가짜명

23.8K 921 937
                                    


"1... 2... 3..." suya düşen damlaları sayıyorum. Ağır ve yavaş düşüşünü. Rahatlamış hissediyorum sanki. Biliyorum biliyorum bu saçma gelecek ama bu ses beni rahatlatıyor.

"Napıyorsun sen!!!" Banyonun kapısından fırlayan annemin sesiyle panik oldum ve elimdeki cam parçasını suyun içine bıraktım.

"Özür dilerim. Ben-"

"Neden yaptın bunu!!!" Eline aldığı havluyu kan damlayan koluma sardı.

Hiç yapmam deyip yaptığınız şeyler oldu mu? Ya da saçma bulduğunuz şeyi yaptığınız? Ben tam onu yapmış bulunuyorum. Kırdığım cam parçasıyla kolumda bi kaç çizik bıraktım işte. Neden bilmiyorum ama hayattan zevk almıyorum. Mutlu ailemin tek umutsuzu benim sanırım. Hiçbir sorunum olmasa da mutlu olamıyorum. Yediğim yemeğin tadı yok, renklerin bi anlamı yok, günler her zaman aynı hatta çikolata bile beni mutlu etmezken nasıl zevk almam beklenebilir.

"Hayatım yarın psikologla randevu aldık" oturduğum sedyeden kalkıp tişörtümü düzelttim.

"Yarın sınavım var" kapıda duran anneme doğru ilerleyerek sergilediğim umursamaz tavır onu sıkmış olmalı ki yanaklarını şişirip çok sürmeden nefesini dışarı verdi.

"okuldan sonra buraya geleceksin ve bay Kim ile görüşeceksin. Saat 4 te"

"Olur" uzatmayı hiçbir zaman sevmem. Yine kabul edip odadan çıktık. Hızlı adımlarla yürüyerek annemi geride bıraktım ve hastaneden çıkıp arabaya bindim.

"İyi misin Iseul?" Omuz üzerinden baktı endişeli gözlerle.

"İyiyim"

"Bunu neden yapma gereği duydun? Eğer bi sorunun varsa bizimle paylaşabilirsin. Sana hiçbir zaman kızmadık" arabaya binen anneme çevirdi bakış açısını. Kollarımı göğüsümde birleştirirken hissettiğim acıyla yüzüm buruştu. Hayatımda çektiğim tek acı bu. Belki tek sorunum budur.

"Evet Iseul?" İkisi sorgulu gözlerle bana baktı. Sorunum olmadığı için yaptığımı söylesem buna inanmazlar. Sorunum olduğunu söylesem yalan söyleme konusunda pek iyi değilim. İki durumda da inanmayacaklar. Mal gibi suratlarına bakmaya devam edersem belki pes ederler.

"Söylememekte kararlısın ha" babam şimdiden pes edip arabayı çalıştırdı. Annemse hala mantıklı cevap vermemi ister gibi gözlerime bakıyor.

"Iseul. Sevgilinden mi ayrıldın?" Ne!!! Ben ve sevgili mi??

"Anne!! Hiç sevgilim olmadı!! Neden aklınıza gelen ilk şey sevgili oluyor!!? Dünya daki tek sorun aşk acısı mı!?" Evet kimse bana teklif etmedi o yüzden erkekleri kestiğim ya da aşık olduğum bi zaman olmadı.

"Tamam sakin ol. Sormadım farzet. Ne zaman istersen söyleyebilirsin tamam mı?" Dedi annem pes ettiğini kabul ederek. Eminim ki psikologla konuşup öğreneceği için üstüme gelmek istemiyor.
Arkama yaslanıp kafamı geriye yasladım ve yola baktım. Diyorum ki kapıyı açıp kendimi yola mı atsam belki o zaman üzerimden bi araba geçer ve ölürüm. Ahh ailem varken bu imkansız. Arabada çocuk kilidi var. Her şey engel oluyor ölmeme.

***

Dün çıktığım yere geldim yine. Bunu bi sorun olarak görebilir miyim?
Diğer binaya yürürken etrafıma bakındım. Yalnız gezen bi sürü hasta var. Bazıları oturup kendi kendine konuşurken bazıları kendi kendine oyun oynuyor. Herkese korkutucu gelebilir ama bence en iyisi bu. Hayatı ne kadar ciddiye alabilirler ki?

Kapı açılınca bir adım attım ve klimanın saçlarıma vurmasına izin verdim. Her zaman sevmişimdir bunu. Bay Kim in odasını bulmam gerekli. Uzun koridorda yürüyüp kapıdaki isimlere bakarken duyduğum sesle görüş açımı uzun koridora çevirdim.

Anhedonia ✘ kthHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin