Chapter 3.

2.6K 143 51
                                    

Bayan Sloan soruyu tahtaya yazıp elindeki siyah kalemin kapağını kapattı. Yüzünü bize doğru dönüp kalemi havada salladı. "Soruyu çözmek isteyen var mı?"

Kimse el kaldırmazken önümde oturan Josh'a gözlerim kaydı. Tüm ders boyunca biriyle mesajlaşmıştı. Aklıma gelen sinsi fikirle gülümsedim.

"Bayan Sloan," dedim gülümseyerek. Öğretmenlerle aram çok iyiydi. Hangi öğretmen dersini okulda tek umursayan öğrenciyi sevmezdi ki? Bayan Sloan bana gülümsedi. "Arkadaşım Josh, bu soruyu çözmek istiyormuş."

Josh hızla başını telefonundan kaldırıp bana baktığında şirince gülümsedim. "Hadi Josh, çöz bakalım soruyu." dedi Bayan Sloan. Josh ayağa kalkıp tahtaya doğru ilerledi. Tanrım bu soruyu çözmesi imkansızdı. Bayan Sloan'ın elimden kalemi alıp kapağını açtı. Bayan Sloan Josh'a arkasını dönüp masasındaki evrakları kurcalarken Josh kalemin kapağını bana fırlattı. Kapağı yakaladım ve "Iska," diye dudaklarımı kıpırdattım. O sinirle tahtaya döndüğü an zil çaldı. Huzursuzca yerimde kıpırdandım. Şimdi ağzıma sıçacaktı. Zaferle bana doğru dönüp kalemi masaya fırlattı. Ben sıradan hızla kalkıp koşarken o da benim peşimden koşmaya başladı.

"Nasya! Gel buraya!"

Ona aldırmadan koşmaya devam ettim. Birkaç kişiye çarptığımda yavaşlarken Josh'ın iyice yaklaştığını görünce tüm gücümü bacaklarıma yükledim. "Nasya seni yakalayacağımı biliyorsun. Boşuna kaçma!"

Koridorun sonuna gelince önümdeki kapılardan birine girdim. Kafeteryaya. Bir el omzuma dokunduğunda çığlık atıp bir masanın arkasına geçtim. Josh diğer tarafında beni yakalamaya çalışırken tekrar koşmaya başladım. Sert bir şeye çarpmamla birkaç adım geriledim. Zayn. Zayn'e çarpmıştım. Tekrar koşmaya başlayacağım sırada bacaklarımda bir el hissettim. Dünya tam tersine dönüp her şey tepetaklak olurken küçük bir çığlık attım. Kıyafetlerinden Josh olduğunu anladığımda çırpınmaya başladım. "Ya Josh canım arkadaşım, en sevdiğim arkadaşım, cidden bak bilerek olmadı. Ben hiç isteyerek öyle bir şey yapar mıyım hiç? Hadi şimdi bırak beni bak kusacağım yoksa?"

Saçlarımın yere değmesine ramak kala Josh'ın beline tutundum. O bana aldırmadan birkaç dakika boyunca öyle durduğunda Zayn'in sesini duydum. "Nasya gelsene, bir şey konuşacağız,"

Donuk sesi içimin buz kesilmesine neden olurken kollarımı göğsümün altında birleştirmek istedim ama bunu yaptığım an düşebilecek olduğum riskini göze alamazdım. Çünkü Josh beni yavaş yavaş yere kafa atmama sebep olacak şekilde bırakıyordu. Şu an yaptığıma her ne kadar pişman olsam da biliyordum. Yine olsa yine yapardım.

"Josh tamam hadi bırak artık." Dedim yorgunluk akan bir sesle. "Pekâlâ," diye mırıldandı Josh. Bacaklarımdan kollarını biraz çekti, kafamla yerin arasında birkaç santim kala çığlık atmamla tekrar bacaklarımdan tuttu.

"Josh senin ebeni sikerim adam gibi indir gerizekalı!" Diye bağırdım. Gülerek beni yere bıraktığında birkaç saniye dengemi sağlayamadım. Zayn düşmemem için belimden tuttu. Tanrım, beynim akmış gibi hissediyorum. Birkaç saniye şakaklarımı ovuşturduktan sonra kabaca Zayn'in kolunu belimden çektim.

"Konuş," dedim Zayn'e dönerek. "Yalnız konuşalım." Dedi emir verircesine. O yürümeye başlarken arkasından taklidini yaptım. Josh bu halime gülerken ona döndüm.

"Seninle de işim bitmedi amına koyacağım senin bekle sen," dedim parmağımı ona doğru sallarken. Gülümsedi. "Bekliyor olacağım güzelim."

Güzelim senin babandır demek istesemde aramızda büyük mesafe açılmış olan Zayn'in arkasından koştum. Çok hızlı yürüyordu. Müzik odasının kapısını açıp içeri girdiğinde bende arkasından içeriye girdim. O kapıyı kapatıp bir de kilitledi. Kaşlarımı çattım. Derdi neydi bunun? "Kapıyı neden kilitledin?" Dedim kuşku barındıran bir sesle.

Fragile || Malik.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin