3. Bölüm

161 22 59
                                    

Multi ; Bartu

Bartu Ateş

Bu kadın benim hayatımı aldı. Ama en çok da baba kelimesini hafizamdan sildi. En çok canımı yakan hayatımdaki tek kadını uzmesi oldu. Geri dönüp yürümeye devam ettim. Ama arkamdan yine seslendi.

"Ne o artık cevap vermekte mi yok Bartu? " Sinirle ona tekrar döndüm. "Ne cevabı vericem lan sana? Kimsin ki sen, sana cevap vereyim? " dedim ama sinirden başım ağrımaya başladı. Evet, sinirlenince başım çatlayacak raddeye gelir. "Cık cık cık hiç yakıştıramadım bunları sana Bartucum. O nasıl konuşmak öyle. Cici annenim sonuçta, benimle biraz düzgün konuşamaz mısın? Annen olacak kadın hiç mi terbiye vermedi sana?"İşte şimdi bardağı taşırdı. Anneme ne dedi o öyle? "Annemin hakkında doğru konuş lan! ! ! "Çok fazla bağırdığımı boğazım ağrıyınca fark ettim. Ama söz konusu benim biricik annem ise bu kadını öldürüp katil bile olurum. Bana sırıtarak bakmaya devam etti ve " Ama hala bağırıyorsun Bartu, hiç yakışmıyor sana "dedi.

Bu kadın benim sinir katsayımı artırmak için mi yaşıyordu acaba? "Bak seninle uğraşacak vaktim yok, artık hayatımızdan çık. "deyip geri döndüm ama o lanet olası ses arkamdan yine seslendi "Hayatınızdan çıkabilmeme imkan yok. " diye bağırışını yok sayarak yürüdüm. sahile vardığımda her zaman oturduğum banka kuruldum. İşte şimdi bu kitabı okumaya başlayabilirim. Acaba o kız - Bade - bir günde nasıl bitirdi. Hayır şaşırmadım bu kitabı ben de bir günde bitirebilirim ama ben suna takıldım acaba o da benim gibi mi? Sanmıyorum öyle biri gibi değildi. Belki de hepsini okumamistir.

Ne fark eder ki şu an bu kitap benim elimde ve ben okuyorum tadını çıkarmaliyim.

Bade Başer

İnsan nasıl kitapla gerçek bir Dost olur? Nasıl okurken kendini kaybedebilir? O kadar çok daldım ki kitabıma -yine - akşam yemeği vaktinin geldiğini ancak babamın seslenişiyle anladım. "Bade canım hadi gel yemek vakti " dedi. Odamdan çıktım ve mutfağa doğru gittim. Annem mutfaktan çıkarken bana kocaman gülümsedi ve babama " Kızımız sanki üniversiteye gideceğim için çok heyecanlı ha? " dedi

Aslında o da var ama içim böyle kıpır kıpır. Kitaplarımı okudukça, hayallerime böyle adım adım yaklaştıkça da öyle olacak. Anneme göz kırpıp yemeğe oturdum. Evet, öyle çok yiyen ama Kilo almayan kızlardanım. Aslında bir bakıma çok iyi çünkü baya iştahlı biriyimdir. Canım sıkıldığında bile yemek yerim. Napayım canım öleyim mi açlıktan yani?

Yemeğimi bitirince anneme ellerine sağlık dedikten sonra yine koşarak odama girdim. Kitap okumak için kendime rahat bir pozisyon buldum. İşte hazırım . Artık okuyabilirim. Kitap okurken rahat bir pozisyon önemli, yani en azından benim için. Bugün biraz erken yatmalıyım çünkü yarın annemle alışverişe gidicez. Enerji toplamaliyim.

***

Sabah erkenden annemin zoruyla alışverişe gittik. Ben sevmiyorum alışveriş yapmayı ama üniversiteli oldum artık mecburen birkaç parça bir şey almalıyım. Annemin peşinden istediği oyuncak alınmamış çocuk edasıyla sürükleniyordum. Annem bana kıyafet gösteriyordu ve ben de deneyerek sevdiklerimi alıyordum. Alışverişi sevmememin nedeni zor begenmem. Annem benimle alışveriş yaparken çileden çıkar da.

AVM den sonunda çıktık. Annem " Of Bade çok yordun kızım beni neden bu kadar zor begeniyorsun?" dedi. " Annecim napayım huyum kurusun böyleyim. Hadi gel şu kafeye oturalim biraz dinlen sen de " diyerek gösterdiğim kafeye oturup siparislerimizi verdik. Birlikte kahvelerimizi içerken telefonuma dün kitaptan gördüğüm sözleri kaydediyorken bir el hissettim omzumda.

"Kızımız da pek çevrimiçi Maşallah" diyen kişiye döndüğümde yengemi gördüm ve söylediği cümleye bir kahkaha patlattım. " Yengecim gelsene hayırdır napiyorsun sen burda? " dedim. Yengem masaya çoktan otururken " Alışverişe çıkmıştım, baktım burdasiniz geleyim dedim " dedi yengem. O sırada annem "Kızım sen niye tek çıkıyorsun Baran neden seninle gelmedi diye peşpeşe sıraladı yine sorularını.

Anneme abim ne alaka der gibi baktım. "Annecim merak etme iyim ben hem evde sıkıldık biz kızımla " dedi karnını okşayarak. O an anladım annemin telasini. Evet, hala oluyorum, kulağa biraz garip geliyor ama halasinin prensesi olucak. Abimin kopyası tıpkı. Buna ultrason fotoğrafından karar verdim evet. Olamaz mı yani ben Gayrettepe benzettim.

"Aman da halasinin prensesi, babasının kopyası, sen sıkıldın mı? " deyince annemle yengem göz devirdiler.

"Bade Allah aşkına ben bile kızımı zor görürken sen nasıl abine benzettin?" dedi zeki yengem. " Ya ne var gördüm ben benziyor abime , hem siz niye karışıyorsunuz biz anlaştık prensesim le babasına benzeyecek, dimi prenses?" deyip yengem in karnına dayadım kulağımı .

"Bakın tekme attı, demekki anlaştık. " dediğimde ikisi de bana deliymişim gibi baktı.

Sonunda kahvelerimizi bitirip eve geçtik. Annem yengeme bizde aksam yemeği için ısrar etti ama yengem " Annecim gerçekten bugün dışarıda fazla oyalandim. Eve geçip dinlenmek biraz? " deyince annem üzerine gitmedi daha fazla. Tabi ben bilirim niye gelmek istemediklerini. E şimdi bunlar yeni evli bir kere. Anlayın işte daha doyamadilar birbirlerine. Hani arada kıskanıyor da değilim. Babamın yanında pek dip dibe olmasalar da birbirlerine aşık aşık bakıyorlar. Ay dur duygulandım şimdi. Ne güzel seviyorlar be.
Aman ben de taktım he.

***

Aksam annem masayı yine donatmış. Kokuyu takip ederek masaya oturdum. "Oh mis gibi kokuyor annem. Ellerine sağlık" dedim. En çok da bu Yemekleri özleyecegim.

"Bade kızım hani eski evimizde bir komşumuz vardı hatırlıyor musun ? Hani sen hep eriklerini yerdin" diyince babam hatırladım.

"Evet babacim hatırladım hani şu egoist ,mal bir çocukları vardı " Cidden bu çocuğa aşıktım ya. Ama tam bir egoistti. Böyle kendini beğenmiş bir tipti.

"Ha işte o mal çocuk. Aman ne diyorum ben Bade kızım çok ayıp" diyince birden kıkırdadim ve omuzlarında silktim. "Neyse işte onlar yarın bize aksam yemeğine gelecekler" dedigi an yıkıldım. Nasıl ya istemiyorum ben misafir hele ki o çocuğu.

Ama mecburum sanırım. Neyse yemekten sonra çıkar odama onlar gidene kadar kitap okurum.

***

"OfF ya ben ne güzel akşam yemeğine kadar benim minik hayal dünyamda takilacaktim nerden çıktı şimdi bu temizlik. "diye söylenirken annem de bir yandan sitem ediyor. "Bade sen bana hiç acımıyor musun kızım? Ben Zübeyde koskoca evi tek başıma nasıl temizleyecegim? " deyince evlatlık duygularım depreşti. Neyse artık mecburen yardım etmeliyim.

***

Sonunda temizlik bitti ve annemi mutfakla baş başa bıraktım. Evet, annem de -benim odama aşık olduğum gibi- mutfağına aşık. Çünkü yemek yapmayı çok seviyor. Aslında babam da çalışma odasına aşık. Çünkü o da işini çok seviyor , tam bir işkolik. Allah'ım ne diyorum ben ya. Temizlik ben de yan etkileri yaptı. Neyse ki artık odamdayım.

Ne kadar süredir odamda kaldığımı bilmiyorum. Aslında daha çok kalırdım da o değerli (!) misafirlerimiz geldi ve o.

Evet bir bölümün de sonuna geldik.

Canım okurlarım yorumlarınızı bekliyoruz bölüme.

25/06/2016

Düş-EşimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin