Ceren
Hazalın beni zorla getirdiği holdinge bir umutla iş bulabilmek için gelen ve ardından da çok saçma sapan bir işle evine geri dönen bir ben. işimin saçmalılığının iğrençliği ve evet sakarlığım gene başıma bela olmuşu. hemde ölsemde ödeyemeyeceğim bir bela .en son sakarlığımın imza attığı en kötü olay arkadaşımın hazalın doğum gününde pasta servisi yapan hizmetçiye yanlışlıkla çarpıp hazalın en sevdiği elbiseyi mahvetmemdi. hazal bir ay benle konuşmamıştı .en azından bu işin sonu parayı görmüyordu . en azından bi işim olmuştu .daha işimin ne olduğunu bilmiyorum. güya beni arayacaktı. bu olayın üstünden 3 gün geçmişti. ne beni arayan vardı ne de soran. aslında aramaması benim için daha iyiydi. çünkü o bar gecesinde yaşananlar saçmalıktan ibaretti. bu düşünce bile yüzümün kırmızıya bürünmesine yetiyordu. düşüncelerimden az da olsu sıyrılıp telefonumun ekranına baktim. hazaldan 30 tane mesaj vardı. o günden beri hazalla konuşmuyordum. çünkü evrakları alıcam diye gitti bi daha da geri dönmedi. bahaneside eren onu aramış çok acil bi durum varmış ki bu çok acil durumun ne olduğunu gayet iyi biliyorum fingirdeşmek. erenin bu yardım çağrılarına dayanamayan hazalda beni orda bırakıp erenin yanına gitmiş. tabi ben buna kayıtsız kalmadım ve sonuç olarak üç gündür onunla konuşmuyorum. hazalın mesajlarını es geçtikten sonra bilmediğim yabancı bi numaranın mesajına baktım mesajda ares sezer olduğu yazıyordu evet yeni patronumdan gelmişti aslında patronumun oğluydu mesajda "seni arayacağım şimdilik ofisime gel Ares sezer "yazıyordu istemsizce küfürü bastım .bana emir mi veriyordu gelin diye ne kadar sinirlensemde gitmem gerektiği belliydi .ne kadar üfleyip püflesemde yattığım yerden kalktım ve kıyafet odama yöneldim beyaz ve kısa bi tşörtle mavi cin pantolonumu üstüme geçirdim. saçlarımıda açik birakıp üstüne şapka taktım. tşörtümün üstüne uzun bi kolye takmak için mücevher kutumu elime aldim. biraz karıştırdıktan sonra küçük bir fanusun içinde bir papatya olan kolyemi taktim. kutuyu tam yerine koyacakken gözüme altına batırılmış "gülümse"yazan bi kolye çarptı. bu bana beni terk etmiş olan babamdan yadigârdı. beni neden terk etmişti ? Neden geri gelmedi ? Erenle suçumuz neydide bizi bırakıp gitti ? Veya gittiler evet annemde terk etmişti. annem bizi doğar doğumaz terk etti .babamsa on sekiz yaşımıza kadar büyüttükten sonra gitti .peki neden gittiler ? Babam bize yüklü bi para bıraktıktan sonra mirasın yarısını erenle bana diyer yarısını ise kendisine almiştı. peki neden gitmişti ? Bu soruyu yıllardır kendime sorup duruyorum. bu soru her seferinde canımın yanmasına sebep oluyordu. burnum sızlamaya başlamıştı. her an ağlaya bilirdim. kutuyu bir kenara bırakıp odadan hızlıca çıktım. fazla duygu yoğunluğu vardı üstümde. bütün duygular üstüme hücum etmişti.mutluluk duygusu artık tadabileceğim bi duygu haline gelmemişti. benden hep uzaktı. hüzünse bana hep yakın. herzaman yalnızlığı sevmişimdir .yalnızlık içimdeki boşluğun adıydı .duygu yoğunluğumun arasında iş konusu olduğunu fark etmiştim .evden hızlıca çıkıp sezerler holdinginin yolunu tuttum. yeni patronum bakalım ne iş vericekti ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Aptallar Içindir #Wattys2016 (Düzenleniyor)
Novela JuvenilAşk aptallar içindir ceren icin felsefe haline gelmis bu soz onun hayatini degistirip askin sadece beceremeyenlere aci haline getirdigini gorebilecekmi ? Herseyden bi haber yasayan ailesini bile görmemis sadece 1 kardesini bilip onu baba,abi gibi go...