Mert tam 5 gündür okula gelmiyordu ve onu aradığım zaman cevap vermiyordu.
Okula doğru yürürken telefonuma gelen mesajla olduğum yerde durdum.
Acaba Mert olabilir miydi?
İçimden Mert olması için yalvarırken telefonu cebimden çıkarıp mesajı açtım.
Tabii ki Mert değildi.
Ama Sude olmasını da beklemiyordum.
"Selam millet!
Bu akşamki doğum günü partime hepiniz davetlisiniz.
Partiyi evimde yapacağım adresi bilenler bilmeyenlere söylesin :D.
Ha bu arada Ececiğim seni de unutmadım.
Doğum günüme gelmeye ne dersin? Belki aradığını orada bulabilirsin ;)."Aradığım şey ne, neyi bulacağım hiçbir fikrim yoktu. Yine de biraz olsun kafa dağıtmak için gidecektim. E tabi biraz da neler olacağını merak ediyordum.
Okula girdiğimde herkes doğum günü hakkında konuşuyordu. Anlaşılan Berkan'ın olayı çoktan unutulmuştu fakat Berkan ortalıklarda yoktu.
Sude yanıma doğru gülerek geliyordu. Ne saçmalayacağını merak ediyordum.
"Ececiğim akşamki partime geliyorsun değil mi?"
İmalı gülüşü sinirimi bozsa da istifimi bozmadan konuştum.
"Hediye almama gerek yok değil mi? Ha istersen alabilirim."
Yapay bir şekilde gülümsedi.
"Senin almana gerek yok."
"Şu yazdığın mesajda doğum gününde aradığım şeyi bulabileceğimi söylemiştin. Aradığım şey ne?"
Düşünür gibi yapıp kafasını yukarı kaldırdı. Sonra tekrar bana döndü.
"Hmm. Hah! Hatırladım! Bunu gelip kendin görmelisin Ece. Bu ya sana mutluluk getirir ya da çökmüş suratını daha da beter hale getirir. Ah cidden suratın berbat halde git bir elini yüzünü yıka da kendine gel."
Omzumu patpatlayıp kahkaha atarak yanımdan uzaklaştı. Cidden sinir bozuyordu.
Koşar adımlarla tuvalete gittim. Aynada kendime baktığımda her ne kadar istemesem de Sude'ye hak verdim.
Suratım çökmüş bir vaziyetteydi. Uykusuzluktan gözlerimin altı hafif hafif morarmaya başlamıştı.
Elimi yüzümü yıkayarak saçımı tekrar toplayıp tuvaletten çıktım.
Bu akşamı iple çekiyordum. Her ne olacaksa umarım iyi bir şey olurdu.
Gerçi Sude'den benim yararıma bir şey yapmasını beklemek aptallıktan başka bir şey değildi.
***
Parti için hazırlanırken çıkmadan önce kendime baktım.
Siyah platformlu bir ayakkabı ve siyah dizimin 5 parmak yukarısında biten tül bir elbise. Saçlarımı da topuz yapmıştım.
En son dışarı çıktığımda Mert'le arkadaşça yemeğe gitmiştik. Artık o zamanlar 'arkadaş' kelimesini neden bastırarak söylediğini anlayabiliyordum.
İç çekip aynada kendime son kez bakarak evden çıktım.
Bir taksiye binip Sude'nin evini tarfi ettim.
Yaklaşık 10 dakikalık yolculuktan sonra taksiciye parayı verip arabadan indim.
Ben tam arabadan indiğim sırada siyah bir araba hızla önümden geçti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OYUN -TAMAMLANDI-
Teen FictionBelki de aşk hiç beklemediğin bir yerdedir... *** Hikaye tamamlandı. Destekleriniz için teşekkürler. ^.^