyle şeyleri umursamam. Ben de tam gidiyordum zaten." dedim.
Tam kapıya doğru gideceğim sırada kolumdan biri tuttu.
Kim olduğuna bakmak için arkamı döndüğümde az önce matematik testi çözen çocuk olduğunu gördüm.
Benim yanımda olduğunu gösteren bir bakış attı ve diğer çocuğa döndü.
"Alper tamam uzatma. Sen birinci falan değildin. İkinciydin ve şuan üçüncüsün. Ne hayali kuruyordun ya da ne düşünüyordun bilmiyorum ama karşındakinin bir kız olduğunu unutma. Şimdi özür dile. Aksi takdirde sınıf başkanı olarak seni sınıfta olay çıkardığın için müdüre götüreceğim."
Demek adı Alper'di. Ama bu çocuk beni neden koruyordu anlamamıştım. Galiba sınıf başkanı olduğu içindi.
Alper çocuğa bir küfür ettikten sonra bana döndü ve özür diledi. Elimle önemli değil der gibi işaret yaptıktan sonra tam beni koruyan çocuğun yanında oturmak için kendisinden izin isteyecekken beni sırasına oturttu.
"Burada oturmak ister misin? Eğer istemezsen kızlardan birinin yanını boşalttırabilirim. Sınıf başkanı olunca bir dediğin iki edilmiyor. Ah çok güzel." dedi gülerek.
Çocuğu sevmiştim.
"İsterim." dedim.
"Ee bir şeyler konuşalım. İkinci olduğuna göre zeki olmalısın. Şu soruya bi baksana."
Soruya baktım... Yapamadım...
Gülmeye başladığında omzuna vurdu. Sızlanmaya başladığında ben de gülüyordum.
"Bir şey sorabilir miyim?" dedim. Aslında çok meraklı bir insanımdır. Ama o kadar olayın arasında sadece dediği tek şeye takılmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OYUN -TAMAMLANDI-
Teen FictionBelki de aşk hiç beklemediğin bir yerdedir... *** Hikaye tamamlandı. Destekleriniz için teşekkürler. ^.^