Mutimedya:Esel Karaman
Donmuştum adeta. Gerçekten bunu yapmış olamazdım. Kızın çığlığını duyduğum anda hareket edemiyordum. Kaskatı kesilmiştim. Arabanın içinde öylece oturuyordum. Elim hala direksiyonda. Gözümü sadece karşımdaki yola dikmiştim. Aşağıya bakamıyordum. Arabanın içinde olduğuma rağmen üşüdüğümü ve tüylerimin diken diken olduğunu hissediyordum. Beynim artık kendime gelmemi ve kıza bakmamı , kalbim ise daha çok vicdan azabı çekmemi istiyordu.
Kendimi toparladım ve soğukkanlı olmam gerektiğini kendime vurguladım. Derin bir nefes aldım ama arabada olduğum için ciğerlerime temiz hava girmemişti. Kapıyı açtım ve yavaşça aşağı indim. İçimden kıza birşey olmamıştır diyip kendimi sakinleştirmeye çalışıyordum.
Arabanın önüne geldiğimde bakışlarım direk karşıya bakıyordu. Görmek istediğim şeyi -yani kızın iyi olduğunu görememekten- korkuyordum. Şu an tam olarak anayoldaydık. Cidden bir tane araba bile geçmemişti deminden beri.
Daha fazla oyalanmamın bir yararı olmadığı için hızlıca gözlerimi yerde yatan kıza kaydırdım. Ve gözlerimi kapatarak gülümsedim. Kız şu an yerde yatıyordu ve gözlerini kapatmamaya çalışıyordu. Ama yinede nefes aldığını gördüğüme çok mutlu olmuştum.
Yerimde hiç beklemeden ona doğru koştum ve önünde çömeldim. Kız birinin geldiğini hissedince gözlerini biraz daha açık tutmaya çalıştı.
Elini tuttum ve gülümsedim. O da sanki ben ona çarpmamışım gibi elimi sıktı ve gülümsedi. Gülümsemesine şaşırmıştım çünkü bana nefretle ya da acı çektiğini belli ederek bakmasını bekliyordum.
"Sakin ol tamam mı ? Şimdi seni en yakın hastaneye götüreceğim . Seni taşımam gerekiyor. Omzuma kolunu dolayacağım. Bana yükünü vereceksin. Dayanabilir misin ? "
Ağzını açtı ve sonra hemen kapandı . Sanırım konuşmaya çalışıyordu.
"Konuşmana gerek yok . Eğer dayanabilirim diyorsan başını ileri geri salla ama dayanamam diyorsan başını sağa sola salla. "
Konuşmamı bitirdikten sonra tedirgin bir biçimde ona bakmayı sürdürdüm. Eğer taşımama dayanamam derse ambulansı çağıracaktım. Ama ambulansın gelmesi baya bir uzun sürerdi.
Dikkatimi kıza verdim. Yine ağzını açmaya çalışıyordu. Sanırım inatçı bir kişiliği vardı. Ama bu sefer konuşmayı becerdi.
"Da-dayanabilirim. Fazla kötü hissetmiyorum kendimi. "
"Pekala o zaman . Senin kolunu alacağım ve omzuma doluyacağım . Tamamen yükünü bana ver. Anlaşıldı mı ? "
Kız elini alnına götürdü ve bir asker selamı verdi. Gülümsedi.
Yavaşça hareket etmeye başladım. Yavaş hareket ediyordum çünkü kızın bir yerinin daha fazla zarar görmesini istemiyordum. Sağ kolunu aldım ve kolunun altına girdim. Sağ kolunu omzuma doladım. Benim sağ elim kızın omzumdan aşağı sallanan elini , sol elimi de destek olması için beline doladım. İkimizinde dengede olduğuna emin oldukten sonra ilerlemeye başlamaya hazır olduğumuzu düşündüm. Tam bir adım atmıştık ki yanımdaki kızın aniden çığlık atmasıyla yerimde durdum. Kıza on saniye falan anlamazcasına baktıktan sonra kız bakışlarımı farketti ve gözleri ile yeri gösterdi. Yere baktığım da ayağını hafif oynattı. Şimdi anlamıştım. Sanırım kızın bacağını ezmiştim.
Ne yapacağımı düşündüm.
"Bak şimdi o ayağını hareket ettirme yerde sürüsün. Olmazsa o bacağını sektir. Tamam mı ? "
Başını ileri geri salladı.
Tekrar bir adım attım. Bacağına baktığımda o bacağını hareket ettirmemeyi seçtiğini anladım. Bana daha fazla yükünü vermesi için belini kendime doğru çektim ve hafiften sıktım. Mesajı anladığında bütün yükünü bana verdi. Zaten kız zayıf olduğu için zorlanmadan arabaya kadar geldim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNTİKAM
ActionKAPAK YAPIMI = GLASSCASTLE Bir mafya ne kadar bela olur ki !!!! Sare babasının intikamı , Melih annesinin intikamı .... Peki ya bunlar bilindiği gibi değilse...Her şey yalansa... ve gerçekler daha ağırsa...Neye inanmayı seçersin... Karmakarışık bir...