1. Bölüm

244 25 43
                                    

Bade Başer ;
Sabah penceremden içeri dolan bu ışık huzurdu. Birkaç dakika bu huzurda sarhoş olmak istedim. Ta ki annem odama birden dalıp bana seslendiğini anlayana dek. "Bade ,kızım iki saattir sesleniyorum , madem uyanıksın neden bağırtıyosun beni?" diye sızlandı annem. Yatakta biraz dikleşip "Hafta sonu beni sabahın yedisinde uyandiran önemli şey nedir annecim?" dedim.
"Kızım bugün sınavınin sonucları açıklanacak unuttun mu?" Annemi takmadan yorganıma sarılırken bir dakika annem ne dedi sınav mı? dedi, açıklanacak mı? dedi, unuttun mu  ? diye hatırlattı iç sesim. Olamaz hemen bakmalıyım. En azındanbu sonuç hayalima ne kadar yaklaştığımı gosterecek. Hizlıca kalkıp masanin üzerindeki laptobu açtım.

Bütün ailem eksiksiz burdaydı. Neden mi? Neden olucak canım tabiki hayalimim biri gerçekleşti. Evet , istediğim üniversiteye gidiyorum. Yalnızca 1 ay kaldı. Sabredemiyorum. 'Kızım sen 4 sene bu anı bekledin 1 ay ne ki peehh' evet iç sesim bana bu durumda en iyi morali verdi. Zaten büyük hayaller en büyük basamağı aşınca gerçekleşmez mi?
Nihayet akşam oldu da misafirlerimiz evlerine gittiler. Anneme de aşk olsun yani. Sabah kahvaltıya çağırdın herkesi anladık da öğle yemeği ve akşam yemeğine ne gerek vardı? Oysa benim bugün kendi dünyamın kapılarını açıp yeni kitaplarıma kucak açmalıydım. Sanki Amerikan Konsolosluğuna başkan seçildim. Ne bu heyecan annecim? Aslında böyle dediğime bakmayın gizlemeye çalışsam da şu an çılgınlar gibi dans etmek istiyorum. Ama heyecanımı yarın keşfettiğim kitaplarımı almaya gideren iki katına çıkaracağım

Bartu Ateş;
Hayaller... Herkesin küçük büyük güzel hayalleri vardır. Kimi gercekleştireceğine inanır , kimi ise asla gerçekleşmeyeceğine...
Ben mi ? Tabi ki benim de ayallerim var. Bunları gerçekleştirmeme bugün açıklanacak üniversite sınavı kara verecek.
Tam 3 saattir bilgisayarın başında sınavın açıklanmasıni bekliyorum. Bir dakika bir dakika açıklandı. Evet , sonunda kazandım. Hayallerimi gerçekleştirmek için o yüksek basamaklardan birine çıktım. Tam bunları düşünecekken telefon çaldı. Koşarak açtım çünkü arayanın kim olduğunu tahmin edebiliyordum. Tabi ki arayan annemdi. Telefonu açar açmaz annemin konuşmasına fırdat vermeden "Kazandım" diye bağırdım. Babam öldüğünden beri ilk defa kendimi bu kadar mutlu hissediyorum. Annem mutluluktan çığlık attı ve hemen kapattı. Eminim şimdı gidip bütün mahalleye bunu açıklayacak ve gururlanacaktı. Anneme böyle bir şey hissettirdiğim için bir kez daha mutlu oldum.
Evet artık üniversiteliydim. En büyük hayalimi gerçekleştirmek için koca bir adım attım. Şimdi gidip önce kitaplığımı toplamam gerekecek. Diğerleri pek de önemli değil zaten. Ya da ilk olarak kütüphaneye gidip burdan alacağım son kitaplarımı almalıyım. Evet evet önce kitap. Hatta hemen yarın.
YAZARLARIN ANLATIMDAN ;
Genç adam hayalini gerçekleştirecek miydi? Aslında buna kendisi tüm kalbiyle inanıyordu. Bugün kütüphaneye gidip hayallerini kurmasına yardımcı olan kitaplardan alıcaktı. Kütüphaneye gitmek için evden çıktı. Mahalledeki herkes onu tanır ve severdi. Fakat kimse onun hayallerini bilmezdi. Kütüphaneye gidince her zaman ki gibi yine çok mutlu oldu. Kitapları onun için çok onemli bi yer taşırdı çünkü. Kalbinin bir yarısını kitapları kalıyordu , satır satır ezberlediği kitapları. Diğer yarısını ise hayallerindeki kadın için hazırlamış.
Kütüphaneye girdiğinde herkes onu tanır dış çünkü neredeyse bu kütüphaneden hiç çıkmıyordu. İkinci eviydi burası. Yerlerini ezberlediği kitapların arasına attı kendini. Orda tam karşısında yeni bir kitap gördü. Bu kitabı daha önce hiç görmemişti. Hemen kitabın olduğu rafa doğru ilerledi. Ama onunla aynı anda bir el dokundu kitaba. Kafasını yavaş yavaş kaldırdı , karşısında ki kişiye bakmak için ama gördüğü kişi onu çok şaşırttı. Karşısında çok güzel bir kız vardı. Bu kızı bir yerlerden tanıyordu fakat şimdi çıkaramamıştı. Genç kız elini hemen adamın elinin üzerinden çekti. Utanmıştı biraz belli  ki. Adam kıza bakıp gülümsedi ve kitabı ona uzattı. Ardından şu cümleleri kurdu.
"İsterseniz bu kitabı siz alabilirsiniz. Ben de siz getirdikten sonra alır okurum. Benim için bir sorun olmaz."
Ağzından çıkan bu sözlere inanamamıştı. Çünkü kitapları onun için çok önemliydi ve kimseyle paylaşamazdı. Kız bu cümleler karşısında mutlu olmuştu.
"Eğer sizin için de sorun olmayacaksa bu kitabı almayi çok isterim."
Adam kocaman bir gülümsemeyle kıza
"Sorun olmaz dediğim gibi senden sonra ben alabilirim"dedi.
Kız elini kitaba tekrar uzatınca genç adam afalladı "kitap?" dedim genç kız sorar biçimde. "Ne kitabi?"diye sordu genç adam sorusuna karşılık. Kız ise "Şu an elinde tuttuğun , bana vereceğin kitabı diyorum."
Genç adam neden bu kadar heyecanlanmisti bilinmez ama hemen kitabı karşısında ki kıza uzattı. Kız adamın eline dokunmamaya dikkat ederek kitabı aldı teşekkür etti ve tam gidecek iken hiç tanımadığı genç adam arkasından seslendi
"İsmini öğrenebilir miyim? "
Kız biraz sasirsa da dönüp ismini söyledi
"Bade.."dedi titreyen bir ses tonuyla "Peki ya sizinki?" Bunu neden sorduğunu kendisi de bilmiyordu. Genç adam cevap verdi "Bartu" kız gülümseyerek arkasını döndü ve çıktı. Bu sırada genç adam kızı nereden tanıyor olabileceğini düşünüyordu. Bu kızı okulda daha önce görmüş olabilir miydi? Hayır.
Genç adam sadece ev, okul ve kütüphane arasında geçiriyordu hayatını. Evde görmüş olabilmesi imkansız. Okulda da görmediğini emin. E o zaman muhtemelen kütüphane de görmüştür. Başka kitaplara bakmak için o da olduğu yerden raflara doğru ilerledi.

Yazarlar arası konuşma;
İ : Bayaa uzun bir bölüm oldu haa tam tamına 775 kelime
Z: Aynen kalemimize sağlık. Umarım okurlarimizda beğenir.
İ: Umarız.
İlk kitabımız icin desteklerinizi bekliyoruz.

17/06/2016

Düş-EşimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin