Bade Başer
Neva yla eve gelince yorgunluktan ölüyorduk. Hemen odalarimiza gidip uyuduk. Sabah kahvaltıya yaptıktan sonra birlikte kitap okumaya başladık. Tabii ki bunu benim ricamla -tehditimle- yapıyorduk. Yoksa Neva kitap okumayı çok fazla sevmez.
Okuduğum kitap bitince koltuktan kalktım. Neva bana 'Ne oldu?' der gibi bakınca "Kitap bitti şimdi hoşuma giden cümleleri kâğıtlara yazacağım" dedim.
Tamam der gibi kafasını salladı. Ben de masaya oturup kitap okurken yanımda her zaman bulundurduğum not defterine temiz bir sayfa açtım. Bunu her kitabın sonunda yaparım. Alışkanlık gibi bir şey oldu artık. Kitaptaki güzel ve anlamlı bulduğum cümleleri bir kağıda yazar daha sonra da kağıttakileri temize çeker kitabın arasına koyarım. Hem daha sonra o kagidi okuduğumda kitabı hatırlarım hem de başkalarına o kitabı önerirken kağıdı gösteririm.
***
Cümleleri kağıda geçirdikten sonra kağıdı süsledim ve katlanıp kitabın arasına koydum. Neva da kitabını bitirmiş bana bakıyordu. "Çok yoruldum" dedi. Ona göz devirip "Ne yorulması sadece oturduğun yerde kitap okuyorsun iki saattir" dedim.
Bu okuduğu kitaba bir önceki yaz bize gelince başlamıştı ve yeni bitiriyordu. Neva bana dik dik bakıp "Benim gözlerim yoruluyor sus sen!" deyip ayağa kalktı. Kitaplığıma kitabı koyup
"Oh be şu kitap da bitti. Bir yıldır kitabı oku oku diye diye beynimi yedin" dedi sitemle. Kıkırdadim ve ona umutsuz vaka gibi başımı iki yana sallayarak odadan çıktım.
Aman Allah'ım o da ne? Yengem bize gelmiş ve benim haberim yok. Bu nasıl iş ya? Off insan bi haber verir.
Yengemin yanına gidip "İnsan bi haber verir sen nasıl yengesin yaa?" diye söylendim.
"Bade, annem kitap okuduğunuzu söyleyince bölmeyeyim dedim. Neva'nın kitap okuyacağı tutmuş günah olurdu bölsem" dedi. Ben kahkaha atarken Neva "Bi bana taktiniz sizde ya" dedi biraz kızgın biraz da sevecen bir tavırla.
Yengem "Şaka yaptık kahkullu şaka. Gel sarılayım sana" dedi. Neva da durur mu tabi buldu sevecen tavırlar koşup sarıldı.
Onlar özlem ben de mutfağa girdim. Mmm annem yine döktürüyordu.
"OO Melek sultan yine döktürüyorsunuz" dedim gülerek. Annem de gülümseyerek " Biricik torunumun annesinin canı patates kızartması istemiş" dedi.
"Iyi de anne biricik torununun annesinin canı patates kızartması çekmiş. Pilava, çorbaya ve köfteye ne gerek vardı?" dedim. Annem ise bana dik dik bakıp "Sus kız sen. Girme torunumla arama" dedi. Yahu daha torunu doğmadan pabucumuz dama atıldı. Doğduktan sonra harcanırım ben buralarda. Offlayarak mutfaktan çıktım.
Salona girdiğimde telefonum titredi. Müşteri hizmetleridir diye dikkate almadım. Yengemle Neva'nın arasına oturdum. "Ee hanımlar?" dedim sorar bir şekilde. Yengem "Asıl senden ee?" dedi imali bir ses tonuyla. Anlamadığımı belli edercesine ona baktım. Ee tabii ben avanak gibi ona bakınca gözlerini devirip "Biriyle tanışmışsın. Bartu muydu? neydi? Ne iş ?" dedi.
Büyük bir kahkaha patlattım . Yengemle Neva ne oldu der gibi bakınca "Sizin şu +9 Türk dizisi dedikoducu kadın iteminize güldüm" dedim ve devam ettim. "Ya ne saçmalıyorsunuz? Sadece kütüphanede tanıştık ve iyi bir arkadaş. Abartmayın" dedim. Yengem ve Neva biraz bozuldular ama bir şey demediler.
Ben de kalkıp odama gittim. Az önce gelen mesajı açtım. Pardon mesaj mı dedim? Mesajlar diyecektim. 326 mesaj nedir yahu? Telefonumu aldığımdan beri hiç bu kadar mesaj gelmemişti. Hemen mesajlara girip kimden olduğuna baktım. Hepsi '12/A' grubundandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Düş-Eşim
HumorBir kadın ve bir adam tesadüfen hayalleri karşılaşır henüz bedenleri bile karşılaşmamışken... Biliyor musunuz bu sizin okuyacağınız ilk farklı kitap... Çünkü bu kitabı hayalleri birbirleriyle iç içe olan iki arkadaş yazdı. Biz buna inandık. Bu kitab...