Multimedya; Neva
Bade Başer
Bugün çok mutluyum. Sanki güneşin sıcaklığı kalbimi eritiyor. Bartu, onu ilk gördüğümde aklıma hiç buluşup da birlikte kitaplardan bahsedeceğimiz gelmezdi. Çok iyi bir kişiliği var. Birbirimize çok benziyoruz. Okuduğumuz kitaplar birbirimizin zevkini yansıtıyor. Onunla çok iyi bir arkadas olabiliriz. Acaba onun da hayalleri var mı?
Bunları düşünürken evin zilini çaldım. Annem yine söylenerek kapıyı açtı. Neymiş anahtari niye kullanmıyor musum. Ya ben anahtari çantadan çıkarıp kapının deliğine sokup onu çevirmeye useniyorum belki. Hiç bunları düşünen yok ya.
Annemin soylenmelerini dinlemeden odama gittim. Gördüğüm şeyle çığlık atmam bir oldu. Karşımdaki kişiye inanamayarak baktım. Küçüklük arkadaşım Nevaa. Biz 5. Sınıftayken babasının işi nedeniyle başka şehre taşınmislardi. O zamanlar çok arkadaşım vardı ama Neva gidince diğer arkadaşlarımdan da ben uzaklaştım. O zamanlar sanki kitaplar sanki arkadaş olduğum herkes gidecek sanıyordum.
Zaten kitaplara o zaman sardım. Bir daha da kapamadim, gitmeyecek tek arkadaslarimdi onlar.
Ben ağladığımı bile fark etmezken koşarak Neva'ya sarıldım. O da bana sarıldı kocaman. Arada onlar Yalova'ya geliyordu. Ya da biz Nevşehir'e gidiyorduk ama aramız açılmıştı tabii. Mesafeler özlemi de katlar. Bu söz şu an ki durumumuza çok uyan bir söz.
Kaç dakikadır sarılarak agladigimizi bilmiyorum annemin "Yemek hazır!" diye bağırmasiyla birbirimizden ayrıldık. Ama mutluluğumuzu dile getirecek söz bulamıyorum. Söze ilk Neva başladı "Niye konuşmuyon kız? Dilini mi yuttun? " gülerek ona cevap verdim.
"He dilimi yuttum, şimdi de ondan konuşmuyorum. " dedim. Neva ise "Düzgün konuş kankayla. Sen kankalik yasalarını unutmuşsun dur bir hatirlatiyim. Kankalik anayasaları sayfa 456, madde 30 ... " derken sözünü kesip araya girdim.
"Tamam tamam unutmadım kankanin asla bozma ve ona cevap verme." guldu ve " Afferin unutmamişsin. Hadi ben aciktım Melek sultanın yemeklerini yiyelim. " dedi. Ve küçüklükten gelen o alışkanlığı tekrarladı.
"İlk giden kazanıır!!!"
Koşarak sofraya oturduk. " Ya banane haksızlık yaptın sen ondeydin" dedim. Tam bana cevap vermek için ağzını açmıştı ki annem araya girdi. "Yeter bi birakmadiniz şu çocukluktan, çabuk o tabaktakiler bitecek" dedi.
Melek sultanın sözünün üstüne söz söylenmeyeceği için Neva'yla aynı anda " Tamam Melek sultan" diyip sofraya oturduk. Bu da çocukluktan gelen bir alışkanlıktı.
***
Yemeklerimizi yerken özlemimizi gidermistik. Yalova'ya en Son yarıyıl tatilinde gelmişlerdi. O zamandan beri değişen tek şey sınav stresinin üstümüzden kalkmış olmasıydı. Yemekten sonra birlikte sahile inip yürüdük. Onun şu an burda olması şaka gibiydi. Pislik, gvdgsksgdkssv hafta 'çok yoğunum gelemeyeceğim' demişti. Ona döndüm
"Bir daha sana inanmayacagim." dedim. "Niye?" diye sordu bi de.
"Nasıl kardeşsin sen ? Kankalik anayasalarinda birbirimize asla yalan söylemeyeceğiz yazıyordu. Sen niye bana bu yaz gelemiyeceğim diyorsun?" dedim.
Oturduğumuz banka bana tam dönerek " Ama ben, sana sürpriz olsun diye soylemedim. Bu yalan sayılmaz ki" deyip küçük bir yavru köpek bakışı attı, bana. Dayanamayıp sarıldım sıkıca. Sanki küçükken ki gibi, bizi yine ayiracaklarmis gibi...
Ayrıldığımızda kocaman gülümsedik birbirimize "Bak bunun cezası olarak bu sefer uzun uzun kalacaksın" dedim. "Merak etme sen sıkılıp git diyene kadar burdayım" dedi. Salak bu kız valla yaa ben hiç sıkılır mıyım ondan? "Kızım sen anlamıyor musun, ben senden sı-kıl-mam" dedim üstüne basa basa.
"Biliyorum o yüzden iki hafta sonra dönmem gerekiyor." dedi. Israr edecektim ama edemedim. Çünkü Çünkü ben de iki hafta sonra üniversite için İzmire gidecektim.
***
Birlikte uzun uzun oturup sohbet ettik. Benim tek canlı arkadaşım o. Sabah kalkınca da birlikte yapmayı en çok sevdiğimiz spor olan basketbolu oynamak için mahallenin başındaki sahaya gittik.
Her zaman ki gibi kazanamayinca bana küsen Neva'yla barışmaya çalışıyorum şu an.
"Ya hadi Neva. Bak sana petito alacağım diyorum ya." dedim. Evet petito, biz petito ile mutlu olan insanlarız. Bence en iyi çikolata petito.
Neva yine bana donmeyince ona iyice Kızmaya başlamıştım. "Bak bir daha seninle basketbol oynamam ona göre" diyince Neva seri bir hareketle bana dönüp "Tamam kardeşim affettim ya iki sayı için yapılır mı bu bana?" dedi. "Iyi adam ol alırım ayağımın altına" dedim.
"Yav he he. Hadi git petitolarimi al da gel. " dedi.
Gülerek sokağın karşısında ki markete girdim. Bir kutu petitonun parasini ödeyip çıktım. Sacmalamayin tabi ki hepsini Neva'ya vermeyeceğim.
Neva nın yanına geldiğimde kutudan iki tane petito çıkarıp Neva'ya verdim. "Al petitolarin "dedim. Bana dik dik bakıp " Sen nasıl kardeşsin ya ? Petitonu bile paylasmiyorsun. " dedi. Gülerek cevap verdim "Tabi ki paylaşmam. Sonuçta o petito" dedim. "OfF iyi be" diyerek sahada oynayan çocukları izlemeye başladı. Aslında onunla paylaşacağım ama biraz sürünsün pislik. Ba Trip atmak neymiş görsün.
Bayrama özel bir yeni bolumle karsinizdayiz.
Yarın her zaman ki gibi yine paylaşacağız.
Oy ve yorumlarınızı bekliyoruz.
05/07/2016
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Düş-Eşim
HumorBir kadın ve bir adam tesadüfen hayalleri karşılaşır henüz bedenleri bile karşılaşmamışken... Biliyor musunuz bu sizin okuyacağınız ilk farklı kitap... Çünkü bu kitabı hayalleri birbirleriyle iç içe olan iki arkadaş yazdı. Biz buna inandık. Bu kitab...