Bade Başer
Sabah telefonun sesiyle kalktım. "Nevaaa, kalk şunu aç ya! Sabah sabah kim arıyor seni?! " dedim ama Neva yok. Tabi ya bu benim telefonum. Tam telefona uzanacaktım ki, ne oldu hadi bilin bakalım? Yine Bade yerlerde, evet düştüm. YİNE.
Sinirle ayağa kalkarken telefon sustu. "Hayir anlamıyorum. Binbir zorlukla geldiğim yerde nasıl telefon susar" Aha telefon yine çaldı. Bartu mu? Cidden mi? Sabah sabah başka işi yok mu? Neyse telefon bir kapanmasını diye hemen açtım. "Efendim" dedim açınca.
"Bade Abla benim Giray" dedi fısıltıyla Giray. Giray ne alaka ya. "Ne oldu?" dedim telaşla. "Şey ben sadece, acaba bugün vaktin varsa Ceyda ile tanışmak ister misin?" dedi yine fısıltıyla. Tam cevap verecektim ki arkadan sesler geldi.
"Sen ne yapıyorsun bakayım orda, hem de benim telefonumla" dedi imali ve sakin bir ses tonuyla Bartu.
"Badeeeeee..Bade ne alaka lan. Ne Oluyor oğlum" dedi birden bağırıp kizarak. Giray korkmuş olacak ki ses vermedi.
"Alo, Bade ne dedi bu velet sana?" dedi telefonu Giray dan alan Bartu. "Bana velet demee" diye arkadan cırlayan Giray'a "Sus sen, seninle sonra görüşeceğiz" dedi Bartu. 'Hey ben burdayım. Aile içi şiddetinizi sonraya bırakın' sen sus iç sesim, rezil etme beni çocuğa.
"Kusura bakma Bade, yine yaptı yapacağını. Ne dedi sana bu?" dedi sonunda iç sesimi duyup beni hatırlayarak Bartu. "Yok sorun değil, zaten uyanmıştım" Şimdi çocuğa oturup ne badireler atlatarak telefona ulaştığimi söyleyemezdim. "Sadece beni Ceydayla tanıştırmak istediğini söyledi" dedim.
"Ya abi lutfen" dedi arkadan Giray. Bartu "Boşuna zamanını alamayiz Giray, lütfen" dediği anda. "Hayir, zamanım var ayrıca zaten Giray'a söz vermiştim" dedim. "O zaman tamam. Zamanın varsa tanıştırayım seni şu veledin Ceyda' sıyla" dedi. Güldüm ve "Olur. Ne zaman?" dedim gülmeye devam ederek.
"Öğleden sonra boşsan biz seni evden alırız" dedi.
"Yok gerek yok. Sen bana konum at ben gelirim" dedim hâlâ Giray'ın haline gülerek. "Hayir ben alıcam. İtiraz yok. Görüşürüüüüz" dedi ve benim konuşmama fırdat vermeden telefonu kapattı. Şaşırdım biraz ama bir şey diyemedim çünkü telefonu kapatmıştı. Ne kadar da zekiyim dimi?
Yatağıma topladım ve Neva'yı uyandırmaya gittim. Kapıyı açar açmaz üzerine zıpladım ve Bade kazanır.
"Ahh kızım yavaş be. Al kırdın kırdın" diyerek bacağını tutan kahküllüye güldüm. "Hadi hadi kalk hazırlanalım da aşağıda toplantı var, seni kahvaltı masasında bekliyorum" dedim tüm coolluğumla ki yine beceremedim. Yataktan itilerek kalkmak zorunda kaldım.
"Kızım 2 dk cool olayım dedim ya, neden ben neden?! Allahım neydi günahım" dedim. Allahım psikolojim mi bozuk acaba ele yapıyorum?
İçimde atamadığım bir enerjiyle mutfağa girdim ve mükellef bir kahvaltı masasiyla hazırladım. Sama şaka sadece kahvaltılıkları masaya koydum. Tabi ki beceriksizliğimden değil, sadece geç uyandık hemen bitsin diye.
Kahvaltı boyunca Neva'ya sabah olanları anlattım ve Neva'nın saçma tepkilerini dinledim. Kahvaltımizi bittikten sonra öğlen olduğunu fark ettim. Hemen hazırlandım ve evden çıktım. Bartu ve Giray beni arabanın yanında bekliyorlardı. Ben evden çıkınca Giray koşarak bana sarıldı. Daha sonra bana ön kapıyı açtı.
"Teşekkürler genç adam" dedim gülümseyerek. Arabaya bindim ve kapıyı kapattım. Arkamdan Giray ve Bartu'da arabaya bindi. "Selam, nasılsın Bade?" dedi Bartu kemerini takarken. "Teşekkürler iyim. Sen?" dedim ben de kemerini takarken.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Düş-Eşim
HumorBir kadın ve bir adam tesadüfen hayalleri karşılaşır henüz bedenleri bile karşılaşmamışken... Biliyor musunuz bu sizin okuyacağınız ilk farklı kitap... Çünkü bu kitabı hayalleri birbirleriyle iç içe olan iki arkadaş yazdı. Biz buna inandık. Bu kitab...