4. Bölüm

124 22 22
                                    

Bade Başer

Aşağı indiğimde annem ve babam çoktan onları içeri almışlardı. Bir dakika yaa o egoist mal bana göz mu kırptı. Senin o gözünü... Ne diyorum ben yaa.

***

Nihayet biraz sonra yemeğe geçtik. Aslında onları çok seviyorum. Tatlı bir aile ama bu çocuğa içten içe bir kin besliyorum , nedenini ben de çözemedim. Belki de değişmiştir.

'Bu kadar ön yargılı davranma Bade' dedi iç sesim. Valla bu sefer haklisin iç sesim. Yemeği yedikten sonra masanin kaldırılmasına yardım ettim.

"Meleğim ben artık çıksam mi yukarı ha?" dedim. Annem yavru köpek bakışlarını attığım için kıyamam bana ve "Tamam tamam ama çağırdığımda gel olur mu?" dedi. Kafamı aşağı yukarı salladim ve koşarak merdivenleri çıktım.

Nihayet bu kitap da bitti. Her zaman ki gibi bu kitap da beni etkiledi. Ama okuduklarımin arasında Bartu'nun bana verdiği kitap beni daha çok etkiledi.

"Hayallerinin güzelliğini düşündükçe onlara ulaşmak için daha çok çabalarlar sarf edersin."

Evet beni bu söz etkiledi. Çünkü beni yansıtıyor. Ne zaman artık sabredemeycek duruma gelsem hep hayallerimin gerçekleştiği anı düşlerim ve hirslanir yapamayacak inandırırım kendimi. Ben dalmış düşünürken odamın kapısı açıldı. Annem direk diye "gir" dedim. Ama karşımda Poyraz'ı görmeyi beklemiyordum.

"Girebilir miyim?" dedi. Tamam belki birazcık ön yargılı davranmış olabilirim , çocuk resmen ruhunu evrime uğratmış. "Gelsene" deyince kapıyı kapadı ve karşıdaki koltuğa oturdu.

"Ee nasıl gidiyor? Baya oldu." dedi samimi bir tonla. "Evet" dedim onun gibi samimi olmaya çalışarak ama pek becerebildigim söylenemez.

***

Biz Poyraz'la bayaa kaptırmışız muhabbeti annemin seslenişiyle kendime geldim. Yalnız ben baya bi ön yargılı çıktım. Çocuk artık iyi ya.

Aşağı birlikte indik. Annemler vedalaşırken Poyraz'la ben dışarı çıktık ve ona arabalarına kadar eşlik ettim.

"Bu sohbet için teşekkür ederim özlemişim."

"Iyi de biz önceden hiç bu kadar sohbet etmedik ki Poyraz." Şaşırdım açıkçası çocuk beni biriyle mi karıştırdı acaba sonuçta sadece ben değilim çocukluk arkadaşı vardır baya.

"Kızım bozmasana ya 40 yıllık dostmuşuz da uzun görüşememisiz imajı sergiliyorum şurda" deyince yapmacık olan sinirini kıkırdadim.

"Iyi bakalım öyle olsun" dedim ve o sırada annemler geldi. Onlar gidince büyük bir yoğunlukla odama girdim, pijamalarimi giydim ve sonra olarak düşlerimin fırçalayıp yataga attim kendimi.

Yorucu bir gün daha geçti. Sanırım artık uyuyabilirim.

***

Su anda arabadayim. Neden mi ? Sabah canım yengem (!) ve tatlı annem (!) üzerime atlayınca uyanmamak mümkün değildi. Neymiş denize gidecekmisiz, neymiş üniversiteli asosyali olmayacakmisim. Bak bak bak.

Neyse mecburen geldik artık. Tamam abartmayım yüzmeye seviyorum. Ben orda dikilirken abim nazikce (!) Sarıldı arkamdan.

"Abicim için organlarım dışarı çıkacaktı ne güzel sarıldın öyle. " dedim sitemle. Abim de sahte bir kızgınlıkla " Sus kız abiye karşılık verilmez !"

"Tamam , susarsam bir daha konuşmam ama." dedim. Yok be blöf yapıyorum dayanamam ben konuşurum hele ki şu tatlılik karşısında.

"Sen mi konusmayacaksin, güldürme beni abisi" dedi. Sen şimdi görürsün adlı bakışını attım. İyidir bu bakış işlerinde.

Neyse girdik işte denize, her zaman ki gibi eğlendim ama artık eve gitmeliydim. Denizden çıkıp annemin olduğu yöne doğru ilerlerken aha o yanındaki abim mi? Neyse ya ben gitmek istediğimi babama söyleyim en iyisi. Ben rotayı değiştirirken arkadaşlarımın kikirdadigini duydum. Sen şimdi görürsün.

"Baba artık gitsek mi ? Yengem yorulmuş da." Sacmalamayin tabii ki yengemi bahane etmedim. Yani birazcık etmiş olabilirim.
Ama yalan söylemedin sonuçta iki canlı su onu yorabilir.

"Tamam kızım hadi siz toparlanin da gidelim." Babam yaa olleyy.

***

Eve gittiğimde kendimi yatağa atmıştım ki telefonum titredi. Tanımadığım bir numaradan mesaj gelmiş. Açıp baktım.

"Merhaba Bade yarın buluşalım ? Ben Bartu.

Bir an heyecanlandım istemsizce. Yatakta dikleştirme. Numaramı nerden bulduğumu soracaktım bir daha mesaj geldi.

"Muhtemelen numaranı nereden bulduğumu düşünüyorsundur. Kütüphane bilgilerinden aldım.

Şaşırdım doğrusu ama bende bir cevap yazıp gönderdim.

"Olur tabii görüşelim. "

Muhtemelen kitapla ilgili bi şey söyleyecektir. Yoksa kütüphaneye geldi de kitabı bulamadı mi ? Ah hadi ama lütfen bulmuş olsun. Şu an kendimi çok kötü hissediyorum.

Bunları düşünürken bir mesaj daha geldi.

"Yarın kütüphanede buluşalım o zaman olur mu?"

OfF yaa kesin kitabı soracak kesin bende olduğunu düşünüyordur.

"Olur. Yarın öğleden sonra görüşürüz. "

Yazıp gönderdim. Tüm moralim altüst olmuştu.

Eveeettt. Biz geldik. Öncelikle bölüm nasıldı.

İkinci olarak henüz yeni kitap yazmaya başladığımız için çok az kişi tarafından okunuyor. Sizden rica etsek tanidiklariniza onerir misiniz. Ya da herhangi bir okura.

Son olarak oy ve yorumlarınızı bekliyoruz. Görüşmek üzere.

29/06/2016

Düş-EşimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin