Chapter 23.

1.6K 141 108
                                    

Kar taneleri gökyüzünden narin bir edayla süzülürken beremden çıkıp özgürlüğüne kavuşan uzun saçlarım kar taneleriyle süsleniyordu. Belki de kara dair en sevdiğim şeylerden biri de buydu.

Kendi kendime bir şarkı mırıldanırken kaymamaya dikkat ederek okulun kapısından içeriye girdim. Soğuk ortamdan aniden sıcak ortama girmem beni affallatıp başımı döndürmüştü. Paytak adımlarımla dolabıma doğru ilerlemeye başladım.

Soğuktan nefret ediyordum. Özellikle soğuk havalarda evimde olmadığım günlerden daha çok nefret ediyordum. Hava soğuduğunda vücudum da buna tepki veriyordu. Burnum kızarıyor, yanaklarım da burnumdaki kızarıklığı aratmıyordu. Üstelik zaten düz yolda doğru dürüst yürüyebilen biri olmamam neredeyse boyum kadar olan karda işimi daha da zorlaştırıyordu. Yorgun, tembel ve uyuşuk olmam da cabasıydı.

Kesinlikle kış insanı değildim.

Ben sonbahar insanıydım. Yağmuru çok severdim. Yaşadığım şehrin yağmura elverişli olması beni mutlu ediyordu doğrusu.

"Hey Nasya,"

Sağımdan gelen cırtlak sesle başımı o tarafa çevirirken koşarak bana doğru gelen Destiny'i görünce gülümsedim. Yanıma gelince yan tarafımdaki dolaba hızını alamayıp biraz girse de elimi karnına koymam onu biraz yavaşlatmış olsa gerek, daha az dolaba girmişti.

"Sakin ol, ne bu acele?" O soluklanmaya devam ederken endişeyle ona baktım. Soluklanmaya devam ettikten biraz sonra konuşmak için dudaklarını yaladı.

"Tam bir hafta," dedi midemin hafifçe kasılmasını sağlarken. "Niall'ı bir haftadır görmüyorum. Bir haftadır onun için hiç ağlamadım."

Yılbaşı gecesi aklıma gelirken gözlerimi sımsıkı kapatıp açtım. Zayn'in beni öptüğü, Destiny'nin Niall'a onu sevdiğini açıkladığı, onu öptüğü ve benim bazı şeyi öğrendiğim dopdulu bir geceydi.

2017'ye bomba gibi girmiştik doğrusu.

Ama şu bir hafta götümüzde patlayacak şekilde hiçbir drama olmamıştı. Gayet monoton bir emekli aile babası hayatı yaşıyorduk Destiny'le.

Anlık gelen gülme isteğimi bastırdım. Bundan birkaç önce de böyleydim ama bünyem dramaya o kadar alışkındı ki artık drama yaşamadığımda psikolojik açıdan kendimi rahatsız hissediyordum.

"Ondan yavaş yavaş vazgeçiyorum galiba," dedi garip bir sesle. Ses tonunda bariz olan hiçbir his yoktu.

"Peki sen bunu istiyor musun?" dedim. O gece Destiny Niall'ı öptükten sonra Harry ile evine geri dönmüştü.

Ah Zayn ve ben vardık bir de tabii.

Zayn ve ben.

Zayn ve Nasya.

İsimlerimizin yanyana durması bile beni değişik bir hisse sürüklerken acı gerçekle tırnaklarımı avuç içlerime batırdım.

Zayn de beni öpmüştü. Yeni yıla öyle girmiştik. Dudaklarındaki sigarayla karışık nane tadını sanki her dudaklarımı yaladığımda hissedecekmişim gibi hissediyordum.

O gece Zayn dudaklarını dudaklarımdan çektiğinde tek yaptığım arkamı dönüp geçen taksilerden bir tanesine atlayıp evime gelmemdi.

Ne yapabilirdim ki?

"Benim de bir gururum var Nasya. Ben yıllarımı ona verdim. Ona olan sevgimi görmesi için her şeyi yaptım. O bana her karşı hep kör oldu, belki de artık benim de ona kör olma vaktim gelmiştir."

Gözlerinin içindeki kırgınlığı görebiliyordum. Derin bir nefes alıp onun koluna girdim. "Hadi bana kahve ısmarla," dedim konuyu dağıtma çabalarına girerken.

Fragile || Malik.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin