Aşk Aptallar Içindir #Wattys2016 (Düzenleniyor)

1.yeni iş

Ceren

"Ceren uyansana mal " diye haykırışların ardından uyanan bir ben ve ardından sinirle kardesime vurmam.

her sabah olduğu gibi bizim icin klasikleşmiş güne baslamadan önce farz olan bu hareketler aile yaşantımız olsa gerek . gerci bu aile lafı bizim için iki insandan ibaret.

Bir hışımla doğrulduğum yatağimdan kalkıp kardesime bakmaya devam edip bir yandanda ona sert yumruklarimi geciriyordum. kardesim icin o kadar sert olmayan yumruklarimdan bahsediyoruz

"ne lan ne beygir sabah sabah gelip ne uyandırıyon " beygir evet tam bi beygir cüsesi de buna dahil "kızım bu ne hal dün gece nerdeydin ? Lan sen aradım ama ulaşamadım."

erenin ne demek istediğini anlamayıp o bi kaç dakika onun yüzüne öylece baktim.

sonra gözleriyle üstümü işaret eden erene bakmayı kesip üstüme baktım.

beyaz üstümden eser kalmamıştı. "oha lan ne oldu bana " dün ne yaptığımı hatırlamıyordum. başım ağrıyordu .

"bende onu soruyorum dinazor" bana böyle hitap eder ama tabiki hosuma gitmez

"sana kaç kere diyeceğim bana böyle hitap etme diye hem sen ne diye hala burdasın çık üstümü değiştiricem"

erenin bir anda şaşkınlık kaplanmış o yesil gözleri öfkeyi bulundurmaya baslamıştı

"aman be hem suçlu hem güçlü neyse çıkıyorum ben he bide hazal aradı ararsın "

aslında erenin şu son sozlerine takılıp sen nerden biliyon lan aradıgını yoksa telefonumumu karıştırdın demem gerekirken dün ne yaptığımın ,nerde olduğumun ve nasıl bu hale geldiğimin sorgusunu içimde yaşıyordum .

erenin odamdan ayrılmasıyla telefonuma sarılıp hemem hızl8 aramalardan hazal'ı aradim .tabiki hızlı aramalarda hazal 1. Sirada çünkü o benim kankim

"hazal bana ne olduğunu bilemezsin uyandım ve-"lafimi kesen hazal lafimi tamamlayan bir cumle kurarak .

" Uyandın ve kendini darma dağınık şekilde buna eşlik eden bir baş ağrısıyla yatakta buldun "

Şaşkınlığımı gizleyemeyerek "oha sen nerden biliyorsun yoksa dün bana ne olduğunu biliyomusun " bikaç saniye sesizliğin ardindan hazal uzunca bir nefes alış verişi yaptı ve konuşmasına devam etti

"dün ne olduğunu bilmiyosun dimi kızım dün blacsea bara gittik"

oha ben ve blacksea bara gitmek oha hayatta böyle bişey olamaz

"senin zorunla geldim tabi eğer eren duyarsa beni öldürür"

unutmadan soyleyeyim ki erenle hazal sevgililer peki neden gittik bari onu hatırlıyormusun?" büyük
Bir şokun ardından hazalın sorusuna " düne dair hiçbirşey hatırlamıyorum"

diye yanıt verdim. Çünkü gerçekten düne dair tek bir sey hatırlamıyordum.

hazal ses tonuna bira sinir katarak " al işte ben diyim acaba işten kovulduğun için olmasın "

yeni yeni hatırlamaya baslıyordum. ve evet işten kovulmuştum.

buyuk bir ihtimalle de blacksea bara içmeye gitmiştim. ve üstümdeki renk renk lekelerde denediğim şaraplar olmalıydı. yapbozun parcaları yerine oturmaya başlamıştı

" hee işten kovuldum ben dimi" ses tonuma yalvarma hissi katarak

"hazal ne olur bana iş bul " hazal pis pis gülerek yada ben böyle hissetmiş olabilirim

"sen o işi bana bırak " dedi ve sonra telefonu kapattı.

biran tereddüt etmiş olsamda düşüncelerimi bir kenara bırakarak dün yaşanmış olan herşeyin izlerini taşıyan ilk rengi beyaz olup şarapların gazabına uğrayan o kıyafetten kurtulmak ilk işim oldu