Cyrus'un ahşap çalışma masası her zamanki düzenli halinden çok uzaktı. Faturalar ve yazışmalar üstüste atılmış masanın yarısını kaplıyordu. Diğer taraftaki dizüstü bilgisayarın hemen yanında külleri etrafa saçılmış bir tütün tablası duruyordu. Cyrus'un odasını gece boyu terketmediği ve temizlikçilerin de girmesine izin vermediği belliydi. Gerom masayı süzdükten sonra Cyrus ile gözgöze geldi.
"Gerçekten Gerom, masam ile ilgili söyleyeceklerin hiç umurumda değil. Daha önemli problemlerimiz var."
Gerom ellerini teslim olur gibi havaya kaldırdıktan sonra odanın ağır tütün havasını temizlemek için Cyrus'un dikildiği pencerenin hemen yanındaki pencereye yaklaştı ve her iki kanadını sonuna kadar açtı. Pencereden giren temiz hava hemen farkı hissettirmişti.
"Beynin oksijensiz kalmış senin..." Gerom muzip tavrını elden bırakmıyordu. Cyrus cevap vermeden söze girdi.
"Emma, Ian'a haber vermeden evden çıkmış. Ian onu arıyor şimdi." elleri ceplerinde iki pencere arasındaki duvara yaslanarak konuşmasına devam etti. "Canı sıkılmış ve gezmek istemiş de olabilir ama..."
"Ama sen de benim gibi sakladığı birşeyler olduğunu düşünüyorsun." diyerek Gerom sözlerini tamamladı.
"Evet..." Cyrus Geroma bakmıyordu. Yerdeki döşemelerde cevabı bulabilecekmiş gibi dikkatlice önce döşemeyi sonra masanın önündeki kilimi inceledi.
Gerom Cyrus'un bakışlarını diktiği yere baktı sonra onaylamaz biçimde kafasını salladıktan sonra "Onu konuşturabileceğimi biliyorsun..."
"Biliyorum... Ama masum da olabilir. Canının yanmasını istemiyorum."
"İlla canının yanması gerekmiyor. Bak... o kızı gördüm. Ağzından laf almanın zor olacağını sanmıyorum. İnatçı birşey ama sonuçta o da hem cinsleri gibi zayıf bir kız." Gerom karşılaştığı kızı gözünün önüne getirdiğinde yüzünde bir tebessümle devam etti. " Ama Allah için güzel bir yüzü var, vücudu da tek kelime ile..."
Sözünü bitirmesine devam etmeden Cyrus haşin bir bakışla Gerom'u susturdu.
"Kirli düşüncelerini Emma'dan uzak tut Gerom. Anlaşıldı mı?" ani çıkışının kendini ele vermesinden korkarak devam etti.
"O bana Wesdat'ın emaneti. Bilgi almak için zor kullanmayacağız. Son kararım bu. Senden şimdi birkaç adamınla Ian'ın yanına gidip Emma'yı bulmanı istiyorum. Sonra da bana getirin."
Gerom Cyrus'un ani çıkışından şüphelendi ama aklına gelen ihtimalin gerçek dışı olduğuna kendini inandırarak odayı terketti.
Odanın kapısını kapattığında umursamaz hali geri dönmüştü. Malikanenin kapısında adamlarının onu görüp yanına gelmesini beklerken bir yandan da " Nereye kaçmış bizim küçük kedimiz..."sözlerini şarkı gibi mırıldanıyordu. Bir dakika sonra kendisi gibi resmi kıyafetli üç adamı ile şehir merkezine yola koyulmuştu.
--------------------------
Bölüm 16 ile devam edebilirsiniz......iyi okumalar
