"Ben Melih...Melih Karaman"

144 12 23
                                    

Merhaba arkadaslar umarım bu bölümü beğenirsiniz..Seviyorum sizii..

Bar 'ın kapısından 00.00 ' da çıktım ve otoparktaki arabama binip, evime doğru yol aldım. Evime doğru giderken kendi hazırladığım flash bellekteki şarkıları açtım. Ve şansıma en sevdiğim şarkılardan biri olan Angel with a shotgun şarkısı çalmıştı. Bu şarkının ritmine , kelimelerine ve şarkının içindeki cümlelerin anlamlarını çok seviyordum. Birkaç şarkı daha dinledim ve evimin sokağına geldiğimi gördüm. Flash belleği çıkarttım ve sessizce arabamı sitenin otoparkına doğru sürdüm. Kapkaranlık olan otopark arabamın girdiğini algılayınca ışıkları otomatik olarak açıldı. Arka koltuklara koyduğum poşeti aldım ve indim. İlerlerken arabamın anahtarına bastım, anında kilitlendiğinde olan ses çıktı. Sert adımlarım ile günün yorgunluğuyla yavaş yavaş asansörün önüne geldim ve düğmeye basıp , asansörün aşağı inmesini bekledim. Asansörü beklerken bütün yükümü bir ayağıma verdim ve öbür bacağımı sallayarak , sabırsız bir ifade vermeye çalıştım. Asansör gelince kapıları aralandı ve ağırca kendimi asansöre attım. 12. kata bastım, beklemeye başladım.

Hayatım çok değişmişti. Şu an yine aynı ülkemdeydim. İstanbul . İki yıl önce babam beni apar topar Amerika' ya yollaması, lise 4 'ü orada bitirmemi, ardından babamın ölüm haberi , üniversiteyi İstanbul 'dan seçmem ve bir yıl kaydımı dondurmam , bu bir yılda Amerika 'da kendimi dövüş ve silah eğitimlerine vermem, kendimden asla vazgeçmediğim aksine babamın dediği gibi daha da güçlenmem. Bunlar sadece iki yıl içinde gerçekleşti. Vazgeçmedim ama güçlenmem için de çok değiştim. Mesela ben iki yıl önceki kendi halinde olan bir kız değilim . Aslında yine kendi halimdeyim fakat birçok kişiyle konuşurdum . Erkeklerle gerekmedikçe konuşmazdım eğer ki konuşmak zorunda kalırsam sert konuşurdum. Ben şimdi üniversite 1 'de okuyan aynı zamanda bar ' da 18.00 'dan gece yarısına kadar çalışan, çok iyi dövüşen , iyi silah eğitimi almış ama aslında zorda kalmadıkça kullanmayacağım bir eğitim bu , babamı kaybettiğimi hala zar zor idrak eden ve o mafyalardan intikam almak isteyen , yalnız kalmış , herkese sert davranan, artık yemek yapmaktan bile fazla haz almayan. Zaten zorda olmadıkça da yapmam. Sonuçta yemeklerimi yiyen bir babam yoktu artık. Ve hala peşimde birsürü mafya olan ve bunu bilen biriyim. Benim her adımımı izliyorlardı sanki nerde oturduğum , nerde çalıştığım , nerde okuduğum...
Beni de babam gibi öldürmek istiyorlardı. Ama izin vermeyecektim. Onların babamı öldürdükleri gibi beni öldürmelerine izin vermeyecektim.

Ben böyle düşüncelere dalmışken birden asansörün kapıları açıldı ve evimin katına geldiğimi fark ettim. Hızla ilerleyip , anahtarımı çantamdan çıkardım ve kapıyı açıp kendimi eve attım. Kapıyı açar açmaz direk lavobaya girdim ve elimi yüzümü yıkadım. Kafamı kaldırınca son bir yıldır aynı kaşlarım çatık, soğuk bakışlar , güçlü olan ve olacak Sareyi gördüm. Onlardan korkmuyordum, kendimi korurdum. Bunun için bir yıl boyunca eğitim aldım , hala da kendim çalışıyorum. Banyodan çıkıp odama girdim ve kısa şort ve atletim olan pijamalarimi giydim. Kendimi soğuk yatağımın içine attım . O da soğuktu, aynı benim gözlerimdeki bakış gibi soğuktu.

########

Sabah , eskiden beri alışkanlık edindiğim için saat 08.00 'da kalktım. Gece yattığımda soğuk olan yatak , şimdi sıcacıktı. Mavi renkli desenlerden oluşmuş yorganı üzerimden çektim . Uyku mahmurluğu ile yavaşça doğruldum. Yatağın bir köşesinde oturuyordum. Sanki hiç dünün yorgunluğunu atmamış gibi hissettim. Yanımdaki komodinin üzerinde olan telefonuma baktım. Herzaman ki gibi ne arayan vardı , ne de soran. Bugün yapacaklarımı aklımdan geçirdim. Şimdi direk kendimi spor odama atacaktım . Zaten orda kendimi kaybedip akşamı getirirdim. Sonra da saat 18.00 'da barmenlik işimi yapmak için Yıldız Bar 'a gidecegim.
Vakit kaybetmemek için hızla yerimden kalktım ve mutfağa girdim. Mutfak en sevdiğim renklerden biri olan mavi ile beyaz renklere sahipti. Tezgah beyaz, tezgahın üstündeki raflar mavi ama ince bir çizgi ile beyazlar da vardı . Yemek masası beyaz, sandalyeler ise mavi . Halı da ise sade bir renkti. Üzerinde desen falan yoktu, siyah renkti . Mutfak'daki tek farklı renk halıydı. Geriye kalanlar zaten beyaz eşya.

İNTİKAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin