Merhaba kızlar. Uzun zaman oldu, birlikte olmayalı. Biliyorum, abarttım. Yazmamak konusunda. Öncelikle ben 10.sınıfım bu yüzden derslerim acaip şekilde zor. Başa çıkmaya çalışacağım. Hikayeyi yinede yazmayı düşünüyorum. Yani şöyle söyleyeyim. Bir daha ki bölüm kısa sürede gelir ama kurban bayramından sonra 1-2 hafta gelmeyebilir, çünkü sınav haftası. Herneyse bu arada Avrupa tur listesi açıklandı ve biz yine yokuz. Üzülmeyin, daha eklenecek ülkeler varmış. Yani pparanızı biriktirmeye başlasanız iyi edersiniz. Bu sene olmadı bir daha ki sene için.Sizleri seviyorum, oy ve yorumlarınızı bekliyorum.
HATIRLATMA : Içeri girip gülmeye başladığımda Harry sinirle mutfağa girdi. Bu gerçekten komikti.
Harry'nin elindeki yumurtaları gördüğümde hızla kapıya yöneldim ve Harry'e inat muz kılığına giren Louis ile Zayn'i kovdum. Daha doğrusu gönderdim. Harry sinirle bana döndükten sonra piç gibi bir sırıtış belirtti. " Hayır Hayır " dedim ve sehpanın arkasına doğru koştum. Harry sehpanın öbür tarafında ben ise buradaydım. Sağa gelince sola kaçıyor, sola gelince sağa kaçıyordum. Bir anda bacaklarını açtı ve sehpayı geçmeye başladı. Şaşırmış bir o kadar da korkmuş ve heyecanlanmış olarak ne yapacağımı bilmiyordum. O sırada Harry üzerime atladı ve koltuğa düştük. " Onlardan alamadığım intikamı senden alacağım Roseeee!" diye bağırırken bense ona yalvarıyordum. " Yeter Harry, gülmekten dudaklarımı hissetmiyorum. Karnım ağrıdı,yapma " dediğimde gözlerime baktı. Yavaşça dudaklarını dudaklarıma yaklaştırırken, " Isır beni Edward " dedim ve güldüm. Harry'de gülüşüme karşılık verirken ayaklandım. " Artık çıksak iyi olucak " derken koltukta kendini salmış Harry'e bakıyordum. Şuan ne kadar mutlu olduğumu bilemezsiniz. Birde aramızdaki şu şeye isim koysak derken, Harry'nin çoktan ayaklanmış olduğunu farkettim. Kapıya ilerledi ve bana döndü, "Geliyor musun? " kafamı onaylarcasına salladıktan sonra yanına ilerledim.x.x.x.x
Lou elbisemi uzatırken bir yandan da Perrie'nin saçını yapıyordu. Tiksintiyle ona baktıktan sonra elbisemi aldım kabine girdim. Tabi siz hiçbir şey bilmiyorsunuz. Bu gece gala var. This is us galası. Siyah mini, vücuduma yapışan,straplez elbisemi üzerime geçirdikten sonra kırmızı platformlu topuklu ayakkabılarımı giydim. Ardından saçlarımı dağınık bırakıp kabinden çıktım. Perrie delici bakışlarını üzerimde gezdirdiken sonra kalktı ve çirkinlik abidesi elbisesini giymeye gitti. Ne giyecek diye sorarsanız tabi ki geçen gün katıldığımız maskeli baloda giydiği elbiseyi giyecek. Güya Zayn çok beğenmiş. Sinir şey.
Danielle mor elbisesiyle önde ilerlerken, Eleanor ve Perrie benim önümde konuşarak gidiyorlardı. Arkalarından Lou ile giderken sıkıntı içerisinde ofladım. Lou geç bile kalmıştı ki, hızla yanımdan ayrıldı ve arabaya koştu. Bazen düşünüyorum da Lou'nun Perrie'den 9 yaş büyük olmasına rağmen Perrie Lou'dan daha büyük duruyor. Yani gerçekten, bence öyle. En azından kendine daha çok bakıyor. Arabaya bindiğimde Anne karşımda oturuyordu." Merhaba Anne, nasılsın?" , " Çok heyecanlıyım tatlım, peki ya sen?" dediğinde derin bir nefes aldım. " Bende ". Yol boyunca Gemma ile sohbet etmiştik. Onları gerçekten özlemişim. Yani ben amca kızıyım. Anne amcamdan ayrılmış olsa da beni çok seviyor. Tabi bende onları çok seviyorum. Gemma Harry'e göre kısa boyluydu. Hemde baya, bu yüzden kendini uzun gösteren birşeyler giymiş. Siyah bol paçalı gayet güzel bir pantolon, üstüne de su yeşili, boğazı kapalı ama kolsuz olan göbeği açık bir gömlek giymişti. Gayet güzel görünüyordu. Ama fazla kalmayacağını, Liam ile yemeğe çıkacaklarını belirtmişti. Onlar için seviniyorum. Mutlular. Çokta yakışıyorlar.
Gala çoktan başlamıştı. Yani biz geldiğimizde, çocuklar gazeticelerle konuşuyor, hayranlara imza veriyorlardı. Arabadan indik ve kameralara poz verdik. Ardından kalabalığa karıştık. Eleanor biraz geç gelicekti, Danielle ise zaten Perrie ile geliyordu ama Perrie'nin iki arkadaşı daha gelicekti. Jade ve Leigh. Jade'e sinir oluyorum. Harry'e sarkıntılık ediyor. Onları zaten yalnız bırakmayı düşünmüyorum.