İNTİKAM

"Benim yanımdayken gerçek sen ol. "

İnsanlar bazen hiçbir şeyi belirleyemez. Bazıları sevilmek ister ama sadece sever , bazıları unutmak ister ama unutamaz , bazıları şahit olmak istemediği şeylere şahit olur. Yani kimin ne zaman nerede olacağı belli olmaz. Ne düşüneceği ne yapacağına emin olamaz. Bende şu an o durumu yaşıyordum. Burada olmak istemezdim, böyle birşeyle karşılaşmak istemezdim. Ama şu an ne yapacağımı gayet iyi biliyordum. Kaçıp gidebilir ve böyle birşeyi hiç görmemiş gibi yapabilirdim. Ama bu hem bana hem de insanlığa sığmazdı. Begüme yardım edecektim.

Hala onlara bakıyordum. Begüm çok kötü görünüyordu. Gözlerini sımsıkı yummuştu fakat ağladığı çok belli oluyordu. Gözlerini açmaya korkar gibi bir hali vardı. Sanki iki pislik onu sıkıştırmamış ve evinde mutlu mesut oturduğunu hayal edermiş gibi. Sanki burada olduğuna ve böyle birşeye maruz kaldığını inanmıyormuş ,gerçekliğinden korkuyormuş gibi.

Bende daha fazla oyalanmadan etrafıma baktım. Onlara vurmak için herhangi bir eşya yani sopa veya şişe bulup onlara vurup Begümü alabilirdim. Etrafa baktığımda heryer karanlık olduğu için hiçbir şey görememiştim. Begüme ve o iki pisliğe baktım. Begüm hala aynıydı. O iki pislik ise buradan bile sarhoş görünüyordu. Biri Begüm'ün boynuna doğru ilerlemiş , diğeri ise elinde ki içkisini içip arkadaşının hareketlerini izliyordu. İlk önce içki içen arkadaşını halletsem öbürünün zaten işi olduğu için ruhu bile duymazdı. Zaten ikisi de sarhoş oldukları için işim daha da kolaylaşmış olurdu. Daha fazla zaman kaybetmeden bir adım atmıştım ki telefonumun zil sesi çaldı. Gözlerimi sonuna kadar açtım ve yerimde durdum.

Onlara baktığım için onların hareketlerini izlemeye başladım. İçki içen arkadaşı ses duyunca anında benim olduğum yere baktı. Ona daha dikkatli baktığımda gayet iyi giyindiğini fark ettim. Siyah pantolon ve beyaz V yaka t-shirt giymiş olduğunu gördüm. Saçları dikti ve esmer bir teni vardı. Gözleri siyah tonuna yakındı. İçkiyi yere attı ve benim yanıma ilerlemeye başladı. Diğeri ise Begüm 'ün boynundan çıkmış bana ve arkadaşının hareketlerini izlediğini gördüm. Yani hareketleri yer değiştirmişti resmen.

Kaçamazdım Begüm vardı. Begümün ise gözlerini sonuna kadar açtığını fark ettim. Deminkinin aksine. Karşıma baktığımda içki içen çocuğun karşımda olduğunu ve sinirle bana baktığını gördüm.

"Ne yapıyorsun lan sen burada ? "

Bağırmıştı. Hayır bu sarhoş halde bile kelimeleri gayet iyi telafuz ediyordu.

Ben cevap vermeyince kolumu tuttu ve sıkmaya başladı. Alayla gülümsedim.

"Ne yapıyor gibi görünüyorum ? "

Böyle bir cevap beklemediği mimiklerinden bile belli oluyordu. Kolumu daha çok sıkmaya başladı. Kolumu sıkmasını bırak böyle iğrenç birinin ellerinin koluma değmesi mide bulandırıcıydı.

Aniden gözlerinde eğlence parıltıları geçti genişçe sırıttı.

"Eğlenceye katılmak istermişsin gibi görünüyorsun ."

"Öyle mi "

Telefon tekrar çalmaya başladı. Beni bu kadar sık arayan kimse olmaz. Büyük ihtimalle Melih .

Tekrar konuşmaya başladım.

"Sen nasıl görünüyorsun biliyor musun ? "

"Biliyorum. Ama sen yine de söyle . "

Bunu öyle bir egoyla söylemişti ki yüzümü buruşturmamak için kendimi zor tuttum.

"Şerefsiz ve pislik "

Yüzünde aniden öfke geçti. Cidden kendini fazla beğenmişti.

Kolumun acısı git gide artıyordu. Fakat böyle bir pisliğin koluma dokunması daha da acıydı.